GİZEM EKİCİ
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaparak, deprem felaketi, şiddet ve kadın haklarına ilişkin önemli mesajlar verdi.
Adliye içerisindeki baro katında yapılan açıklamayı Merkez Başkanı Arzu Günay okudu.
Günay, “Bu 8 Mart’ta yastayız. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Adana’da, Kilis’te, Malatya’da, Şanlıurfa’da depremde kaybettiğimiz canların ve alt üst olan yaşamların yasındayız. Hepimizin başı sağ olsun, hepimize geçmiş olsun” dedi.
MÜCADELEYE DEVAM
Dünyada kadınların tarih boyunca; kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi, eşit ve şiddetsiz bir yaşam için haykırdığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bu yıl depremin yıkıcı gölgesinde, kaybettiğimiz canlar için mücadeleye devam ederek karşılandığını söyleyen Arzu Günay, “İçinde bulunduğumuz afet döneminde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sağlanamamasının yarattığı sakıncalar deprem felaketinden sonra çok daha vahim ve sert bir şekilde ortaya çıkmıştır. Afetin yarattığı mağduriyetler kadınları barınma, kıyafet, yemek ve hijyenik ürünlerden nakdi yardımlara varana kadar yaşadığı eşitsizliklerin yanı sıra haklarına erişimin de imkansızlaşması noktasında olduğunu görmekteyiz.
“KADINLARIN HAKLARINA ERİŞİMİ GERİYE GİDİYOR”
Geçtiğimiz bir yıl içerisinde kadın haklarına erişim için atılan adımların birer birer geriye gitmek zorunda kaldığına tanıklık etmek zorunda kaldık. Toplumsal cinsiyet eşitliği temeline kurulu İstanbul Sözleşmesi ile ilgili alınan yargı kararları, henüz oyuncaklarının ayrımına varamayacak kadar küçük yaşta bir kız çocuğunun sözde evlilik adı altında yıllarca istismara maruz kalması, mevcut yasaları uygulamak yerine kadınları ayrıştırma amacı güdülerek yapılmak istenen anayasa değişikliği ve artarak devam eden erkek şiddeti nedeniyle katledilen onlarca kadın hepimize haklarımızı korumak için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini göstermiştir.
“HER TÜRLÜ GİRİŞİMİN KARŞISINDAYIZ”
Bu sebeple kadınların derinleşen mevcut sorunları karşısında hak savunucusu olarak biz kadın avukatlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Bir kez daha medeni kanunun 6284 sayılı yasanın, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması, yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz.
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak uzun mücadeleler sonucunda elde edilmiş kadın hak ve kazanımlarında kayba neden olacak her türlü girişimin karşısında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
Kadın haklarının teminatı olan Atatürk devrimleri ve laik cumhuriyetimize bağlılıkla mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” diye konuştu.