TARIM İŞÇİLERİ YASAL KORUMADAN UZAK! | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

TARIM İŞÇİLERİ YASAL KORUMADAN UZAK!


 

Mersin’de Tarım Orkam Sen tarafından düzenlenen panel ile mevsimlik tarım işçilerinin sorunları masaya yatırıldı. Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Ömer Hatip Özden, tarım işçilerinin yasal korumadan uzak olduğuna dikkat çekerek, siyaseti sorunların çözümü için politika üretmeye çağırdı.

HEDİYE EROĞLU

 

Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden biri olan Mersin’de mevsimlik-gezici tarım işçilerinin sorunları Tarım ve Ormancık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkan Sen) Mersin Şubesi tarafından düzenlenen panel ile ele alındı.

Yenişehir Belediyesi Nikah Salonunda gerçekleştirilen panele; CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, HDP Mersin Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyon Üyesi Rıdvan Turan’ın yanı sıra, eğitim sağlık ve sosyal sorunların çözümleri ile ilgili çalışmaları olan konuşmacılar katıldı.

 

“TARIM İŞÇİLERİ TÜM ÜLKENİN SORUNUDUR”

Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Ömer Hatip Özden, panelin oldukça verimli ve başarılı geçtiğini söyleyerek, katılıcılara ve destek verenlere teşekkür etti.

Türkiye’de sanayinin hızla gelişmeye başladığı ve tarımda makineleşmenin ortaya çıktığı yıllarda kırsal kesimdeki hızlı nüfus artışıyla beraber tarım alanlarının yetersiz kaldığını söyleyen Özden, iş imkânlarının kısıtlı olması, para kazanma zorunluluğu ve gelişen ulaşım ağının da kolaylaştırmasıyla insanların aileleri ile birlikte mevsimlik olarak göç etmeye başladığını aktardı.

Bu mevsimlik göçün, kırsal kesimde yaşayan insanların, mülkü, kullanım veya işletme hakkı kendisine ait toprağı olmayan bu nedenle başkası tarafından yönetilen tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere bir süreliğine çalışmak üzere göç etmeleri ile tarımsal faaliyetlerde ücret karşılığı çalışan emekçilere dönüştüğünü kaydeden Özden, “Ücretli tarım emekçiliğine geçiş tarımın kapitalistleştirilmesiyle ortaya çıkmasıyla beraber tarım ürünlerinin hasat mevsimlerine göre ülkenin dört bir yanına dağılan tarım emekçileri bir yıl içinde birkaç yer gezerek ekmeklerini kazanmakla başladı.

Mevsimlik tarım işçiliği, pamuk işçiliğinden fındık toplamaya, tütün toplayıcılığından pancar çapalamaya, havuç, patates, turp ekiminden, sökümüne, meyve toplamaya kadar iş ayrımı yapmaksızın, şehir şehir dolaşmayı da beraberinde getirmektedir. 90’lı yıllardan itibaren yoğun göçün yaşandığı ilk yıllarda emekçiler mevsimli-geçici ve gezici tarım emekçisi olarak daha çok Adana, Mersin ve Antalya gibi illerde çalışırken daha sonraki yıllarda Türkiye genelinde tarımsal üretimin yoğunlaştığı hemen tüm alanlara dağılmaktadırlar.

İnsanları mevsimlik tarım emekçiliğine iten temel neden, ekonomik koşullardır. Mevsimlik tarım emekçileri uzun çalışma süreleri (günde ortalama 12 saat) karşılığında çok düşük ücretlerle çalışmaktadırlar” dedi.

 

ULAŞIM, BESLENME, BARINMA, TUVALET, BANYO VE İÇME SUYU SON DERECE SAĞLIKSIZ

Mevsimlik gezici ve geçici tarım emekçilerinin çalışma koşullarında iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine dikkat edilmediğinin altını çizen Ömer Hatip Özden, bununla birlikte ulaşım, beslenme, barınma, tuvalet, banyo ve içme suyu konularında da son derece sağlıksız koşullara sahip olduklarını vurguladı.

