Haber Merkezi

Mersin’de çevre ve doğayı korumaya yönelik yaptığı faaliyetlerle öne çıkan Tarsus Çevre Koruma, Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM), Japonya’da deprem ve tsunami sonrası meydana gelen Fukuşima nükleer santrali felaketinin 11’inci yıldönümünde nükleer felakete karşı Türkiye’ye, “Akkuyu, Sinop, İğneada Fukuşima olmasın” çağrısı yaptı.

“DÜNYA TARİHİNİN EN BÜYÜK VE EN TEHLİKELİ RADYASYON FELAKETİ”

ÇEKSAM Başkanı avukat Semra Kabasakal, yazılı bir açıklama yaparak, Japonya’da meydana gelen 9 şiddetindeki deprem ve tsunaminin, Fukuşima Nükleer Santralinin soğutma suyunun arızalanmasına ve bunun sonucunda soğutulamayan nükleer santralinin aşırı ısınmasından kaynaklı 3 reaktörünün çekirdeğinin erimesi sonucu meydana gelen nükleer felaketin, dünya tarihinin en büyük ve en tehlikeli radyasyon felaketi olduğunu aktardı.

“Fukuşima felaketi sonucunda turizm ve sanayi kenti olan bu şehir radyasyona bulanmıştır” diyen Kabasakal, “Fukuşima felaketi Çernobil nükleer kazası sonrası yayılan radyasyonun 6.5 katı radyasyon atmosfere yayılmıştır.

ETKİSİ NE KADAR SÜRECEK BİLİNMİYOR…

Felaketin ardından da 11 yıl geçmesine rağmen Japonya en gelişmiş teknolojisi ile Fukuşima nükleer santraldeki radyasyon yayımını engelleyememiştir. Fukuşima kentinde felaketle ilgili büyük sorunlar hala devam etmektedir. Bölgede toprağa, suya ve denize bulaşan radyasyonun sonucunda tarım, balıkçılık ve turizm ve en önemlisi canlı yaşamının her türlüsünü  çok olumsuz etkilenmiştir, orada yaşayan insanlarda başta kanser olmak üzere birçok hastalığa yakalanma oranı artmıştır.

Japon ekonomisinin kaza nedeniyle yaklaşık 250 milyar dolar zarar ettiğini, felaketi temizleme işlemlerinin maliyetinin en az 100 milyar dolar olduğunun tahminen hesaplandığını, ama yalıtım ve temizlik çalışmalarının en az 50 yıl, belki de daha uzun süreceği tespit edilmiştir” dedi. 

NÜKLEER SANTRAL SİYASİ KARAR

Nükleer santrallerin çok güvensiz, riskli teknolojiler oldukları için en ufak bir dikkatsizlik, ihmal ve denetlenemeyen doğa olayları karşısında geri dönüşü mümkün olmayan ve etkilerinin olabileceğini kaydeden Semra Kabasakal, nükleerin yüzbinlerce yıl devam eden çok büyük radyasyon felaketlerine neden olduğu Fukuşima felaketinde bir kez daha kanıtlandığını dile getirdi

Kabasakal, “Dünyanın birçok ülkesi Fukuşima felaketinden sonra nükleer santral programlarını gözden geçirmişken, birçok ülke örneğin Almanya, İsviçre ve Belçika gibi ülkeler nükleer enerjiye veda etme kararı almışken, ülkemizin nükleer santrallere hiç ihtiyacı yokken maalesef mevcut iktidarın siyası kararı ile başta Akkuyu olmak üzere, Sinop ve İğne adada nükleer santral kurulum kararları alınmıştır.

“AKKUYU’DA NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ”

Bizler dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin eski, kirli, güvensiz teknolojilerinin ülkemizde insan ve doğa yaşamını yok etmesine, kamu kaynaklarımızı zarara uğratmasına ve kentlerimizin nükleer çöplük olmasına asla izin vermeyeceğiz.

Bugün Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, ülkemizde de Tamamen Rusların yönetimindeki Akkuyu'da ki nükleer santral sebebiyle bir güvenlik sorunu olmaktadır.

Başta Akkuyu olmak üzere Sinop ve İğneadada planlanmış nükleer santral projelerinden derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz. Akkuyu’da nükleer santral istemiyoruz” diye konuştu.