KESK kadınlar için sokakta | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

KESK kadınlar için sokakta


 

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında sokağa inen KESK’e bağlı sendika üyeleri; şiddet, taciz, mobinge karşı etkin mücadele aracı olan İLO 190 sayılı Sözleşmenin imzalanması için çağrı yaptı.

BARIŞ ÇOBAN

 

KESK Mersin Şubeler Platformu, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili hafta boyunca yapacağı etkinlikleri, kamuoyuyla paylaştı.

Şehir Hastanesi önünde KESK Şubeler Platformu adına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube Kadın Sekreteri Filiz Çelebi tarafından yapılan açıklamaya vatandaşlar da destek verdi.

 

“ATAERKİL KAPİTALİZM KRİZDEN SÖMÜRÜ İLE ÇIKMAYA ÇALIŞIYOR”

Artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz çalışma ve şiddetin kadınların yaşamını her geçen gün daha da çekilmez kıldığını söyleyen Çelebi, “Ataerkil kapitalizm krizde!  Savaşlar çıkarıyor, doğayı talan ediyor, kadınları, çocukları, emekçileri, halkları her geçen gün artan sömürü çarkının içine çekerek krizden çıkmaya çalışıyor . Bunu yaparken de  ataerkil sistemi güçlendiren politikaları bizlerin bedeni, emeği, kimliği üzerinde tahakküm kurmanın aracı olarak kullanıyor.  Bizleri kuluçka makinesi, ucuz ve güvencesiz  işgücü olarak görüyor, ailenin  ve sermayenin ücretsiz ev ve bakım emeğini bizim üzerimizden karşılıyor.

 

“HER GÜN EN AZ ÜÇ  KADIN ERKEK”

Bize dayatılan yaşam; kazanımlarımız iktidarların bekası için tehdit olarak görülürken her gün en az üç  kadın erkek şiddetiyle katlediliyor. Erkek yargı kadın katillerini cezasızlık politikalarıyla koruyor.

İktidar tüm kurumları aracılığıyla verili toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirmeye çalışırken bizi ‘makbul kadın’ kimliğiyle tanımlayıp, kariyer olarak ta anneliğe sıkıştırmaya çalışıyor.

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra 6284'ün hedefe konulması ile yaşam alanlarımız daraltılmak isteniyor.

Şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulamaları, boşanmanın zorlaştırılması, nafaka hakkını gasp etme kampanyaları ile bizlere aile dışında seçeneğiniz yok mesajı verilmeye çalışılıyor. Aile yürüyüşleri adı altında yapılan LGBTİQ+ karşıtı gösterilerle homofobik, nefret söylemleri körükleniyor. Sıbyan mektepleri ve imam hatiplerlerin yaygınlaşmasıyla dindar ve kindar nesiller yetiştirilmeye çalışılıyor. Haklarımıza dönük saldırılar artıyor; çalışma hayatımız esnek, parçalı, güvencesiz hale getiriliyor. 

 

“EKONOMİK KRİZİN YÜKÜNÜ EN ÇOK BİZ ÇEKİYORUZ”

Ekonomik krizin yükünü en çok biz çekiyoruz. Kadın yoksulluğu ülke tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşırken bizler açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyoruz.

Çalışma yaşamında eşitsizlik, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddet, taciz ve mobing artıyor.

Güvenceli çalışmayı fiilen ortadan kaldıran OHAL ve KHK rejimi kamu da uygulanmaya devam ediyor.

İktidar kendisi gibi düşünmeyenlere saldırıyor, gözaltı ve tutuklamalarla meşru demokratik taleplerimizi ifade etmemiz engelleniyor.

Ataerkil kapitalizm militarist, ırkçı, savaş politikalarından besleniyor, halkların barış içinde yaşama talebimiz görmezden geliniyor.

Emperyalist savaşlar, antidemokratik uygulamalarla yerimizden yurdumuzdan ediliyor, mültecileşiyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ırkçı, ayrımcı politikalarla karşı karşıya kalıyoruz.

 

KADINLAR BASKILARA BOYUN EĞMİYOR

Tüm bu saldırılar karşısında bugün tüm dünyada kadınların kesintisiz süren sınırları aşan mücadelesi ataerkinin temellerini güçlü bir biçimde sarsıyor. 25 Kasımlar'dan 8 Martlara her türden eşitsizliğe karşı onca yıldırmaya ve otoriter rejimlerin baskılarına rağmen daha fazla kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesi için örgütleniyor. Kadınlar baskılara boyun eğmiyor, mücadelede sınırları aşarak her yerde Jin Jiyan Azadi sloganıyla dayanışmayı ve umudu büyütüyor.

Kadınları erkeğe, aileye, sermayeye, devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlara karşı örgütlenerek dur demek için, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine dur demek için, sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçeye karşı halktan, emekten yana toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talebimiz için, her fırsattaki söylemleri ve fetvalarıyla ne giyeceğimizin, ne söyleyeceğimizin, nasıl yaşayacağımızın sınırlarını çizenlere karşı sesimizi yükseltmek için, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı, güvenceli çalışma güvenli gelecek talebimiz için, tacizi, tecavüzü, istismarı, kadın katliamlarını durdurmak için, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284'ün etkin uygulanması için, işyerlerinde, çalışma yaşamında karşı karşıya kaldığımız şiddet, taciz, mobinge karşı etkin mücadele aracı olan  İLO 190  sayılı Sözleşmenin  imzalanması için, saçımızın teline, haklarımıza, özgürlüğümüze sahip çıkıyor direnişi büyütüyoruz” diye konuştu.

KESK Mersin Şubeler Platformu, 25 Kasım Haftası programı kapsamında bugün de Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde saat 12:30 da basın açıklaması yapacak. Yarın ise 24 Kasım saat 14:30 Tarsus Belediyesi önünde bir araya gelecek KESK’liler, ayrıca akşam da saat:19.00’da Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Konferans Salonunda panel düzenleyecek.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA