EMEKLİLER: SEFALET ÜCRETİNİ KABUL ETMİYORUZ


 

Tüm Emekliler Sendikası Tarsus Temsilciliği, sokağa indi: “Biz emekliler bize reva görülen bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz!”

GİZEM EKİCİ

 

Emeklilerin isyanı bu defa Tarsus’tan yükseldi. Geçinemeyen emekliler Tüm Emekliler Sendikası Tarsus Temsilciliği’nin çağrısı ile sokağa indi. Yarenlik Alanı’nda basın açıklaması yapan emekliler, iktidara “Biz emekliler bize reva görülen bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz!” diye seslendi.

 

YÜZDELİK ZAM OYUNU SAHNEDE

Burada yapılan basın açıklamasını okuyan Hüseyin Pala, her yıl yinelenen yüzdelik zam oyununun, her dönem muhatapsız, sözleşmesiz tekrar emeklilerin önüne getirildiğini savunarak, “Örgütlenmeyi bir hak talebi olarak kabul etmeyen yöneticilerin, verilecek olan yüzdelik zam ve üstüne eklenecek olan enflasyon farkı kandırmaca olmaya devam etmektedir.

Başta temel ihtiyaç ürünleri olmak üzere bütün mal ve hizmetlere yapılan fahiş zamlar, emeklilere yapılacak olan Temmuz ayı zammını daha temmuz ayı gelmeden eritmiştir. Yerli üretimin yok edildiği, ithalata bağımlı hale gelen ekonomimiz, yabancı paralar karşısında Türk Lirasının değer kaybı ise bu zamların tuzu biberi olmuştur. Başta şehir içi ulaşıma, elektrik ve doğalgaza insafsızca yapılan zamlar, bırakın yapılacak olan maaş artışlarını, mevcut maaşlarımızı eritmiş yok etmiştir.

Maaşlarımızı ister dolar ya da avro ile, ister ekmek, et, elektrik, ulaşım, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirelim, emeklilerin gerçek aylıklarının artık açlık sınırının bile çok altına indiği açıkça görülmektedir.

Aylık bağlama oranlarını sürekli düşürerek aylıklarımızın açlık sınırının bile altına düşürüldüğü bu sistemde yapılması gereken göstermelik, yüzdelik artışlar ile doğru ve inandırıcı olmayan enflasyon rakamlarının eklenmesi değil, en önce hak kayıplarımızın giderilmesidir” dedi.

 

EMEKLİLER NE İSTİYOR?

Taleplerine ilişkinde açıklamalarda bulunan Pala, “Bu çerçevede taleplerimiz şunlardır: Aylık bağlama oranları yükseltilmelidir: Aylık bağlama oranlarında 2000 ve 2008 yıllarında emekliler aleyhine önemli değişiklik yapılarak aylık bağlama oranları kademeli olarak %30’ye kadar düşmüştür. Aylık bağlama oranları tekrar 2000 yılı öncesine çekilmelidir.

En düşük emekli aylığı 6.017 TL olmalıdır: DİSK Arge’ nin araştırmalarına göre açlık sınırının 6017, yoksulluk sınırı 15.400 lira olduğu bir ülkede, 8 milyon emekli 2500 TL ve altında emekli aylığı almaktadır. Bu nedenle ortalama emekli aylığı yoksulluk sınırının altında olmamalı, en düşük emekli aylığı ise açlık sınırı olan 6000 liranın altında olmamalıdır.

Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir: Bu gün için yılda iki sefer dini bayramlar öncesinde verilen sözde ikramiyeler bayram harçlığına dönüşmüş durumdadır. Harçlık niteliğinden çıkarılarak emeklilerin refah düzeyine katkıda bulunacak şekilde düzenlenerek yılda 4 sefer aylık tutarında verilmelidir.

Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşıma yapılan son zamlar geri alınmalıdır: Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşım bedellerinin emekli aylıkları içindeki payı dünya ortalamasının çok üstündedir. Bu durumda bile insafsız ve akıl dışı oranda yapılan son zamlardan sonra bu ihtiyaçlarımızı karşılamak nerdeyse hayal olmaktadır. Bir an önce bu zamlar geri alınmalıdır.

Doğalgaz, elektrik, su, ulaşım, ekmek, gibi temel ihtiyaç maddeleri emekliler için %50 indirimli olmalı ve aradaki fark devlet tarafından sübvanse edilmelidir: Bu fiyatlara temel ihtiyaç maddelerini sağlıklı şekilde tüketebilmek emekliler için adeta hayaldir. Bu nedenle temel ihtiyaç maddeleri için devlet emeklileri sübvanse etmelidir.

Sağlık hizmetlerinden alınan katkı payları kaldırılmalıdır: Özellikle pandemi ile beraber emeklilerin sağlık sorunları daha da artmış, zaten yetersiz ve kalitesiz olan sağlık hizmetlerine ulaşmaları daha da zorlaşmıştır. Sağlıkta kesinti giderlerine de her gün bir yenisi eklenmektedir. Sağlığın özelleşmesi ise parası olan yaşasın, olmayan ölsün demekten başka bir anlam taşımamaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde uygulanan katkı payı alınmasından vazgeçilmelidir.

Emeklilerin örgütlenme hakları önündeki engel ve yasaklar kaldırılmalıdır: Hak ve talepleri için sendikal örgütlenme her kesim için hem bir insan hakkı hem de anayasal bir haktır. Sendikal örgütlenme için önümüze konan engel ve yasaklardan bir an önce geri dönülmelidir.

Emekliler bu talep ve hakları için bu güne kadar sürdürdükleri mücadeleyi bundan sonra da sürdürmeye kararlıdırlar.

Buradan hükümeti uyarıyoruz. Sesimize, taleplerimize kulak verin. Hak verilmez alınır şiarının temsil ve takipçileriyiz. Emeklileri, emekçileri açlığa ve sefalete mahkum edenlere kırmızı kartı göstereceğimizden kuşkunuz olmasın.

Emekliler açlığa ve sefalete mahkum edilemez.Yüzdelik ve göstermelik artışlara hayır. Yaşasın emeklilerin hak mücadelesi, yaşasın Tüm Emekliler Sendikası” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA