HEDİYE EROĞLU

Bazı iktidar mensuplarının, “yoksulluk kalmadı”, “aç insan yok” ve “işsizlik yok iş beğenmeme var” gibi söylemlerine karşın sokakta yurttaşın alım gücünün yok olmasını anlatan görüntülere bir yenisi de Tarsus’tan eklendi.

Mersin’de geçtiğimiz ay 200 gram ekmek 1,5 liradan satılırken, alınan zam kararı sonrasında 230 gram ekmek 2 lira oldu. Fırıncılar zammın nedenini artan maliyetler olarak gösterirken, krizin bedelini ödeyen vatandaş en ucuza nasıl geçinebileceğine daha çok kafa yormak zorunda kaldı.

Artan ekmek fiyatları nedeniyle Tarsus’ta belediye ekmek fırını önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Belediye ekmek fırınından 95 kuruşa ekmek almak için saatlerce beklemeyi göz alan vatandaş zamlara isyan etti.

Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan da, 94 kuruşa mal ettikleri ekmeği kar etmeden 95 kuruşa halka ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Tek bir kuruş da olsa kâr ediyoruz. Ayda 1 milyon 300 bin ekmek satılıyor. Buradan sağlanan gelirle glutensiz ekmek, gofret, makarna yapıp ücretsiz dağıtıyoruz” diyor.

“MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR ERİDİ”

Vatandaşlardan A.S, ekonomik krizin artık daha görülür ve hissedilir olduğunu söyleyerek, “Düne kadar sadece vatandaşa yansıyan, bizi mağdur eden ekonomik kriz artık ülkenin gündemi oldu. Dolardaki artış, gelen zamlar belimizi bükerken artık bunu her kesim hissedir hale geldi ve kriz konuşulmaya başlandı. Yöneticiler hala kafalarını kuma gömme çalışsa da artık mızrak çuvala sığmıyor. Maaşlara yapılan zamlar eridi. Alım gücümüz yok oldu. Asgari ücrete rekor zamdan bahsediliyor ancak bu da yeterli olmayacak gibi görünüyor. Ekmekten una, yağdan peynire başta temel ihtiyaç malzemelerine gelen fahiş zamlar asgari ücrete yapılacak rekor zammı yetersiz kılacak gibi. Emekli zaten yokluk, sefalet içerisinde. Artık yeter” diyerek duruma isyan etti.

“SOFRAYA KOYACAK BİR TAS YEMEK İÇİN ADETA BİN TAKLA ATIYORUZ”

V.K isimli kadın yurttaş da, tencere kaynatmanın neredeyse imkansız hale geldiğini söyleyerek, ekmekten tasarruf edebilmek için saatlerce ekmek büfesi kuyruklarında beklemek zorunda kaldıklarını söyledi. Mutfak ekonomisini çevirebilmek için adeta bir muhasebeci titizliğiyle çabalayan kadınların hiçbir şeyi yetiremez hale geldiğini söyleyen V.K, “Sofraya koyacak bir tas yemek için adeta bin takla atıyoruz. Her şeyden kısar hale geldik. Bu düzen böyle gitmez” dedi.