HEDİYE EROĞLU

Corona virüs tehlikesi sürüyor ve maske takma zorunluluğu 81 ilde devam ediyor. Maske takmamanın cezası ise, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282'nci maddesi çerçevesinde ve İçişleri Bakanlığı'nın talimatı doğrultusunda 900 TL olarak belirlendi.

Ancak maskenin seyyar satıcıların en önemli ürünü haline gelmesi tedirgin ederken, uzmanlardan da tepki çekiyor.

Son olarak Eczacı Odası Özgün Sağır, denetimsiz maske satışın bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini söyleyerek, yetkilileri göreve çağırdı!

“MASKE; MAALESEF YÜZÜMÜZÜ VE BURNUMUZU KAPATAN BEZ DEĞİLDİR”

Hastalığın gerçekliğini kabul etmek ve buna göre hareket etmek gerektiğini belirten Sağır, “Korunmasızsanız bulaş çok kolay. Maske mesafe ve hijyen ile korunuyorsunuz. Bu kadar basit olunca bulaşması da basit oluyor. Ancak şuan sokaklarda 10-15 TL’ye maske satılıyor. Bunların mutlaka denetlenmesi gerekiyor.

Tamam sürecin başında bu ülkede maske yoktu. Maske olmadığı için iyi kötü her türlü maskeyi kullandık. Ama zamanla yeni tesisler kuruldu. Burada olanlar ihraç edildiği için biz maske bulamıyorduk. Bunlara çözüm üretildiği için maske sıkıntımız yok ama ‘korsan maske’ diye bir kavram ortaya çıktı. Maske; maalesef yüzümüzü ve burnumuzu kapatan bez değildir. Maskenin koruyuculuğu sağlaması gerekiyor, bunun için de özel kumaşlardan özel tekniklerle yapılması gerekiyor. Dikişlerinin olmaması ve 3 katlı olması gerekir. Meltblown dediğimiz bir maske var. Mutlaka ve mutlaka ikinci kademe olarak maskede bulunması gerekir Meltblown’un. O maskede yoksa korunma şansınız çok azdır. Ama görüyorum; her tarafta maskeler var. Siz maske takarak kendinizi koruduğunuzu düşünürken o maske sizi korumuyor. Maske sizi korumadığım için hastalık artıyor. Sonra ‘maske taktığım halde niye hasta oldum?’ diyorsunuz. Bu anlamda ciddi denetimler gerekiyor. Vatandaşımızın bilinçlenmesi gerekiyor. Üstünde barkodu olmayan maskeleri almaması gerekiyor. Meltblown kumaşı var mı diye sorması gerekiyor” dedi.

SATIŞINA ENGEL YOK!

Özellikle yerelde zabıtalar başta olmak üzere güvenlik güçleri eliyle yapılabilecek denetimlere dikkat çeken Özgün Sağır, oda olarak iki defa Mersin Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda görüşmek istediklerini açıkladı.

“Görüştük ama şimdi onlar; ‘şöyle bir şey var bunun satılması ile ilgili bir engel yok’ diyorlar. Bu satılan ürün normal bir ürün değil. Sağlıkla ilgili bir ürün olduğu içinde belirli standartlarının olması gerekiyor. Dediğim gibi kumaş özellikleri, dikişinin olmaması, ultrasonik bağlanması gibi standartları var. Ama maske ticari bir ürün olarak görüldüğü için kimse sesini çıkarmıyor. Bununla ilgili de herhangi bir yasa yönetmelik anlamında ellerinde bir şey olmadığını söylüyorlar.

“MASKELERE STANDART GETİRİLMELİ”

Biz o yüzden Türk Eczacılar Birliği ile Sağlık Bakanlığı ile girişim başlattık. Bir an önce bu maskelere bir standart getirilmesini ve maske ile ilgili gerekiyorsa genelgesinin çıkarılması gerekiyor. Yetkili kişiler tarafından bunun satılması gerekiyor. Burada vatandaşımızın kullanması gereken maske cerrahi maskedir. 3 katlı olması önemlidir. Her ağzımızı, burnumuzu kapattığımız bez maske değildir. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Tellerin tam oturtulması gerekiyor” diye konuştu.

MASKE KULLANIMINDA BUNLARA DİKKAT!

Öte yandan maske kullanımı ile ilgili de bilgiler veren Başkan Sağır, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Çok riskli ortama giriyorsanız iki kat maske kullanmanızda hiçbir sakınca yok. Ama yıkanabilir maskeler kumaş gibi ürünlerin bir koruyuculuğu yok.

Türk insanı olarak gözle görmediğimiz şeylere pek inanmayız. Virüs dediğimiz şey o kadar küçük ki, boşluklardan çok rahat geçiyor ama biz bezi ya da kumaşı taktığımızda bizim için kapalı olduğu için virüs içinde kapalı olduğunu düşünüyoruz. Ve bu nedenle de rahat rahat davranan kişilerin aslında birbirlerine virüs bulaştırıyor. Maske olduğunu zannediyor ama maske, maske değil, o yüzden birbirlerine daha fazla bulaştırıyorlar.

Ayrıca maskelerin solunumdan kaynaklı nemlendiğinde hemen değiştirilmesi gerekiyor. Burada zaman koşulu olmaksızın hareket edilmeli. Çünkü ıslanmış bir yerde bakteri ve virüs daha fazla ürer. Eğer o maskeyi takmaya devam ederseniz uzun süreli, dört saat üç saat orada biriken mikropları ve virüsleri tekrar solunuma almaya başlarsınız maske değişimi bu yüzden çok önemlidir. Islandığında ya da nemlendiğinde hem diğer türlü ise dört saate bir bulunduğunuz ortamda dört saat değiştirmeniz gerekir çünkü bu sefer kendi nefesinizdeki bulaşıcıyı tekrar içeri alırsınız”.