AYŞENUR ÖNAL

Mersin Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, Covid-19 pandemisinin ardından ülke ve Mersin tarımını değerlendirdi. Ayrıca geçen haftalarda yaşanan dolu yağışı hakkında verileri açıklayan Birim; hem Covid-19, hem de doğal afetlerden çiftçinin korunması için ne gibi önlemler alınması gerektiğini aktardı.

“TÜRKİYE DE RİSKLİ ÜLKELER GURUBUNA DAHİL OLUR”

Salgının en çok etkileyeceği sektörlerin başında tarımın geldiğini kaydeden Birim, “Tarım gıda arzında, insan ve hayvan beslenmesinde stratejik bir öneme sahiptir. Salgının başladığı Mart ayı ve Nisan ayı ülkemizde ekim dikim aylarına denk geldiği için önce bir panik havası yaşandı. Daha sonraları alınan önlemler ve yayınlanan genelgelerle hızlıca toparlanma sürecine girildi. Ülkemiz tarım potansiyeli açısından şanslı bir coğrafyada bulunuyor. Dolayısıyla üretimde bir aksama olmaz, mevcut tarım politikaları revize edilir, gerekli üretim planlaması da yapılırsa ufukta gıda sıkıntısı yaşamamızı gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Eğer yetkililer Odamızın uyarılarını dikkate almaz, uzun süreli plan ve projeksiyon yapmazsa, orta vadede ithalatına mecbur kaldığımız ürünleri yetiştirmezse ve kısa vadede kırsalın sorunlarına el atmazsa, gıdada Türkiye de riskli ülkeler gurubuna dahil olur” dedi.

TARIM MERSİN’DE NASIL ORGANİZE EDİLDİ?

Mersin’in pandemi sürecinde Valiliğin gelen genelgeler doğrultusunda oluşturduğu kurul ve komisyonlarda gerekli tedbirleri aldığını kaydeden Birim, “İlk genelgeler de veterinerler gibi ziraat mühendisleri de olsaydı Oda üyelerimizin seyahat ve işyeri açma konusunda şikayetleri olmayacaktı.  Odamız gerekli bilgileri ileterek bu konuların aşılmasına vesile oldu. Çiftçilerimizin üretim alanlarına gidişlerinde Çiftçi Kayıt Sistemi belgeleri yeterli oldu. Zirai ilaç bayilerimizin mesai saatlerini günün belli saatlerinde hijyen kurallarına uymaları şartıyla açık kalması hususunda organize ettik” diye aldıkları önlemleri belirtti.

Çiftçinin ekonomik olarak zorlu bir dönemden geçtiğini söyleyen Birim, çözüm için şu önerileri sundu; “Kırsal bölgelerimizin nüfus yoğunluğu azalıyor ve kırsal nüfus yaşlanıyor, tarımsal girdi maliyetleri tavan yapmış bir de covid-19 gerçeği var. Bu süreçte bu sorunların acil çözümü için terk edilmiş tarım arazilerini yeniden tarıma kazandırmak için, teşvik projeleri hayata geçmeli, gençleri kırsala tekrar kazandırmak için uzun vadeli düşük faizli kredi imkanları sağlanmalı. Çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifine, Ziraat Bankasına ve özel bankalara olan borçları en az bir yıl ertelenmeli, faizsiz kredi imkanları tanınmalı, SSK ve Bağ-Kur prim borçları silinmelidir.”

“TAHMİNİ OLARAK 15 MİLYON LİRA MADDİ ZARARLARI VAR”

Covid-19 pandemisinin uğrattığı ekonomik zararın yanı sıra doğal afetlerinde çiftçilerin zarara uğramaya devam ettiğini belirten Birim, Erdemli, Gülnar ve Silifke’de yaşanan dolu yağışını da değerlendirdi. Böyle bir afetin tekrara yaşanmamasını umut ettiğini söyleyen Birim, “Tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Meslektaşlarımız ve üreticilerimizle yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda yaşanan dolu afetinde Erdemli’nin Veyselli, Esenpınar, Harfili, Aydınlar, Tozlu, Sarıkaya, Yeniyurt, Güzeloluk ve Tapureli mahallelerinde yaklaşık 300 çiftçimizin toplamda bin 550 dekar arazisinde ürün zararı görüldü. Tahmini olarak 15 milyon lira maddi zararları var, ayrıca 15 dekar alanda da tesis zararı yaklaşık. Zarar, 700-750 bin lira civarındadır. Silifke’nin Sömek Mahallesinde de yaklaşık 350 çiftçimizin 1800 dekar arazisinde 6 milyon lira civarı ürün zararı oluştu. Gülnar ilçemize bağlı Kuskan, Dayıcık, Örenpınar, Kurbağa, Üçoluk ve Çukurasma mahallelerinde dolu yağışından çiftçilerimiz zarar görmüş olup, maddi zararı bilgisine henüz ulaşamadık. Bu bölgelerimizde domates, kivi, elma, ceviz, badem, fasulye, biber, erik, kiraz ve serada hıyar ürünleri zarar görmüştür” dedi.

HANGİ ÖNLEMLER ALINMALI?

Yaşanabilecek yeni zararlar için bazı önlemler alınması gerektiğini söyleyen Birim, önlemleri şu şekilde aktardı; “Ziraat Mühendisleri Odası olarak üreticilerimizin bu süreçte mağdur olmamaları için, tarımın sektörel anlamda devamlılığı için yukarıda saydığımız tüm önlemlerin ülkemizde ve ilimizde ivedilikle hayata geçmesi gerekmektedir. İlimizde zarar gören üreticilerimizin yaralarının sarılması için yetkili kurumların tespit çalışmalarını acilen tamamlamaları ve önümüzdeki sezon için üreticilere destek olmalarını, Tarsim kanununda değişiklik yapılana kadar çiftçilerin sigorta primlerinin karşılanmasını temenni ediyoruz.”