Haber Merkezi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Bloomberg HT’de telefonla katıldığı 60 Dakika Programı’nda Zeliha Saraç’ın sanayici ve ihracatçının finansmana erişim konusunda yaşadığı sıkıntılara yönelik sorularını yanıtladı. İhracat yapan sanayicinin döviz kurlarının yükselmesinin sebebi olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Kızıltan, bu durumun iş dünyasının moralini bozduğunu söyledi. “Bugün takibi yapılabilecek en kolay ürün paradır” diyen Kızıltan, mevcut teknoloji ile Merkez Bankası’nın bir tuşla döviz spekülatörlerini tespit edebileceğini hatırlattı.
İhracatçının yurtdışında başarılı olması için mutlaka elinin altında kolay ulaşabileceği döviz rezervine sahip olması gerektiğini kaydeden Kızıltan, “Dış ticarette rekabet için bu kaçınılmaz. Diyelim ki ihracatçı elindeki dövizi bozdu ihtiyaç halinde gidip tekrar satın alacak demektir. Düşük fiyatla bozdurup ihtiyaç duyduğunda tekrar yüksek fiyatla alırsa büyük kayba uğrar. Elinde dövizi olan kişi daha esnek karar alıp uygular. Bu, spekülatif bir hareket değildir ve engellenmemelidir. Tekrar ediyorum. İhracat bedelinin %40’ının bozdurulma zorunluluğu, firmalara satın almalarında tekrar döviz almak zorunda olmalarından dolayı kur zararı yaşatmaktadır. Unutulmamalı ki firmalarımız hammadde gereksinimlerini alabilmek için döviz rezervine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle 15 milyon TL karşılığı dövizi olan şirketlere kredi musluğunun kapatılması firmaların mağduriyetini artırıyor” dedi.
Kredilere ulaşımın kolay olması gerektiğine değinen Kızıltan, Eximbank kredilerinin açılmaya başladığını ancak yeterli kaynak var mı? Bir süre sonra tekrar kesilir mi bilinmemesi nedeniyle iş dünyasındaki endişenin devam ettiğini bildirdi. Dünyada durgunluk nedeniyle korkunç bir rekabete doğru gidildiğini hatırlatan Kızıltan, bunun için ihracatçının hem kendi döviz varlığı hem de krediye kolay ulaşım imkanı ile güçlendirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Ticaretin durmaması adına kısa vadeli çözümler mutlaka alınacak ancak daha önemli olan, orta ve uzun vadeli önlemler almak. Katma değerli üretim ve ihracatın desteklenmesini sağlamak. Örneğin bir mermeri blok halde ihraç etmek yerine birkaç kez işledikten sonra katma değeri en yüksek haliyle yurtdışına gönderilmesini destekleyebilmek. Ekonomimiz o zaman daha da güçlenecektir.”