Hediye Eroğlu

Mersin’in Çamlıyayla İlçesi Sarıkavak Mahallesi’nde kurulması planlanan Biokütle Santrali’ne tepkiler dinmek bilmiyor. Santral geçtiğimiz aylarda çalıştırıldı. Çevreye yaydığı koku ve duman nedeniyle tepki çekti. Bunun üzerine köylüler ve MERÇED “CED gerekli değildir” kararı ile Plan Değişikliği kararının mahkeme taşıdı. Tepki ve mahkeme süreci nedeniyle biokütle santralinin faaliyetine şu an için son verildi. Çevreciler santral için başlattığı hukuk mücadelesinin yanında bilgilendirme çalışması da yapıyor. Bu kapsamda Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Biokütle Santrali’nin zararlarını anlatmak için söz konusu köyde bir panel düzenledi. Köy kahvesinde yapılan toplantıya mahalle sakinlerinin yanı sıra  Çamlıyayla’dan çok sayıda vatandaş katıldı.

“TAVUK GÜBRESİ YAKACAKLAR”

Panele katılan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan kurulması planlanan Biyokütle Santrali amacı hakkında bilgi verdi. Santralin sıvı gübre ve enerji elde etmek için kurulmaya çalışıldığını ifade eden Aslan, “Bunu üretirken iki kazan kullanılacak. Bu kazanların birinde yakıt olarak tavuk çiftliklerinden çıkan tavuk dışkısı ve tavuk altlıkları yanacak. Diğer kazanda da orman ve tarımsal bitki atıkları kullanılacak. Günde 72 ton tavuk altlığı yanacak. Diğerinde 15 ton orman ve tarımsal atık yakıt olarak kullanılacak. Toplam bölgede yılda 22 bin 500 tona yakın atık yanacak. Bununla birlikte soğutma suyu kullanılacak. İkisini soğutmak günde 300 ton su kullanılacağı söyleniyor. Bu suyun MESKİ’den alacaklarını söylüyorlar” dedi.

“YANMADAN DOLAYI AĞIR METAL YAYILACAK”

Tarsus’ta 700, Çamlıyayla’da 60 olmak üzere bölgede 760 tane tavuk çiftliğinin bulunduğunu anlatan Aslan, “Bu çiftliklerden yıllık 120 bin ton yıllık tavuk dışkısı ve altlığı çıkıyor. Orman atığı ise 150 bin ton. Bunlar yakıt olarak 22 bin 500 ton kullanacağız diyor. Bu bana inandırıcı gelmiyor. Geri kalanı işletemeyecekler. Tavuk atığını depolamak için 800 tonluk 14 gün yetecek bir depo yapıyorlar. Düşünün bir bölgede 800 ton tavuk altlığı ve tavuk dışkısı olacak. Koku yayılacak bu çok ciddi bir sorun. Burada hem depodan kaynaklı hem taşımadan kaynaklı dışkı olacak. Buradaki tavuk dışkısı ve altlıklarını Tarsus ve Çamlıyayla’daki tavuk çiftliklerinden getirecekler. Depodan, hammaddeyi taşımadan ve yanmadan dolayı bölgede çok ciddi bir koku oluşturmanın yanında santralde yanan hem tavuk altlıkları, dışkısı artı burada günde 15 ton bitki ve orman ürünü yakacaklar. Bu yanmadan dolayı kokunun yanında bölgede çok ciddi bir ağır metal, uçucu kül ve zehirli gazlar yayılacak. Azatoksit, uçucu kül, Karbondioksit, sülfür dioksit, Hidroklorik asit yani tuz ruhu, dioksin, formaldehit gibi bir çok ağır metaller zehirli gazlar yayılacak. Burada hava toprak su kirliliği oluşturmanın yanında insan sağlığını bozacağı açık” ifadelerini kullandı.

“BÖLGEDE SOLUNUM RAHATSIZLIĞI ARTACAK”

Bölgede yayla turizmi yapıldığını anlatan Aslan, “Bölge aynı zamanda tarım bölgesi. Burada hava ve toprak kirliliği oluşunca bir kere bölgenin hem çevre sağlığı bozulacak hem tarım olumsuz etkilenecek hem insan sağlığı bozulacak. Uzmanlardan aldığımız bilgiye göre bölgede solunum rahatsızlığının artacağını, kanser oranının, kalp hastalıklarının artacağının yanında burada doğum kusurları da çok artacak. Çünkü kurşun yayacak. Bu santral kurşun yayacağı için yayılan ağır gazlardan dolayı doğum kusurları çok artacak. Bu yüzden biz bu tür yatırımların yerleşim bölgelerine değil sanayi bölgelerine kurulması gerekir. Bu nedenle bölge halkı ile birlikte mücadele ediyoruz” diye konuştu.

Biokütle santrali için ÇED gerekli değildir kararı verildiğini ve plan tadilatı yapıldığını belirten Aslan, “ÇED gerekli değildir kararı ve plan tadilatının iptal edilmesi ile ilgili dava açtık. Hukuki süreç devam ediyor” dedi.

MERÇED üyesi Suna Kılıççı ise küresel ısınma ve iklim krizinin etkilerini anlattı. İklim krizinin can aldığını ifade eden Kılıççı, artan orman yangınlarına ve yağışların sele dönüştüğüne dikkat çekti.

Kenan Hoplar da kirli yatırımlar için bölge halkının ciddi mücadele etmesi gerektiğine dikkat çekti.

MUHTAR ÜNAL: KÖYLÜ AYAKTA

Sarıkavak Muhtarı Ahmet Ünal ise bütün köylünün bu santrale karşı olduğunu söyledi. Ünal,

“Tepeden inme bir santral yapılmak isteniyor. Bizim haberimiz olmadan bunu yapmaya kalkarak dumanı tüttürdüler. Köylü ayağa katlı. Şimdi faaliyet durduruldu. Biz köylüler olarak bunu istemiyoruz. Bütün köylülere sorduk hiç kimse bunu istemiyor. İstemediğimizle ilgili 500 imza topladık. İşi yargıya taşıdık. Bizim köylümüz bunu istemiyor. Bu santral mahallenin içine kurulmak isteniyor. Bırak tarımı önce sağlığımıza zarar verecek. Yanında lokanta var evler var. Bahçeler var. Yukarıdan emir gelmiş bunlar kurmaya çalışıyor. ÇED raporu yok. Köylünün haberi yok yukarıdan iş yürütmeye kalkmışlar. Köylünün haberi olunca tıkanıp kaldılar.  Burası tarıma elverişli değil diye rapor almışlar. Burası tarıma uygun bir yer. Ceviz, erik bahçesi var. Domates, salatalık, buğday, arpa, mercimek ekiliyor. Devlet köylümüz Hamdi Sarı’ya kekik ekmesi için teşvik verdi. Tarım alanı değilse niye teşvik veriliyor” ifadelerini kullandı.