TURUNÇLU ŞİMDİLİK KAZANDI! | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

TURUNÇLU ŞİMDİLİK KAZANDI!


 

Mersin’in 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda orman ve tarım alanı içinde kalan Turunçul Mahallesi’ndeki yaklaşık 40 dönümlük alanda limana dolgu malzemesi sağlanması için açılmak istenen taş ocağına karşı halk direnişi zaferle sonuçlandı. Köy meydanındaki ÇED toplantısında ‘kelime oylunu’ yaparak toplantıyı yapılmış gibi göstermeye çalışan şirket yetkililerine karşı verilen mücadele ile püskürtüldü ve toplantının yapılamadığına dair tutanak tutulması sağlanarak projenin şimdilik önü kesildi.

HEDİYE EROĞLU

 

Mersinlilerin tepkisini çene ve yargıya taşınan Uluslararası Mersin Limanı İşleticisi AŞ’nin (MIP) limanı Atatürk Parkına doğru genişletme projesi için bu defa dağa taşa göz dikildi.

Yenişehir ilçesi Turunçlu Mahallesi’nde limanın genişleme projesine dolgu malzemesi temin edilmek üzere Tümsan firması tarafından Pelitkoyağı mevkisinde taş ocağı açılması için hayata geçirilen proje bölge halkının büyük tepkisi çekti.

Yenişehir sakinleri başta olmak üzere kentin bir çok kesimi dün köy meydanında proje için yapılan ÇED toplantısının yapılmaması için buluşarak direnç gösterdi. Jandarma’nın geniş güvenlik önlemi aldığı köy meydanındaki ÇED toplantısında ‘kelime oylunu’ yaparak toplantıyı yapılmış gibi göstermeye çalışan şirket yetkililerine karşı verilen mücadele ile püskürtüldü ve toplantının yapılamadığına dair tutanak tutulması sağlanarak projenin şimdilik önü kesildi.

Yöre halkı, ellerinde bayrak, afiş ve dövizlerle; su kaynaklarına, tarım alanlarına zarar vereceği ve erozyon tehlikesi nedeniyle karşı çıktıkları projenin ÇED toplantısını yaptırmayarak önemli bir kazanım sağladı. 

 

“İMAR LANLARINA GÖRE SAHA TARIM ALANI”

Bölge sakinlerine Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit. Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), muhtarlar, TMMOB’a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şube Başkanı Necmi Birim ve çeşitli odalar ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluş temsilcileri de destek verdi.

Burada bir açıklama yapan ZMO Şube Başkanı Birim, kurulmak istenen taş ocağının Turunçlu Mahallesine 900 metre, yakın diğer mahallelere de 2 bin 500 ila 3 bin 500 metre mesafe olduğuna dikkat çekti.

2009 yılında, 99,97 hektarlık ruhsat başvurusu kapsamında olan bu işletme projesinin, 2021 yılında yapılan planlama ile küçültülerek, yürürlükte olan 67,96 hektarlık ruhsat alanının 41,60 hektarlık bölümü için ÇED talep edildiğini belirten Nemci Birim, “Sahada yıllık 2 bin -700 ton kapasite ile kalker ocağı ve kırma eleme tesisi işletilmesi planlanmıştır.

Ancak ÇED alanı 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planına göre orman alanı ve tarım alanı içerisinde kalmaktadır. ÇED alanının bitki değişim alanları ve geniş yapraklı ormanlar olarak adlandırılan alanda kaldığı ve biyoçeşitlilik açısından önemli bir alanda olduğu görülmektedir.

 

“TAŞ OCAKLARININ; TARIMA VE ORMANA ZARARI BÜYÜK”

Ziraat Mühendisliği açısından bakacak olursak, Türkiye de olduğu gibi bölgemizde de kurulmaya çalışılan taş ocaklarının; tarım alanlarına, ormanlarımıza, doğaya olumsuz etkileri olacaktır.

Taş ocaklarının birinci tehlikesi ocakta yapılan patlatmalar, çatlak/mağara sistemini bozar, çökmeler su yollarının değişmesine, suyun derinlere kaçmasına sebep olur. Sonuçta su kaynaklarını kullanan çiftçiler ile yerleşim alanları ve diğer tesisler zarar görürler. Kireç taşı, kalker, kalsiyum, karbonat ne derseniz deyin çıkarıldıkları bölgede taşınmaları esnasında çevreye ciddi zararlar vermektedirler.

Buradan çıkan tozların yağışlarla toprakta birikmesi de arzu edilmeyen sonuçlar doğuracak, kalsiyum karbonatın topraktaki birikimi sonucu diğer bitki besleme elementlerinin alımı (Antigonistik) sekteye uğrayacaktır. Bazik karakter kazanan toprakların organik maddece zayıf ve verimsiz oldukları bilinmektedir. Turunçlu da ve diğer mahallelerimizde bulunan meyve ağaçlarının üzerinde birikecek olan bu toz, ağaçların olumsuz şartlarda gelişmesine neden olacaktır. Bu ortamda gelişen ağaçlar her türlü haşere ve hastalığa açık olacaktır. Hele bu bölgede yapılacak organik tarıma ve iyi tarım uygulamalarına büyük bir darbe vuracaktır. Açık çiçek tablalarında toz birikiminden dolayı döllenme biyolojisi ve bunu sağlayan faydalı böcekler zarar görecek tarımsal verim düşüklüğü de söz konusu olacaktır.

Ortaya koyduğumuz potansiyel riskler çerçevesinde özellikle tarım alanlarına ve doğaya olan baskıyı önlemek amacıyla yöre halkının düşünceleri de temel alınarak toplum yararının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak taş ocaklarını tarım alanlarına, yerleşim alanlarına, orman alanlarına yakın bölgelerde istemiyor, her zaman köylümüzün, çiftçimizin yanın da olacağımızı ifade ederiz” dedi.

 

“TEKRAR AYNI ŞEYLERİ YAŞAMAK İÇİN BURADA TAŞ OCAĞI İSTEMİYORUZ”

Turunçlu Muhtarı Durmuş Patacı da, “Su kaynağımızı kurutacak, tarımımızı bitirecek, yollarımızı bozacak olan taş ocağı istemiyoruz” diyerek projeye tepkisi gösterdi. Geçmiş yıllarda yaşadıkları kötü tecrübelerden örnekler veren Patacı, “Tekrar aynı şeyleri yaşamak için burada taş ocağı istemiyoruz” dedi.

 

“ATATÜRK PARKINDA LİMANA DA, TAŞ OCAĞINA DA KARŞIYIZ”

MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da, taş ocağına karşı olduklarını söyleyerek, “Söz konusu taş ocağının bu bölgenin su kaynaklarını kurutacak, tarımını ve en önemlisi insan sağlığını çok olumsuz etkileyeceği ortadadır. Burada çalışacak ocak sonrası taşımacılıktan kaynaklı çok ciddi bir hava, toprak ve su kirliliği oluşacağı açıktır. Ocak çalışırken yayılacak tozlar insan sağlığını doğrudan etkileyecektir. İnsanlar patlamalardan kaynaklı da çok ciddi etkilenecektir. Dolayısıyla burada biz şunu biliyoruz ki buradan çıkacak malzeme Atatürk Parkı’nın dolgu malzemesi olacak. Atatürk Parkı’na liman  yapılmasına da, burada taş ocağının yapılmasına da karşıyız. Dünya artık çok önemli gıda krizleri yaşıyor. Bununla birlikte su kaynaklarımız tükeniyor, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle biz artık birkaç sene sonra içecek su bulamayacak duruma geliyoruz. Dolayısıyla çok akıllı ve bilimsel yöntemlerle su kaynaklarımızı, topraklarımızı, havamızı korumak zorundayız. Bu nedenle taş ocağına hayır diyoruz. Bundan sonra da Turunçlu Mahallesi ve Yenişehir Belediye Başkanlığı ile birlikte demokratik ve hukuksal mücadele vermeye hazırız” diye konuştu.

 

“KELİME OYUNU TUTMADI”

Tarsus ÇEKSAM Başkanı avukat Semra Kabasakal da, bundan sonraki süreçle ilgili bilgi vererek, “toplantının yaptırılmadığı ile ilgili bir şerh düşürüldü muhtarlar tarafından. Ancak maalesef kelime oyunu yapmak istediler. Sanki toplantı yapılmış ama bilgilendirme yapılmamış gibi göstermeye çalıştılar. Biz buna itiraz ettik ve tutanağı yeniden yazdırarak, vatandaşların bu taş ocağını istemediğine dair ifadelere özellikle yer verdik.

Bundan sonraki süreçte muhtarlarımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile birlikte topladığımız imzaları verecekler. Halkın istemediğini belgeyle sunmuş olacağız. Daha sonra Ankara’da yapılacak inceleme değerlendirme toplantısında alınacak karar doğrultusunda ÇED için olumlu veya olumsuzluğuna dair nihai karar verilecek. Eğer vazgeçmemişler ise ÇED kararı çıkarsa dava süreci başlayacak. Bu hızlı bir süreç, bir ay içerisinde ilgili idare mahkemelerine dava açılması gerekiyor ki itirazlar buna göre yapılacak. Sanıyorum Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri ve muhtarlarda bu itirazın içinde yer alacaklar. Halkla birlikte olduktan sonra halkın istemediği hiçbir toplantı yapılamaz ve hiçbir şekilde taş ocağı yaptırılamaz. Biz bu işin takipçisi olacağız” diye konuştu.



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA