Haber Merkezi
Sahte içki kabusu sürüyor! İzmir'de sahte içkiden zehirlendikten sonra görme kaybı ve mide bulantısı şikâyetleri olan 24 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Mersin’de geçen yıl Haziran- Temmuz aylarında çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği sahte alkol zehirlenmesi vakaları yine hortladı! Mersin, İzmir ve Kırıkkale’de 10’u aşkın kişi yaşamını yitirirken, tedavisi süren 50 kişinin durumu ağır! Farklı kentte meydana gelen alkol zehirlenmeleri ile ilgili Mersin Tabip Odası’ndan önlem çağrısı geldi!
YİNE METANOL, YİNE ÖLÜMLER!
Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Antmen, “Yine metanol, yine ölümler” başlığıyla yaptığı yazılı basın açıklamasında, durumun vahametine dikkat çekti.
Şuana kadar 3 ilde toplam ölüm sayısının 10’u geçerken, durumu ağır olan hasta sayısının ise 50’ye ulaştığını açıklayan Antmen, “Kentimizde bir yılını yeni tamamlamış bir metanol faciasından sonra bu kez de İzmir, Kırıkkale ve yine Mersin’de olmak üzere üç kentimizde, sekiz kişinin ölümü, 50 civarında kişinin de koma düzeyinde hastalanması ile sonuçlanan bir metanol faciası daha yaşanmıştır” dedi.
SOSYAL, SİYASAL, EĞİTSEL VE EKONOMİK BİR SORUN!
Sorunun; salt bir sağlık sorunu olmadığını, aynı zamanda sosyal, siyasal, eğitsel ve ekonomik bir sorunla karşı karşıya olunduğunu işaret eden Dr. Antmen, “Her ne kadar ülkemizde artık bilimsel araştırmalara gereken önem verilmiyor ise de bu konuda yapılan araştırmalar göstermiştir ki; Alkollü içecekler ve tütün ürünleri üzerinde uygulanan vergi artışları ve kullanım yasakları ürünlerin tüketimini azaltmamaktadır. Aksine vergi artışlarının az da olsa ürünlerin tüketimi üzerinde pozitif bir etki yaratmakta olduğu saptanmıştır. Etil alkol satışlarındaki yasakların da kişileri daha kolay bulunan ve zehirli olan metil alkole yönelttiği aşikardır. Yapılan araştırmalarda alkollü içecek ve tütün ürünleri kullanan bireylerin çoğunluğunun, ürünler üzerinde gerçekleştirilen vergi artışlarının ürünlerin tüketimine yönelik tercihlerini değiştiremeyeceğini aynı oranda ürün tüketmeye devam edeceklerini hatta vergi oranlarında olası bir indirime gidilse dahi tüketim tercihini ve miktarlarını değiştirmeyeceğini belirtmişlerdir.
ÖNLEMLER CAYDIRICI DEĞİL!
Araştırmalarda bireylerin eğitim seviyesinin alkollü içecek ve tütün ürünleri kullanımını etkilemekte olduğu görülmüştür. Bireylerin eğitim seviyesi artıkça alkollü içecek ve tütün ürünleri kullanımı azalacaktır. Ancak araştırmaya katılan bireylerin çoğunluğu alkollü içecekler ve tütün ürünlerinin tüketimini tamamen bırakmalarındaki en büyük etkenin sağlık sorunları, tüketimin azaltılmasına fayda sağlayacak en büyük etkenin ise bu ürünlerinin zararlarına yönelik okullarda verilen eğitimlerin artırılması olduğu görüşündedir.
Türkiye’de alkollü içecekler ve tütün ürünleri üzerinde uygulanan özel tüketim vergilerinin sosyal fayda amacında beklenen işlevselliği tam olarak yerine getiremediği ve tüketici tercihlerine yön vermede başarılı bir grafik sergileyemediği görülmektedir.
Dolayısıyla toplum sağlığı için zararlı olarak kabul edilen bu ürünlerin tüketiminin kısılmasında vergilerin tek başına etkili olmadığı ve kayıt dışı ekonominin oluşumuna sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır.
“YASAKLAR, KAÇAKÇILIK VE TİCARİ RANT ÇEVRELERİNİN İŞTAHINI KABARTTI”
Bu kapsamda ürünlerin tüketiminin azaltılmasına yönelik toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin ve verginin neden olduğu kayıt dışılığın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır. Etil alkol satışlarına getirilen kısıtlamaların, metil alkole yönelimi arttırıcı bir rol oynadığı ve kaçakçılık ve ticari rant çevrelerinin iştahını kabarttığı gerçeği de asla göz ardı edilmemelidir.
Toplumsal bilinçlendirme kapsamında alkollü içecekler ve tütün ürünlerinin zararlarına yönelik ilköğretimden başlamak kaydıyla lise çağına kadar icra edilecek kapsamlı ve yoğun eğitim faaliyetlerinin ürünlerin tüketiminin azaltılmasında oldukça etkili olabileceği düşünülmektedir.
BU POLİTİKALARDAN VAZGEÇİLMELİ
Araştırmalara gör alkollü içeceklerdeki ticari rant ve tüketim ilişkisini ayrıca incelemek gerekmektedir. Öyle ki bu ürünler üzerinde uygulanan özel tüketim vergilerinin neden olduğu fiyat artışları bazı kesimlerce ticari rant olarak değerlendirilmektedir. Bu durum kaçakçılık faaliyetlerinin icra edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Ülkemizde ve kentimizde ilk kez olmayan ve benzer politikalara devam edilmesi durumunda bundan sonra da artarak sürecek olan bu soruna iktidarın, bilimsel çalışmalar ışığında hazırladığımız bu görüşler doğrultusunda hareket etmesini bekliyor, Mersin Tabip Odası olarak bu ve benzeri konularda uyarılarımızın süreceğini kamuoyunun bilgilerine sunuyor, zehirlenme sonucu ölen kişilerin ailelerine başsağlığı, hastalanan kişilere de acil şifalar diliyoruz” şeklinde konuştu.