Haber Merkezi
TBMM’de görüşülen, ‘Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”nin görüşmelerinde doğa talanının arttırılmak istendiğini savunan CHP’li Cengiz Gökçel’den 3.maddeye tepki geldi.
ACELEYLE HAZIRLANMIŞ!
Maddeyle ilgili TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Cengiz Gökçel, “Üzerine konuştuğumuz yasa teklifi daha önce komisyonda da belirttiğimiz üzere aceleyle hazırlanmış bir tekliftir ki bu da maddede açıkça görülüyor. Teklif edilen değişikliği aynen okuyorum: ‘Orman sayılmayacak alanlar arasına orman sınırları dışında olup alan büyüklüğüne bakılmaksızın sahipli arazilerde ekim ve dikim yoluyla yetiştirilen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler”.
“‘ORMAN’ TANIMLAMASI YAPILIRKEN MÜLKİYETE BAKILMAZ”
Burada bazı hususlara değinmek zorundayız: Birincisi, bu noktada, teklifin uluslararası kuruluşların ‘orman’ tanımıyla ters düştüğü görülüyor. Teklifi okuduğumda, çalışma yaparken uluslararası tanımlar ve uluslararası örgütlerin mevzuatı acaba hiç mi incelenmemiş diye düşünmekten kendimi alamadım. Mesela, konuştuğumuz bu maddeyle arazinin mülkiyetine göre bir sınıflanmaya gidiliyor; hâlbuki FAO, bu noktada mülkiyete bakmıyor. Zaten böyle bir ayrıma gitmek mantıklı bir iş de değil. ‘Orman’ tanımlaması yapılırken mülkiyete bakılmaz; ağacın cinsine, boyunu bakılır, tüm tanımlarda bu yazar. Bizim de parlamento olarak bu tanımları uyumlu hâle getirmemiz gerekir. Fakat siz ulusal ve uluslararası tanımları birbirine uyumlu hâle getirmek bir yana, bilakis tersini yapıyorsunuz” dedi.
ORMANLAR TALANA AÇILIYOR
Öncelikle kabul edilmesi gereken bir diğer gerçeğin de; verilen teklife göre ormanların teşvik edilmediğini, aksine, ormanların talana açılması olduğunu vurgulayan Cengiz Gökçel, “Gerekçenizde belirtmişsiniz, sahipli arazilerde oluşturulan ağaçlıklı alanların orman sayılması engelleniyor. Peki, o zaman ülkemizde bulunan 300'e yakın özel ormanın statüsü ne olacak? Mevzuatımızda özel ormanlar oluşturulduğunda Orman Genel Müdürlüğü denetiminde oluşturuluyor; kesimi, bakım ve denetim tedbirleri de orman müdürlüğü tarafından yapılıyor. Siz şimdi çıkıp diyorsunuz ki: "Mülkiyeti kamuya ait olan arazi dışında orman olmayacak." Yani, özel ormanlar olmayacak. Peki, bu orman ağaçları neye göre kesilecek? Neye göre ağaç sanayisinde işlenecek? Son derece kontrollü olan bir sistemi siz kontrolden çıkarıyorsunuz. Siz, ormanların talanını istiyorsunuz. Sizin "yeşili korumak" diye "ormanı büyütmek" diye bir gayeniz yok. Yeşili korumak isteyen Mersin'in de içinde olduğu 68 ilde 766 maden sahası açar mı? Yeşili korumak isteyen, ormanı büyütmek isteyen orman talanını teşvik etmez, orman terörüne cezaların artmasını sağlar ama sizin teklifinizde bu yok. Önümüzde neresinden tutsak elimizde kalan bir teklif var. Değerli milletvekilleri, bu hususu da atlamamamız gerekiyor.
ORMAN SINIRLARI DARALTILIYOR
Önümüzde duran bu yasa teklifi açıkça Anayasa'ya da aykırıdır. Anayasa 169 der ki: ‘Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır’.
Fakat verdiğiniz teklif, sahaların genişletilmesi bir yana dursun orman sınırlarını daraltıyor. Sizin tabirinizle bozuk orman alanlarına tesis kurulmasının önü açılıyor. Bozuk orman alanı dediğimiz şey, insan eliyle tahrip edilen alan anlamına gelir. Arkadaşlar, siz, bu teklifle ormanların tahrip edilmesini teşvik ediyorsunuz, bunun başka bir izahı yok. Sanayi tesisi açılması için, maden ocakları açılması için ormanların tahrip edildiğini bilmiyor muyuz? Yandaş müteahhitlere o arazilerin peşkeş çekildiğini bilmiyor muyuz? Uluslararası mevzuata bakmamışsınız ama ulusal mevzuata da mı bakmadınız? Anayasa'ya açıkça aykırı bir maddeyi teklif diye nasıl sunuyorsunuz? Komisyonda kabul edersiniz ama gerçekte diyorsunuz ki ‘Vatandaş orman ağacı dikmiyor, o yüzden dikme ağacı orman saymayalım’. Burada, sahipli arazilerin ağaçlandırılmasını teşvik ederken siz bu öneriyle bunun tam aksini yapmaya çalışıyorsunuz.
“ORMAN KÖYLÜSÜNÜN YOKSULLUĞUNA ÇARE OLACAK HİÇBİR ÖNERİ YOK BU TEKLİFTE”
Hâlbuki üzerine gerçekten titizlikle çalışılmış, aceleye getirilmemiş bir teklif olsa burada tartıştığımız maddelerin birçoğu teklif dahi edilemezdi.
İktidardakilere sormak istiyorum: Ben bir arkadaşınız olarak bilmek isterim, burada bu kanun teklifiyle ormana ve orman köylüsüne ne fayda sağlanacak? Maalesef, ne ormanlarımız için ne orman köylülerimiz için yapılan bir iyileştirme var. Orman köylüsü ormanı yaşatır ve büyütür. Orman köylüsünün yoksulluğuna çare olacak hiçbir öneri yok bu teklifte. Üzülerek söylüyorum bunu. Buralarda yaşayan vatandaşların yoksulluğunu yok etmek için bir şey önermiyor bu teklif. Orman köylüsü zaten köyde yaşayan vatandaşlarımızın en yoksul kesimini oluşturuyor. Orman köylüsü sosyal güvenlikten uzak, orman köylüsü âdeta kaderine terk edilmiş.
Açıkçası, mantık çerçevesinde düşünen hiçbir arkadaşımızın bu teklife olumlu oy vermemesi gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.