“RUS RULETİ OYNUYORSUNUZ” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“RUS RULETİ OYNUYORSUNUZ”


 

Bugün Akkuyu Nükleer Güç Santralinde 3’üncü ünitenin temeli atılırken Mersin Nükleer Karşıtı Platform, 11 Mart’ın Fukuşima’daki nükleer felaketin 10’ıncı yılına girildiğini anımsatarak, “10 Mart’tın sonu 11 Mart Fukuşima! Rus ruleti oynuyorsunuz ama namlu ülkemiz ve Akdeniz havzasında yaşayan bütün halkların kafasına çevrilmiş durumda” uyarısı yaptı.

EZGİ GÜLÇEMAL

 

Tepkilere rağmen Türkiye’nin ilk nükleer santrali olarak Mersin’in Gülnar İlçesi Büyükeceli Mahallesi’nde inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde bugün 3’üncü ünitenin temeli atılacak.

Japonya’da Fukuşime nükleer felaketinin 10’ıncı yıldönümünde inşaat ısrarını sürdüren hükümete Mersin Nükleer Karşıtı Platform’dan, “10 Mart'tın sonu 11 Mart Fukuşima!” uyarısı geldi.

Dün Mimarlar Odası Mersin Şubesi’nde bir basın açıklaması yapan platform, nükleerin yaratacağı yıkıma bir kez daha dikkat çekerek, projeyi durdurma çağrısı yaptı.

 

“FUKUŞİMA’DA JAPONYA ÇARESİZ KALDI”

Platform Dönem Sözcüsü Aycan Özkan, “Yarın 10 Mart'ta Akkuyu'da sanal da olsa bir temel daha atılacak. Bütün uyarılara bütün itirazlara rağmen inatla inşaatı sürdürenler, temel atma törenlerine bir türlü doyamayanlar, bir kez daha 11 Mart Fukuşima nükleer felaketinin yıldönümü arifesinde boy gösterecekler” dedi.

Oysa dünyada, yakın tarihin en önemli nükleer felaketlerinden birinin Fukuşima'da yaşandığını anımsatan Özkan, Fukuşima nükleer santralini kuran mühendislerin, kurduran yetkililerin; teknik ve insani olarak alınabilecek bütün önlemleri fazlasıyla aldıklarını söylediğini anımsattı.

“Ve muhtemelen doğruyu söylüyorlardı. Ama takvimler 11 Mart 2011'i gösterdiğinde meydana gelen deprem ve sonrasında oluşan tsunami dünyanın en korunaklı nükleer santralini yerle bir etti” diyen Aycan Özkan,

“Nükleer patlama sonrası su tanklarında biriken binlerce tonluk radyasyonlu suyu ne yapacaklarını şaşırmış durumda Japon yetkililer. Bu yetmezmiş gibi 10 yıl sonra meydana gelen deprem nedeniyle tanklardaki radyasyonlu suda önemli oranda azalmalar olmuş ve Japon yetkililer bu azalmanın nedenini açıklayamıyorlar.

Bu azalma iki nedenden olabilir; ya deprem sonrası oluşan çatlaklardan sızıntı olmuştur veya depremi fırsat bilip tankları daha önce düşündükleri gibi denize boşaltmışlardır. Anlaşılıyor ki nükleer teknolojide en gelişmiş ülkelerden biri olan Japonya doğanın gazabı karşısında çaresiz kalmıştır.

 

“RUSYA, NÜKLEER KONUSUNDA SABIKALI”

Fukuşima nükleer felaketi, Çernobil nükleer felaketinin ardından ikinci büyük nükleer felakettir ve Çernobil nükleer santralinin kurucusu ise çok tanıdık bir firmadır ROSATOM. Akkuyu nükleer santralini yapmaya devam eden ROSATOM şirketi, sadece Rusya'da değil, nükleer santral inşa ettiği her yerde, inşa ettiği nükleer santrallerde şu veya bu şekilde arızalar çıkan hem teknik hem de insani bakımdan sabıkalı olan Bir şirkettir. Ve bu şirket topraklarımızı deney sahası hâline getirmek istiyor. Akkuyu'da inşaatı süren nükleer santralin aynısını kurdukları Belarus'ta daha faaliyete geçmeden bir ay içinde iki defa arıza meydana geldi ve çevre ülkeler bu nedenle alarm durumuna geçti. Belarus'taki nükleer santralin inşaatı sırasında dört buçuk metre yükseklikten düşürülen 330 tonluk reaktör basınç kabının akıbeti belli değil. Macaristan-Mısır-Türkiye üçgeninde kullanacaklar, piyango kime çıkarsa artık.

