SERKAN TULTAK

Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi ve Mersin Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, Radyo Ülkü de yayınlanan Yerel Gündem programında Serkan Tultak ve Hediye Eroğlu’nun sorularını yanıtladı.

“ENFEKSİYONU BİZ RUTİN TARAMALAR YAPARKEN TESPİT ETTİK”

Merkezde ortaya çıkan corona virüsle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özge, şunları söyledi:

“Hepimiz malum içinde bulunduğumuz ve bir parçası olduğumuz pandemi süreci var ve bu pandemi süreciyle ilgili de hem kişisel bazlı hem de kurumsal bazlı yapılanlar var, yapılamayanlar var. bizim kurumumuzda da 87 büyüğümüz kalıyor ve bunların hepsi ortanın ilerisinde veya ağır demas hastaları… Biz pandeminin ilk gününden beri gerek personel gerek hastalarımızı buradan korumak için kurumsal bazlı gereken tüm önemleri aldık ve ilgili tüm kuruluşlarla da hep işbirliği içinde bugüne kadar da kazasız belasız gelmeyi başardık, hep böyle gitmesini arzu ediyorduk ama hastanelere zorunlu olarak gidip gelen hastalarımız oldukça ve hastanelerde ki hepinizin dikkatini çeken hasta sayılarında ki artışlar oldukça bizim de acil servisten enfekte olup gelen bir hastamız ve personelimizle beraber kurumumuzda da enfeksiyon olayı çıktı. En büyük tesellimiz şu ki, bu enfeksiyonu biz rutin taramalar yaparken tespit ettik yani hastalarda organ tutulumu ya da herhangi bir semptom gelişmesine fırsat kalmadan fark etme fırsatı verdi bu bize… Çünkü bizim hastalarımız tekrar ediyorum çok ağır demas hastaları ve Allah korusun bir organ tutulma olduğu zaman zaten hayati riski olan durumlar.”

“HASTA İÇİN TANIDIK YÜZLERİN OLMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Hastaların yaşadıkları süreçle ilgili bilgi de veren Prof. Dr. Özge, şöyle devam etti:

“17 tane hastamız ve 2 tane personelimiz ilk etapta testleri pozitif çıktı ve Valiliğin bilgisi dahilinde bunlar, Bakanlıklar arası protokol gereği hastanelere sevk edildiler. Zaten basına da maalesef bu noktada yansıyan bilgilerin sebebi bu. Bunlar Mersin’de ki boş yatakları olan 5 hastanemize uygun yerlere dağıtıldılar. Tabi bizim için çok oldukça endişe verici zor bir hafta yaşadık, hala da yaşıyoruz, çünkü bir yandan o kurumlardan hastaneye giden hastalarımızın takibi, ki bunların çoğu yeni mekana ayak uyduramıyorlar, tanımadıkları insanlar, onlara bakıyor buna tepki gösteriyorlar. Bir yandan ekiplerimizle o hastalarımızı takip etmeye içeriye girip giyinip kuşanıp onları rahatlatmaya çalıştık. Yemeğini reddeden, ilacını reddedenler oldu. onları düzenlemeye gayret gösterdik. Bir yandan da kurumda kalan hastaları ve personelleri ikinci bir kez daha taramaya tuttuk. Bazen ilk testte negatif geliyor sonra pozitif geliyor…Nihayetinde ikinci taramalarımızdan da 2 hastamız ve 5 personelimiz daha pozitif oldu. Onların da yine gereken sevkıyatlarını ve tedavilerini yaptık.”

