GİZEM EKİCİ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, “Çığlığımız Duyulmadı, Taleplerimiz Görülmedi. Şimdi Sıra Maskelerimizde” adıyla başlattığı kampanyanın 2’nci haftasında maskelerini konuşturdu.
“Özlük haklarımız için mücadeleye devam” diyen SES Mersin Şube Adına Örgütlenme Sekreteri Sevgi Başkavak, “Siyasi iktidar ve hiçbir şekilde sağlık emekçisini görmeyen Sağlık Bakanlığı; yıllardır ekonomik ve özlük haklarımız için bizi görmezden geldi, duymadı, yok saydı. Haklarımızı vermedikleri gibi her geçen gün haklarımızı budayan düzenlemelerle özlük haklarımızı daha da geriye götürdü. Bizi açlık sınırının biraz üzerinde sefalet ücretine mahkum etti. Bunun yanında özlük haklarımızı iyileştirmediği, geliştirmediği gibi değişik ve sözleşmeli istihdam modelleri oluşturarak kadrosuz ve güvencesiz çalışma modeli yarattı. AKP, iktidara gelmesiyle birlikte sağlıkta dönüşüm programını başlatarak sağlık kurumlarını ticarethaneye hastaları da müşteriye dönüştürerek sağlıkta ki yıkım sürecini başlattı. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hizmet sunumunda engel oluşturma ve emeğimizin karşılığını alma konusunda sorunlar yaşattı. Sosyal Hizmet alanında ise bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan emekçilerin var olan sorunları daha da arttı. Buralarda çalışanların vardiya süreleri ve vardiya sayısı farklılıklar göstermekte, dolayısıyla bu farklılık yasal çalışma sürelerini kat kat artırmaktadır. Bunun karşılığında ise ne ücret ne de izin alamamaktadırlar. Bu da çalışanların moral/motivasyonunu olumsuz olarak etkilemektedir” dedi.
Başkavak konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Sonuçta; Sağlık ve Sosyal Hizmet alanında AKP, bizlere vadettiği ve verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Covid-19 Pandemisi sürecinde iş yükümüz arttı, çok tehlikeli olan işyerlerimizde uzun çalışma saatleriyle, korunaksız ve korumasız ortamlardaki mesleki risklerimiz daha da ağırlaştı. Halkın sağlığını korumaya, onları yaşatmaya çalışırken yaşamdan kopan yüzlerce sağlık ve Sosyal Hizmet emekçisinin tarifsiz acıları hala yüreğimizde... İktidar hiçbir şey yapmasa da hayatını kaybeden sağlık emekçilerinin geride kalan ailelerine ve çocukları bir vefa borcu olarak sahip çıksın. Bu konudaki görevini yerine getirsin...
“ÖZLÜK HAKLARIMIZI İSTİYOR”
Özlük haklarımızı istiyor ve taleplerimizi sıralıyoruz;
Söz verdiğiniz gibi 3600 ek göstergemiz verilsin. Yıpranma payından fiili çalışma şartı kaldırılsın, yıpranma payı (fiili hizmet zammı) geçmiş yıllar da dahil ve 5 yıla 1 yıl olmak üzere bütün emekçileri kapsasın. Çalışma koşullarımız düzeltilsin, iş yükümüz azaltılsın, uzun çalışma saatleri kısaltılsın. Her işyerine 7/24 ücretsiz kreş sağlansın. EYT sorunu bir an önce çözülsün. Sağlıkta şiddeti ve mobbingi önleyen gerçek tedbirler alınsın. Covid-19 meslek hastalığı sayılsın. Sözleşmeli statüde çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kadroya geçirilsin. Hemşirelik meslek yasası uygulansın ve diğer sağlık meslek mensupları için kendilerine özgü meslek yasaları çıkarılsın. Analık izni 16 haftadan 24 haftaya çıkartılsın. Giyim yardımı mesleki riske uygun gerçek enflasyon rakamlarıyla ödensin, sağlık ve güvenlik açısından ücretsiz servis sağlansın. Pandemi ile mücadele eden filyasyon ekiplerinin ve nöbet usulü çalışanların yemek sorunu çözülsün. Kadrolu ve güvenceli istihdam biçimiyle sağlık emek gücü sayısı artırılsın. Sosyal hizmetlerde emek gücü artırılsın, çalışma saatleri ve vardiya sistemi düzenlensin. Haklarında memuriyete engel teşkil edecek kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın.
Tüm bu haklı taleplerimizin yerine getirilmesini ve bunlar hayata geçirilinceye kadar mücadele edeceğimizi, bu mücadelede tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ile halklarımızı yanımızda olmaya ve bizlere destek vermeye çağırıyoruz.”