 

 

“RUS RULETİ OYNUYORSUNUZ”

Sayın yetkililer Rus ruleti oynuyorsunuz ama namlu ülkemiz ve Akdeniz havzasında yaşayan bütün halkların kafasına çevrilmiş durumda. Bunu milyonlarca insana yaşatmaya hakkınız yok!

Son dönemde bazı medya kuruluşlarında nükleer santral güzellemeleri görünmeye başladı yeniden. Birkaç tane genç çocuğun fotoğraflarını basıp altına nükleer santralin övgülerini yazmışlar. Kimisi Akkuyu NGS de çalışmaktan gurur duyduğunu söylerken kimisi ülkemizin nükleer rüyasının gerçekleştiğini ifade ediyor, hızını alamayanlar ise nükleerin temiz ve yenilenebilir enerji olduğunu savunuyor. Ve tabi ki küçük bir alanda çok yüksek derecede enerji elde edileceği savunusu da var. Bu kadar yalanın içinde bir parça doğru söylem var. Çok yüksek oranda enerji oluşuyor bu doğru, ama söylenmeyen asıl gerçek elde edilen bu enerjinin en fazla yüzde 40'ı elektriğe çevrilir durumda, geriye yüzde 60'lık enerji ısıya dönüşür ve bundan dolayı o ısıyı soğutmak için her gün 28 milyon metreküp su gerekiyor. Ve sadece soğutma işlemi bile küresel ısınmaya temel etken oluyor.

Ayrıca ‘akıt çubuğu’nun daha maden çalışmasında ‘karbon ayak izi’ ortaya çıkar. Bu gerçek nükleer santrallerin çevre dostu olmadığının somut bir örneğidir.

Soğutma suyunu denizden alıp, ısınan suyu tekrar denize deşarj eden borularda tıkanma olmaması için kullanılacak kloru saymıyoruz bile. Klor her turlü canlının yaşamını olumsuz etkilerken, yaşamın döngüsünde önemli yeri olan bakterileri de yok ediyor. Yani bu genç çocuklar ya yalan söylüyorlar yada önlerine konulanları okumuşlar ve umarız ikincisidir!” dedi.

 

“TÜRKİYE'NİN NÜKLEER RÜYASI ASLINDA KÂBUSU OLACAK”

Türkiye'nin nükleer rüyasına da değinen Aycan Özkan, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Dünya alem biliyor ki teknoloji Rusya'da üretilip Akkuyu'ya monte edilecek ve nükleer santral üzerinde Türkiye'nin bir tasarrufu olmayacak, yani Türkiye'nin nükleer rüyası aslında kâbusu olacak. Nükleer santral anlaşmasındaki ilk maddede 'Yap-İşlet-Sahip ol' yazar. Ama ülkemizin bir yükümlülüğü var; Dünyanın en pahalı elektriğini satın almak!

Yineliyoruz; 10 Mart'ın sonu 11 Mart Fukuşima! 10 Mart’ta Akkuyu’da yabancı sermayenin ve ülkemizde bir avuç işbirlikçi rantiyecinin yararına olan bir inşaatın temel atma töreni olacak. Ama asla bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun yararına olmayacak. Ve olası bir kazada ne kadar insanı öldüreceği, hastalandıracağı, yerini yurdunu terk etmek zorunda bırakacağı ve bunu kaç yıl boyunca yapacağı öngörülmesi mümkün olmayan bir riskle baş başa bırakan bu tesis ülkenin ve çevre halkların yararına değildir.

 

“NÜKLEER SANTRALLER FELAKETİN KENDİSİDİR!”

35 yıl meydana gelen Ukrayna'da Çernobil ve 10 yıl önce Japonya'da Fukuşima nükleer felaketleri nedeniyle o bölgelerde tarım, hayvancık yapılamıyor, deniz kenarında olan Fukuşima'da balıkçılıkta bitmiş durumdadır. Ve orada ki hükümetler o bölgelerde ki insanları uluslararası kabul gören radyasyon miktarının çok üzerinde olan radyasyonla başbaşa bırakmış durumdalar.

Biliyoruz ve sürekli dillendiriyoruz; kaza ve arıza olmazsa bile inşaatından çalışma ömrünü tamamlayacağı süreye kadar geçen zamanda, nükleer santralin sadece çalışması bile büyük ekolojik yıkıma neden oluyor. Yani nükleer santraller felaketin kendisidir!

Yaşam Savunucuları olarak diyoruz ki: Bu ülke bu yıkımı hak etmiyor ve bu bir talep değildir Yapamazsınız! Diyoruz ki; bizi uluslarüstü sermayeye daha fazla bağımlı kılan işleri bırakın artık! Diyoruz ki; 10 Mart'tın sonu 11 Mart Fukuşima!”.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA