Hediye Eroğlu

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin Ekim ayı birinci oturumunda bağımsız denetçi raporu doğrultusunda  53 milyonluk sermaye tamamlanması teklifinin görüşülmesi sırasında tartışma yaşandı. Cumhur İttifakının çoğunlukta olduğu Plan ve Bütçe Komisyonunda oy birliği ile kabul edilen teklif meclisin ilk gündem maddesi olarak yer aldı. Meclis divan katibinin okuması ile birlikte teklif oy birliği kabul edilirken MHP’li meclis üyesi Ali Usca teklif ile ilgili söz istedi.

İşletmelerin kar, hizmet ve sürekliliklerini devam ettirmek için kurulduğu hatırlatan Usca,

“Belediyelerin şirketleri sosyal belediyecilik veya kendi belediyelerine hizmet için kurulmuşlardır. Ben bağımsız denetçiyim. Bağımsız denetçinin raporunu okumadığım için fazla yorum yapamıyorum. Burada komisyon üyeleri arkadaşlarımız oy birliği ile karar almışlar. Hepsinin görüşlerine saygı duyuyorum” dedi.

“BU KAR NEREYE GİDİYOR?”

Meclis üyelerini 53 milyon liranın neden verildiği konusunda düşünmeye davet eden Usca,

“Niye sermaye artırıyoruz. Sermaye artırmak demek ya yeni bir işe başlamak, başka bir iş yapmak demektir. Veya hutta şirketimizi zarar ettiren yöneticiler zarar ettirdiklerinden dolayı tekrar işletme sahibinden, belediyeden tekrar sermaye koymasını istemektedirler. Bende buradan bakıyorum Kültür A.Ş demek ki zarar etmiş. 53 milyon bu meclisin tekrar sermaye koymasını istiyor anlamını taşıyor. Kültür A.Ş. sadece personel çalıştırıyor diyelim. Bizim temizlikteki park bahçelerdeki fen işlerindeki  taşeron işçiler diyoruz. Bunları alıp çalıştırıyoruz. Belediye adına çalıştırdığımız işçilerden belli bir kar alıyoruz. Yüzde 6 buçuk gibi kar alıyoruz. Bir işçinin maliyeti şirket payları ile birlikte 5 bin lira. Ben şirket olarak belediyeye 5 bin lira fatura kesiyorum. Ayrıca yüzde 10 karda alıyorum. Peki bu kar nereye gidiyor. Ben bu konunun üzerinde durulmasını veya arkadaşlarımızın meclisten bilgi vermesini önemli rica ediyorum. Devlet hiçbir zaman için kendi şirketini zarar ettirecek şekilde bir iş yapmaz lütfen komisyon üyesi arkadaşlarımız bunu daha iyi incelesin” İfadelerini kullandı.

“5 BİN İŞÇİ CALIŞIYOR”

CHP’li meclis üyesi ve Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Dursun ise Kültür A.Ş’nin faaliyetleri anlattı. Kültür A.Ş’nin eskiden taşeronların yürüttüği hizmeti şu an 5 bin işçisi ile

yürüttüğünü anlatan Dursun, “Ali Bey’in söylediği kar oranı doğru değil. Biz geçmişte yüzde 4+3 kar alıyorduk. 2021 yılı itibari ile Başkanımıza durumu ilettik sizde yüzde 4+7’ye dönüştürdü.  Yüzde 4+7 yüzde 11 kar alan bir şirket. İl etapta bakılınca bu böyle. Ancak sosyal sendikal faaliyetlerden doğan karlar verilmemekte. Yaklaşık 40 milyon lira bir harcama vardı geçen ay. 2 milyon 700 bin lira kar vardı. Bunu ortalamaya bölünce aslında yüzde 11 olan kar yüzde 6.5 ve 7’ye gelmekte” şeklinde konuştu.

