AYŞENUR ÖNAL
Akdeniz Belediyesi Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı Birinci Birleşimi gerçekleştirildi.
Toplantıda tüm ülkeyi derinden sarsan İzmir depremi unutulmadı. İzmir depreminin sonuçları üzerine konuşan EMEP’li Meclis Üyesi Halil Kara, imar affının 10 milyon kaçak yapıyı yasal hale getirdiğini ve depremin bu kaçak yapılarda hasar bıraktığına dikkat çekti.
Konu hakkında konuşan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise, “Her şeyi devletten beklemeyin. 10 yıl bir evde oturduk, 10 yıl sonra bu evin temelinde bir sıkıntı olmuş mudur diyor muyuz, demiyoruz” dedi.
“YAPI MALİKİ NASIL SORUMLU OLUR?”
İzmir depremi ve sonuçları üzerine söz alan EMEP’li meclis üyesi Halil Kara, “6 Haziran 2018’de bir imar affı çıkıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir tebliğ yayınlıyor. Madde 9’da; ‘Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına uygunluğu hususu yapı malikinin sorumluluğundadır.’ Yapı maliki nasıl sorumlu olur? Bu yapı malikinin sorumluluğu değil ki. O apartmanda 50-100 kişi oturuyor, ne olacak? Bunun sonucunda imar barışı dendi ve 10 milyon kaçak yapı yasal hale geldi. Bunun 1 milyon 747 bini İstanbul’da, 811 bini de deprem olan İzmir’de. Bunu şu belediye şu parti yaptı diye demiyorum. Bu ülkenin şapkasını önüne koyması gerekir” dedi.
TOKİ SAVUNMASI
TOKİ konutlarının doğal afetlerden koruyacağını iddia eden Gültak, Kara’ya yanıt olarak AKP iktidarının 2001 yılından beri yaptığı TOKİ konutlarını övünç kaynağı olarak anlattı. Gültak, “Mersin’de ise kentsel dönüşüm bir türlü başlamıyordu. Çok şükür biz başlattık Çay Mahallesinde. Şimdi Barış, Bahçe ve Turgut Reis’te başlatacağız inşallah. Sadece Akdeniz’de değil, Yenişehir ve Mezitli’de de çok yaşlı binalar, riskli yapılar var” sözlerine yer verdi.
Deprem testinin binalarda 3 bin ile 15 bin TL arasında değişebiliyor olmasına rağmen araçlar için 2 yılda bir yapılması zorunlu olan ve ortala 500 TL tutan araç muayenesini bir tutan Gültak, “‘90 km geçti şu değişecek’ deniyor, dünyanın parası ama yaptırıyorsunuz. Peki, her gün mışıl mışıl uyuduğunuz, çocuklarınızı büyüttüğünüz evlerinize niye baktırmıyorsunuz? Arabalarınıza servislerde dünya kadar para harcarken neden evlerinizin depreme dayanıklı ve daha yaşanılabilir olması için kuvvetlendirmiyorsunuz. Her şey devletten beklenmez ki.
“CEBİMİZDEN DE BİRAZ PARA VERİP SIFIR BİR EV ALACAĞIZ”
Kimse evinin kontrolünü yapıyor mu, yapmıyor. Devletin bunu ille söylemesi mi gerekiyor. Biz orada oturuyoruz, gerekirse apartmanımızı daha çok destekleyeceğiz. Eğer illaki apartmanımızın yıkılması gerekiyorsa ya TOKİ ile yada bir müteahhitle anlaşacağız. Cebimizden de biraz para verip sıfır bir ev alacağız. Yani her şey devlet tarafından yapılmaz, vatandaşında biraz eğitim bilincinin olması ve oturduğu yerlere bakması gerekiyor. Arabana baktır, boğazın ağrıdı doktora git hem baktır gargara yaptır, tarlanda bahçende ağacına baktır ama namusunu koyduğun, çoluğunu çocuğunu yetiştirdiğin, sığındığın eve baktırma ne olacak? Bu kafayla gidersek daha çok başımız ağrır” diye konuştu.
Meclis üyelerinden birinin devletin vatandaşına bakmakla sorumlu olduğunu söylemesine ise Gültak, “Gerçekten zavallı, fakir hiçbir şeyi olmayan vatandaşa sosyal proje ile ev yapacaktır bu hükümet ama herkesin bunu beklemesi doğru değil” dedi.