İş kazaları ve meslek hastalıkları açısından da çeşitli risklerle karşı karşıya kalan mevsimlik gezici tarım işçilerinin bu risklere karşı herhangi bir sosyal korumaya sahip olmadığını belirten Özden, “Yüzde 95’i kayıt dışı çalışmakta, sadece sağlık alanında (kendilerinin hâlâ yeşil kart olarak ifade ettikleri) sosyal güvenceye sahip bulunmaktadır.

Oysaki sosyal korumanın kapsamı sadece sağlıktan ibaret değildir. Sağlığın yanı sıra, analık, işsizlik, iş kazaları ve meslek hastalıkları, yaşlılık, malullük, ölüm gibi sosyal risklere karşı da koruma sağlanması gerekmektedir.

 

“GÜVENCESİZLER”

Yine mevsimlik gezici tarım işçileri iş güvencesine sahip olmaktan çok uzak bir konumda olup her ne kadar genellikle her yıl aynı işverenler için çalışmaya gelseler de bunun bir garantisi bulunmamaktadır. Her ne kadar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda mevsimlik tarım işçilerinin sendikalaşmalarına engel bir hüküm bulunmasa da ülkemizde bu alanda çalışanlar en örgütsüz kesimlerden birini oluşturmaktadır. Tarım faaliyetleri doğası gereği fiziksel olarak zorlayan bir çalışma olmasıyla birlikte işletme-tarla sahibinin yaklaşımları ile emekçilerin çaresizlikleri ve örgütsüzlükleri de çalışma koşullarının ağırlaşmasına yol açmaktadır.

 

ÇOCUKLAR OKUL YERİNE TARLADA!

Mevsimlik gezici tarım işinde maalesef çalışan çocukların oranının ne kadar yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Bu çocukların çoğu; mevsimlik iş, eğitim-öğretim dönemi başladığında da devam ettiğinden, okullarına geç başlamakta ve eğitimlerinden geri kalmaktadır. Yine çocuk olmalarından ötürü çalışma süreleri ve koşulları bakımından uygulamada özel bir korumadan yararlanmamakta, üstelik çocuk oldukları için yarım yevmiye almaktadırlar.

Mevsimlik gezici tarım emekçisi yaş, cinsiyet ve etnik köken (gelinen ülke ve şehir) çalışma koşulları açısından olmasa da ücret bakımından farklılığa yol açan unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve farklı etnisiteye sahip emekçilerin daha düşük ücretlerle çalıştığı görülmektedir.

Mevsimlik gezici tarım işçilerinin genel sorunlarına ek olarak bu alanda çalışan kadınların toplumsal cinsiyet açısından özel sorunları bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, bu sektörde kadın olmak çok daha zorlu süreçleri beraberinde getirmektedir.

 

ACI TABLO TBMM RAPORUNDA

Mart 2015’te yayımlanan TBMM Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’nda da mevsimlik tarım işçileri arasında en mağdur kesimin kadınlar olduğu vurgulanmıştır.

Bu rapora göre; Mevsimlik gezici kadın tarım emekçileri bu alanda çalışan erkek işçilere göre daha düşük ücret almakta, bu ücret de çoğunlukla kadın işçinin eşine verilmektedir.

Yapısal olarak tarım sektöründe ucuz emek gücüne ihtiyaç duyulduğundan, kadın ve çocuk emeği ucuz emek gücü olarak toprak sahipleri tarafından bilinçli olarak daha çok tercih edilmektedir. Bu bakımdan, genel olarak kayıtsız çalıştırmanın hakim olduğu mevsimlik tarım işlerinde kadınlarda kayıt dışılık oranı erkeklerin 1,3 katıdır.

Tarlada gündüz erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen, ev işlerinin devamı olan yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik, çocuk bakımı gibi pek çok iş kadın işçilerce yapılmaktadır.

Mevsimlik kadın tarım emekçileri genel olarak sosyal sigortadan ve analık sigortası hakkından mahrumdur.

Ölü doğum ve düşük oranları diğer çalışma alanlarına göre daha yüksektir.

 

EN BÜYÜK MAĞDUR KADIN VE ÇOCUK

 

Kadınların kadın olmaktan kaynaklı başta sağlık ve hijyen koşullarının yetersizliği, çadırların yakınlara açılan çukurların tuvalet olarak kullanılması nedeniyle yaşadıkları sağlık sorunları erkeklere göre çok daha fazladır.

Göç yollarında ve tarlada yaşanılan taciz ve tecavüzler başta olmak üzere kadına yönelik şiddet mevsimlik kadın tarım işçilerinin yaşadıkları önemli sorunlar arasındadır

Bu yaşanan sorunların en başında da etnik köken den kaynaklı bazı sorunlarda yaşanmaktadır. Kürtleri tanımayan, onlarla insani ilişki kurmayıp anlamaya çalışmayan yöre halkı gelen emekçileri suçlu gören, onlara güvenmemekte, horlamakta, psikolojik baskı uygulamakta ve devlet görevlilerinden aldıkları desteğe güvenerek de sık sık saldırmaktadırlar. Her yıl bu tür onlarca saldırı gerçekleştiği basın-yayın organlarına haber konusu olur.

Çaresiz bırakılarak bu koşullarda çalışan mevsimlik-gezici tarım emekçileri çalışma iş bitiminde memleketlerine dönerken de ücretlerinin ödenmemesi veya kesintiye uğraması, taahhütlerin yerine getirilmemesi gibi birçok haksızlığa ve baskıya uğramakta, haklarını aradıklarında ise yine suçlu görülmektedirler” diye konuştu.

 

TARIM İŞÇİLERİ YASAL KORUMADAN UZAK!

Başkan Özden, sonuç olarak sayıları azımsanamayacak ölçüde fazla olan mevsimlik gezici ve geçici tarım emekçilerinin yaşam ve çalışma koşulları insan onuruna yakışır düzeyde olmamasının yanı sıra, yeterli yasal korumadan da uzak olması olduğunu vurguladı.

“Her ne kadar tarımda mevsimlik gezici ve geçici çalışma, doğrudan kölelik ve zorla çalıştırma kapsamında değerlendirilemese de araştırmada ulaşılan bulgular ışığında ‘köleliğin modern versiyonu’ olarak düşünülebilecek boyutları olan bir çalışma şeklidir” diyen Özden, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Üstelik bir de kadın olunca iş daha da güç bir boyut kazanmaktadır. Mevsimlik gezici ve geçici kadın tarım emekçilerinin gerek çalışma gerekse de yaşam koşullarının iyileştirilmesi için daha özel tedbirler alınması gerekmektedir.

 

NE YAPILMALI?

Bu bağlamda; Mevsimlik-gezici-geçici tarım emekçilerinin demokratik bir örgütlenmeyi inşa etmeleri. mevsimlik-gezici-tarım emekçiliğine yol açan neden ve koşulların ortadan kaldırılması, köylere dönüşlerin etkin biçimde gerçekleştirilerek bu insanların kendi topraklarında, kendilerinin yöneteceği tarım-hayvancılık faaliyetlerinin önünün açılması, bu insanların kendi yaşadıkları yerlerde ihtiyaçlarını giderebilecek ekonomik faaliyetlerin örgütlenmesi, mevsimlik-gezici-geçici tarım emekçiliğinin kaçınılmaz olduğu hallerde demokratik örgütlülük ve bilinç temelinde, onurlu yaşam ve çalışma koşullarının sağlanması gibi temelde barınma, beslenme, sağlık, ücretler konusunda yeterliliğin sağlanması, eğitim-kültür-sanatla ilgili etkinliklere imkan tanınması, mevsimlik gezici ve geçici tarım emekçilerinin tümüne, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalık eğitimleri verilmelidir.

Tarımda cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli, eşit işe eşit ücret ve ücretin kadın işçiye verilmesi sağlanmalıdır.

Son olarak insan emeği bu kadar ucuzken ve kadınlar sömürülürken, öncelikle siyasi partilerin, ezilen, sömürülen ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören emekçiler ve kadınlar için politika üretmeleri ve uygulamaya geçmeleri gerekmektedir. Bu o kadar zor bir iş değil aksine öyle bilinmeyen,uygulanmayan,ulaşılamayan politikalar da değildir. Çözüm önerisi olarak sunduğumuz şartlar yüzyıllardan beri başka ülkelerde uygulanıyor olması. Mutlu bireylerin yaşadığı,emekçilerin hem üretip hem de özgürce yaşayabildiği bir ülke için daha çok çalışıp mücadele etmemiz şart.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA