HASAN KÜÇÜK
KESK Mersin Şubeler Platformu’nun her hafta basın açıklaması yaparak gündeme taşıdığı KHK kıyımı bu hafta okulların tatil olması nedeniyle erken gerçekleştirildi. Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yapan platforma emek ve demokrasi güçlerinin temsilcileri de destek vererek, “Reddinizi reddediyoruz, KHK’lar gidecek biz kalacağız” ve “Hakız ve hukuksuz işten atılan KESK üyeleri işlerine iade edilsin” pankartları açıldı.
“AKP HÜKÜMETİ OHAL’İ FIRSATA ÇEVİRDİ”
Platform adına basın açıklamasını okuyan Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Ömer Hatip Özden, AKP hükümetinin OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge, bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldı ve ihraç ettiğini söyledi.
“Bilindiği üzere; KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi” diyen Özden, iktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatmasının içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olması ile AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu ve OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nun görevlendirildiğini anımsattı.
“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR”
“OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4.239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur” diyen Başkan Özden, “Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala binden fazla dosyayı karara bağlamamıştır. Aralarında şube yöneticilerimizin de bulunduğu en az 17 arkadaşımız hayatlarını kaybettikten sonra komisyon kararıyla iade edilmişlerdir. Bir kez daha söylüyoruz, geciken adalet adalet değildir. 100’den fazla insan yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir.
“BARIŞ AKADEMİSYENLERİ İÇİN ALINAN RED KARARLARI AÇIKÇA SUÇTUR”
Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Barış Akademisyenlerine ilişkin OHAL Komisyonu’nun iktidarın talimatı ile aldığı anlaşılan red kararları açıkça suçtur. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayan Komisyon, iktidarın suçuna ortak olmuştur.
İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız.
375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır.
İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.
Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. KHK’lar gidecek biz kazanacağız” diye konuştu.