“ZORLU SÜREÇTE İŞTEN AYRILANLAR OLDU”

Sıkıntılı süreçten dolayı bazı personelin işinden ayrıldığını üzülerek anlatan Prof. Dr. Özge, “Personelimiz azaldı. Bir yandan içeride biz zaten pandeminin başından beri 14 gün çocuklarımızı kurumda tutuyoruz, 14 gün evde tutuyoruz. Hani evden, yoldan hastalık taşımasın diye ve bir de arkadaşlar 14 günlük mesaiyi aile koşulları nedeniyle devam ettiremediği için işten ayrılan çok oldu. Memnun olduğumuz elemanlarımız da oldu. Açıkçası çalışma koşulları da insanları haklı olarak zorluyor ve üstüne üstlük kurumda kalanların hepsi tulumlarla vesaire yani çok kolay değil, o beyaz  tulumları giydiğinizde iç ısınız 45 dereceye yükseliyor. Berbat bir şey” dedi. 

“ŞUANA KADAR ENTÜBE OLAN VEYA SOLUNUM YETMEZLİĞİ GEÇİRMİŞ BİR HASTAMIZ YOK”

Hastaların durumu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Özge, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim Alzheimer hastaları netice itibari ile şuana kadar entübe olan veya solunum yetmezliği geçirmiş bir hastamız yok. Bu hafta içerisinde müdürlüğün uygun gördüğü hastalarımız, negatiftir dedikleri zaman kurumumuza geri alacağız. Hali hazırda sadece bir tane hastamızın kendisi kalp kapaklarında protez kapağı var onun akciğerlerinde koronaya bağlı etkilenme var, onun dışında ki hiçbir hastamızın ne akciğer tutulumu var ne herhangi bir solunum yetmezliği veya hayati tehlike yaratan durumu var. Allaha çok şükür. Personellerimizden de öyle bir tane astım hastası olan bir kızımız var, onu sadece hastanede takip ediyoruz. Onun dışında ki diğer personellerimiz ilaçlarını aldılar, evlerinde istirahat ediyorlar. Biz bu arada yeni personel alımına girdik bir sürü ilanlara çıktık. Elimizden geldiği kadar dernek olarak da maddi manevi 7/24 her türlü fedakarlığı yapmaya bu süreci atlatmaya çalışıyoruz.

“NAKİLLER NEDENİYLE AİLELERE BİLGİ AKIŞI AZALDI”

Bir de aileler boyutu var haklı olarak insanlar bir anda ne oldu, hastası pozitif olanda negatif olanda gerildi doğal olarak. Hastanelere nakledilenlerin ortamı değişti, bilgi akışı azaldı, ondan dolayı gerildiler ki bizim arkadaşlarımız sürekli bilgi akışını ellerinden geldiği kadar yapmaya çalışıyorlar ama takdir edersiniz ki 87 hastanın yakınına bilgi vermeye çalışıyoruz. Allah herkesten razı olsun hem kurum ve kuruluşlar bazında hem dostlarımız bazında hem hasta yakınları bazında hepsi bize destek oldular, yanımızda oldular, iş birliği içerisinde oldular. Kurumda ki arkadaşlar büyük fedakarlıklar gösterdi. İnanın çocuklar tuvalete bile gidemeden, bir bardak su içemeden, o beyazların içerisinde hiçbir hastamızın bakımı aksamasın ilacı aksamasın tedavisi aksamasın diye çaba harcadılar. Hastaneyi devriyeler geziyor, orada ki hastalarımızın devamlı ilacını, mamasını, kıyafetini devamlı devriye şeklinde takip ediyorlar ve bizde bunu sağlamaya çalışıyoruz. Nitekim son hastamız kurumumuza dönünceye kadar bunu yapmaya devam edeceğiz. En büyük tesellimiz herhangi bir hastamızın veya personelimiz bugüne kadar, şu dakikaya kadar hayati tehlikeyle tam bir durumu olmaması. Hiçbir organ sorunlarının olmaması. İnşallah, ayağına taş değmeden döner gelirler. Bunun psikolojik travmalarını da yine hep birlikte yavaş yavaş yaralarımızı sararız diye düşünüyorum.Bize destek olan herkese de tekrar tekrar huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.”