Havaların hissedilir şekilde soğumaya başladığını belirten Taş, Gündüz ve gece ısısındaki sert değişimin soğuk algınlığı, bronşit, grip gibi üst solunum enfeksiyonlarına davetiye çıkarır nitelikte olduğunu söyledi.
“NE YAPMALI?”
“Üzerine covid-19 salgını da eklenince sonbahar ve kış aylarında sağlığımıza ve yaşam tarzımıza çok daha fazla dikkat etmemiz gereken bir süreç bekliyor hepimizi” diyen Yasemin Taş, “Bağışıklık sistemimizi dış etkenlerden korumak ise büyük önem taşıyor.
Düzensiz beslenme, stres, yorgunluk, uykusuzluk, vitamin ve mineral eksikliği vücut direncinin azalmasına sebep olabiliyor. Savunma sistemini olumsuz etkileyen bu faktörler hastalık riskini artırıyor. Basit bir grip vakasının coronavirüs ile vücutta bir araya gelmesi halinde, bağışıklık sisteminin nasıl bir tepki verebileceği pek öngörülemiyor. Bu nedenle mevsimsel gripten korunmanın önemi de artıyor. Ne yapmalı?
Maske, sosyal mesafe, kamuya açık kapalı alanlarda uzun süre bulunmama ve bağışıklık sisteminizi destekleyecek şekilde beslenme, her bireyin kolayca uygulayabileceği basit önlemler olsa da şaşırtıcıdır ki hayat kurtarıyor.
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENİR?”
Güçlü bir bağışıklık sistemine nasıl sahip olabilirim? Bu cümle sık sorulan sorular sıralamasında ilk 5’e girer. Nasılı anlatmadan evvel sistemin nasıl çalıştığını anlamak gerekiyor. İnsan vücudu yaratılıştan hastalıklara (vücut dışından gelecek saldırılar) karşı bir savunma sistemi ile donatılmıştır.
Kendi kendini iyileştirme gücüne sahiptir. Hastalığa sebep olabilecek virüs/mikrop/bakteri
gibi organizmaların vücuda girişi ile beraber bağışıklık sistemi devreye girer ve bu mikroorganizmalardan kurtulmak için mücadele etmeye başlar.
Bağışıklık sistemi vücuda girmeye çalışan tüm mikroorganizmaları tanıma, ayrıştırma
ve zararlıları yok etme, özelliğine sahiptir. Bakteri, parazit, virüs gibi hastalığa neden olan
her türlü organizma ve maddeye karşı savaşmak, bağışıklık sisteminin görevidir.
İmmun sistemi mikropların oluşturduğu zararlı kimyasal madde olan toksinlere karşı antikor üretir. Vücut tarafından üretilen ve doğal savunma mekanizması olan antikorlar zararlı maddelerle savaşarak vücudu koruma altına alır. Kısaca sistemin çalışma prensibi budur. Bu
bilgiler ışığında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedelim.
Tek başına beslenme şekliniz immun sisteminizi güçlendirme konusunda yetersiz kalabilir. Aynı zamanda uyku düzeninize, sıvı tüketiminize ve özellikle egzersiz yapmaya özen
Göstermelisiniz” dedi.
“GÜNDE BİR BARDAK ILIK SU”
Tüm diyetisyen ve beslenme uzmanları güne 1 bardak ılık su içerek başlamanın önerildiğini anımsatan Yasemin Taş, açıklamasını şöyle sürdürdü; Nedeni ise vücuda giren tüm besinleri ve atıkları kan ve lenf sıvıları yoluyla taşıyan bir çözücüdür su. Savunma sistemi için en önemli görev ona aittir. Yeterli su tüketimi kanın tüm hücrelere yeterli seviyede oksijen taşımasını sağlarken tüm sistemlerin en iyi şekilde çalışmasında lokomotif görevi görür. Bağışıklık sisteminin zayıflamasındaki sebeplerin başında yetersiz besin alımı gelir. Yeterli protein alımı, vitamin ve mineraller açısından zengin meyve ve sebze tüketimi büyük önem taşır. Vücut direncini artıran C vitamini zengini besinleri tüketmek gerekir. İşlenmiş hazır gıdalar, kafein ve alkolün fazla tüketimi, sigara kullanımı ise bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.
“BESLENMENİN MATEMATİĞİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİK”
Coronavirüsün hayatımıza girişiyle, beslenmenin belli bir matematiğinin olduğunu da öğrendik. Protein, yağ, karbonhidrat dengesinin kişinin yaşam tarzına göre belirlenerek programlanması gerektiğini öğrendik.
Düzenli uyku, düzenli egzersiz… Güçlü bir bağışıklık sisteminin iki önemli etkeni. Bağışıklığın zayıflamasına sebep olan ve hastalık riskini artıran faktörler. Çevresel faktörler de önemli. Ani ısı düşüşüyle ortaya çıkan viral hastalıklar, hava kirliliği ile yayılımını hızlandırabilir. Antibiyotik tüketimi yüksek ülkelerden biriyiz.
Gereksiz antibiyotik kullanımı arttıkça, mikroplar mutasyona uğrayarak direnç kazanıyor
ve antibiyotik kullanımına rağmen hastalıkların iyileşme süreci uzuyor. Gereksiz antibiyotik
kullanımı da bağışıklık sistemini bozan faktörler arasında.
Özetlersek, sağlıklı bir yaşam istiyorsak, hayat tarzımızda köklü değişiklikler yapmamız şart.
Doğayı koruyan, sağlıklı beslenen, düzenli spor yapan bireylere dönüşmediğimiz sürece
bedenlerimizi dış tehditlerden korumamız mümkün olmayacak. Sağlıklı, huzurlu bir hafta
diliyorum. Sağlıklı beslen (gerekliyse takviye kullan) – maskeni tak – sosyal mesafeye dikkat et… Güvende Kal!”