AYŞENUR ÖNAL

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin İl Temsilcisi Bülent Ufuk Ateş ile Öğrenci Sorumlusu İpek Arapoğlu gazetemizi ziyaret ederek, Editörümüz ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Mersin İl Temsilcisi Hediye Eroğlu ile kent yerelinde son dönemlerde yaşanan siyasi atmosfer ve yerel basının sorunları hakkında fikir alışverişinde bulundu. 

Merkezi olarak güçlü bir parti olduklarını ve artık yerelde de aynı gücü yakalamak istediklerini söyleyen Ateş, Mersin’de artık daha çok göz önünde bulunacaklarını kaydetti. Ateş, “Bir süredir seçim yeterliliği için çalışmalar yürütüyorduk, artık seçim yeterliliğimiz sağlanmış durumda. Artık il ve ilçe kongrelerine ağırlık vererek insanlarla buluşmayı planlıyoruz. Ağustos ayında Genel Başkan Erkan Baş’ında katılımı ile bir il kongresi düzenleyeceğiz ve bu sayede merkezi olarak güçlü olan partimizi yerelde de güçlendireceğiz” sözlerine yer verdi.

“İŞÇİLERİ ÖRGÜTLENMEYE TEŞVİK ETMELİYİZ”

Yerelden örgütlenmenin önemine vurgu yapan Ateş, “Mersin Serbest Bölge’de, limanda on binlerce işçi çalışıyor. Özellikle serbest bölgede sık sık gündeme gelen Covid-19 vakalarına rağmen işçiler zorla çalıştırılmaya devam ediyor. Bunun karşısına geçmek isteyen tek sendika var ve yeterli değil. Oradaki işçilerin sorunlarını daha sesli dile getirebilmelerini sağlamak için işçileri örgütlenmeye teşvik etmeliyiz” dedi.

TEK ÇÖZÜM ÖRGÜTLENME!

İktidarın yıllardır ekonomik krizin insanlar üzerinde yarattığı tahribatı görmezden geldiğinden bahseden Ateş, “İnsanlar açlıktan intihar ederken AKP iktidarı; kendilerinin elleriyle getirdiği kişileri FETÖ’cü, darbeci diye mimliyor. Ekonomi ne zaman kötüye gitse kiliseyi camiye çevirerek ya da daha farklı konuları gündeme getirerek olayları görmezden gelmeye çalışıyor. Bunların yanı sırada ülkenin her yanı Araplara sermayesine peşkeş çekiliyor ama halkın ne halde olduğu her zaman görmezden geliniyor” dedi. Çözümün örgütlü olmaktan geçtiğini söyleyen Ateş, “İktidar kendilerinden başka bir görüşte olan, hatta kendileri gibi düşünen insanları bile terörist diye adlandırıp işlerinden edebiliyor ve hapse atabiliyor. Ülkeden artık hiç kimse kendi görüşünü özgürce söyleyemez hale geldi. Biz de TİP olarak bunun önüne dayanışma ağları ile geçmeye çalıştık. Her mesleğin kendi dayanışma alanını haksızlık, hukuksuzluk karşısında meslektaşların omuz omuza olmasını amaçladık. Bu amaç içerisindeki herkesi de dayanışma ağlarına ve örgütlenmeye, mücadeleye davet ediyoruz” dedi.

“ARTIK ÖĞRENCİLER SESSİZ KALMIYOR”

Öğrenciler için de dayanışmanın artık çok daha önemli hale geldiğinden bahseden Arapoğlu, “Artık üniversitelerden ufak bir bahane ile atılabiliyorsunuz. Öğrencilerin kendine ait bir alan kalmamış durumda ve eğitim kalitesi her geçen gün düşüyor. Bunların yanı sıra dünya pandemi ile boğuşurken sırf oteller erken açılsın diye milyonlarca öğrencinin ve ailenin yaşamı hiçe sayıldı. Artık öğrenciler sessiz kalmıyor. Öğrenciler arasında ciddi bir ayaklanma var. Bu ayaklanmayı; YouTube’da cumhurbaşkanının yayınına dislike atılması ya da büyük küçük fark etmeksizin otellere düşük puan ve kötü yorum yapılmasında görebiliriz. Herkes gözünü Z kuşağına dikti ve tek umut olarak görüyorlar. Bu umut tek başına yeterli değil, öğrencilerin de örgütlenmesi gerek” dedi.

Mersin’de okuyan gazetecilik öğrencilerinin TGS ile işbirliği yapması gerektiğine de değinen Arapoğlu’na ise yanıt veren Eroğlu, okullar açıldıktan sonra sahayı görmek ve Mersinli gazetecilerin deneyimlerinden faydalanmak isteyen öğrenciler için işbirliği yapabileceklerini söyledi.