“KAYBETTİĞİ SERMAYEYİ TEK ORTAK BÜYÜKŞEHİR’İN KOYMASI İSTENİYOR”

Bu şirketin 2018’de KHK ile bu şirketler kurulduğu bilgisini veren Dursun “Kıdem tazminatları kim verecek. Büyükşehir ortada kalmış. Yüzde 6-6.5 buçuk kar alan şirket 13.ayı kıdem tazminatı olarak ödemek durumunda. Bu teknik olarak mümkün değil. Bağımsız denetçi bunu şirkete yüklemekte. Bu şirketi devraldığımızda sermayesinin 3’te 2’sini yitirmişti. Biz sermaya artırımı değil sermaye tamamlama diyoruz. Şirketin sermayesi eksiye düşmüş durumda. Yasal olarak sermaye tamamlanamayınca şirket iflas etmiş oluyor. Bağımsız denetçinin bize söylediği durum bu. Biz şirketin kaybettiği sermayesinin şirketin tek ortağı alan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nce yerine konmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

SEÇER: “FİİLİ OLARAK İFLAS FELAN YOK”

Araya giren Başkan Seçer ise bu şirket ticari faaliyet yapan alan satan ihracat yapan bir şirket değil. Burası personel şirketi. Burada incelenmesi gereken şirket kisvesi altında başka yerlere aktarılıp aktarılmadığıdır. Ali Bey zimmi olarak onu söylemeye çalışıyor. Bizim burası personel şirketi. Bizim iki personel şirketimiz var. Kültür A.Ş sadece personel işiyle uğraşıyor. Bu şirketi zarar ettirmek için orası üzerinden astronomik fiyatlara maaşlarla insanları çalıştırmanız lazım. Oradaki insanlara çok yüksek maaşlar vermeniz lazım. Oradan para aktarmanız lazım. Şirket hesapları ortada. Gegelin inceleyin denildi. Kar dediğimiz yerden sokakta çalışan insanların tişörtü elbisesi yaptırılıyor. Kıdem tazminatında 13. ay denilen kısım oradan karşılanıyor. SGK’ya, maliyeye faizlerimiz var. Bunu masraflarda gösteremiyoruz. Biz kağıt üzerindeki bir durumu düzeltmeye çalışıyoruz. Fiili olarak iflas felan yok. Komisyonda bu anlatıldı komisyon böyle takdir etmiş idi” diye konuştu.

“SERMAYE TAMAMLANMASI TEKLİFİNİN DOĞRU OLMADIĞI KANAATİ OLUŞTU”

Oy birliği ile kabul edilen Plan ve Bütçe Komisyonu’nun Başkanı Fahrettin Kılınç ise şunları söyledi: “Bu konuyu komisyonda uzun uzun tartıştık, Kültür A.Ş’yi Bedri Beyin daveti ile ziyaret edip konuştuk. Buradaki gerekçeleri bize anlattılar. Bizim o günkü değerlendirmemizde bunun doğru olabileceği kanaati oluştu. Onun için oy birliği ile o kararı aldık. Daha sonra genel arkadaşlarla bir değerlendirme yaptığımızda Ali Bey’in endişelerini paylaşmaya başladık. Bu sermaye tamamlamasının çok doğru olmadığı kanaati hasıl olduk. Bunu komisyonda tartıştınız, karar aldınız, oy birliği ile imzaladınız, meclise gelince oyunuz aleyhine bir kararın içinde olabilir misiniz? Olacak mısınız? diye de sorabilirsiniz. Ama bu mecliste çok defa tekrar etmiş bir davranıştır. Bir çok arkadaşlarımız hem bizim parti gruplarımız, hem sizin parti gruplarına dahil arkadaşlarımız komisyonun aldığı karar aleyhine oylar kullandı. Bizim geldiğimiz nokta bunun bizim tarafımızdan kabul edilmeyeceği. Biz bunun aleyhine oy kullanacağız.”

DİNSEVER: “İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR”

CHP’li Ali Dinsever ise mecliste ilginç şeylerle karşılaştıklarını belirterek “Keşke komisyonda daha detaylı tartışılıp sonuca varılsa idi. Meclis üyelerinin karar vermesini kolaylaştıracak bir ihtisas raporu ile buraya çıksa idik. İhtisas komisyonları görevini yapmıyor ya da yanlış anlaşılıyor. Bu sermaye artırımı değil sermaye tamamlanması” dedi.

Meclis üyelerinin hepsinin el kaldırdığı teklifi Başkan Seçer müzakerelerin ardından  anlaşılmayan durumlar olduğu gerekçesiyle tekrar komisyona havale etti.