“ODANA SAHİP ÇIK, O DA SANA SAHİP ÇIKSIN” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“ODANA SAHİP ÇIK, O DA SANA SAHİP ÇIKSIN”


 

Çiçeği burnunda Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, kent ve ülke tarımı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İki bine yakın üyenin bulunduğu ZMO’da göreve başlayan Birim, mühendislerin haklarını korumak, işsizlikle mücadele etmek ve durumlarını iyileştirmek için yola çıktıklarını söyledi.

HEDİYE EROĞLU

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, Mercan TV’de yayınlanan Arka Plan Programına konuk oldu ve önemli açıklamalar yaptı. Yeni dönemde başkan seçilen ve “Odana sahip çık, o da sana sahip çıksın” sloganıyla başkan koltuğuna oturan Birim, seçim sonrası yapacakları hakkında ve tarımın geleceği hakkında bilgiler verdi.

Öncelikle Ziraat Mühendisleri Odasını tanıtan Birim şunları söyledi; “Ziraat Mühendisleri Odası Anayasamızın 135. Maddesi gereğince 6235 sayılı kanun ile 1954 yılında kurulan Türk Mühendis Mimar Odaları Birliğine bağlı Ziraat Mühendisleri Odası kamun niteliğinde bir tüzel kişiliktir. 2 yılda bir üyelerin demokratik katılımıyla yapılan seçimlerden dolayı bir demokratik kitle örgütüdür. ZMO kuruluş amacı gereği kendi üyelerini olan ziraat mühendislerinin özlük haklarını korumak, hukuksal haklarını korumak adına yola çıkmıştır. 1954’ten bu yana Türk Tarımına çok büyük katkılar sundu. Bizim zirai üretime başlama süremiz çok daha eski ama TMMOB kuruluşu 1954’tür.”

 

“1850 CİVARINDA ÜYEYE ULAŞMIŞ DURUMDAYIZ İL GENELİNDE”

SORU: Mersin şube ne durumda?

N. BİRİM: Daha önce biz Adana’ya bağlıydık. 2000 yılında Mersin temsilciliğini aldık. Biz ilk zamanlarda sosyal yönümüzü, odamızı sadece ziraat birliği olmasının yanı sıra sosyal yönümüzü de geliştirdik. Bütün üyelerimizin aktif bir şekilde odaya katılmasını sağlamaya çalıştık. O günlerden bugüne 1850 civarında üyeye ulaşmış durumdayız il genelinde. Üye olmayan meslektaşlarımızda yaklaşık 4000-5000 kişi olduğunun da farkındayız. Bu üye olmayan arkadaşlarımızın da odamıza üye olması noktasın bir sloganımız var ‘Odana sahip çık, odan da sana sahip çıksın’ diye. Gittiğimiz her yerde arkadaşlarımız ZMO aidat almak dışında ne görev yapar ki diyorlardı. Keşke böyle olmasaydı, böyle düşünmeselerdi. Ama haklı olarak da odaların bir etkinliğini, eski aktifliğini beklemekteler. Biz de arkadaşlarımızla bu odanın eski günlerine döne bilmesi için asli görevinin yanı sıra kolları sıvadık. Mesleğimizin sorunlarını biliyoruz, meslektaşlarımızın sorunlarını da çok iyi biliyoruz. Bu sorunların çözümü konusunda kolları sıvadık ve yola çıktık.

 

“ORTAK HEDEFİ BU ÜLKE TARIMINI GÜZEL YERLERE GETİRMEK”

SORU: Üye yapısı olarak zirai ilaç bayileri, özel sektörde dağılım gösterenler olarak düşünürsek Mersin içinde nasıl bir dağılım görülüyor?

N. BİRİM: Mersin genelinde değil, Türkiye genelinde ziraat mühendislerinin sorunları noktasında el ele güzel projelere imza atabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü hepimizin ortak hedefi bu ülke tarımını güzel yerlere getirmek, yapılan güzel şeyleri alkışlamak, hak gaspının önüne geçebilmek. Biz bunların her zaman önüne geçeceğimizi ve asla kimsenin sesimizi kısamayacağını hep söyledik. Bunun dışında da bizim üye ağırlığımız zirai ilaç bayilerden. Bizim seçimde hazırladığımız broşürümüzde de var ilk maddesi işsizlikle mücadele. Sebebiyse bakanlık 3 yıldır sınav açmıyor. Mezun olan binlerce insan işsizler ordusuna katılıyor ve tek seçenekleri zirai ilaç bayiliği. Biz bunun tersine çevrilmesini her seferinde söylüyoruz. Biz orada İŞKUR’la, belediyelerimizler, birçok kurumla meslektaşlarımızın hak ettikleri yerlerde istihdam edilmesi konusunda girişimde bulunacağız. Bunun için biz bunu çok önemsiyoruz. Odamızda bir insan kaynakları havuzu oluşturacağız. Arkadaşlarımızın çoğu olmamaları gereken yerlerde çalışıyorlar.

 

“MERSİN SAHİPSİZ”

SORU: İş güvenliği başlığı var sizin seçim sözleriniz arasında, bunu biraz açar mısınız?

N. BİRİM: Kimyasallara maruz kalmış olan meslektaşlarımızın yıpranma paylarını göz önüne aldığımızda diğer mesleklere oranla 4-5 yıl erken emekli olabilmelerini sağlamamız gerekiyor. Bununla ilgilide gerekirse Güç Birliği Platformu adı altında; Muğla, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay şube başkanlarıyla bir araya gelerek genel merkeze bir refleks gösterme planındayız. Biz tabandan, tavana doğru yapılanmayı doğru buluruz. Sadece bu konuda değil diğer konularda da birlikteliklerimiz olacak. Adana, Hatay ve Mersin’in hem toprak yapısı, hem ekonomisi birbirine benziyor. Ama Mersin bu konuda biraz sahipsiz. Ne turizmden nasibini aldı, ne tarımdan nasibini alabildi. İnşallah bundan sonraki süreçte hem devletimiz, hem sivil toplum kuruluşlarımız daha çok çaba sarf eder.

 

“ÇÖZÜM ODAKLI ETKİNLİKLER DÜZENLEMELİYİZ”

SORU: Ziraat Mühendisleri Odası ne yapmalı?

N. BİRİM: Çözüm odaklı etkinlikler düzenlemeliyiz. Bu komiteleri biz çok önemsiyoruz ve arkadaşlarımızda da çok heyecan yarattı. En kısa zamanda hayata geçireceğiz bunları. Bakanlık yetkilileri bayilerimizi denetlemeye gittiklerinde, her iki tarafta iyi niyetli ama sanki karşı bir güruh gibi algı var. O algıyı yıkmak için gerekirse bakanlığımızla da istişare yaparak denetlemeye gittiklerinde bizden de biri gitmesini istiyoruz. İl Müdürümüz Ali Kaval bu konulara hassas yaklaşıyor. Kendisiyle paylaştığımızda destek olacağını düşünüyorum.

 

“MERSİN’DE BİRÇOK HASTANE, AVM, OKULLA GÖRÜŞECEĞİZ VE PROTOKOLLERİ İMZALAYACAĞIZ”

SORU: Üyeleriniz için ne gibi yenilikleriniz var?

N. BİRİM: Mersin’de birçok hastane, AVM, okulla görüşeceğiz ve protokolleri imzalayacağız. Bu arzu ediliyor, yakın zamanda yapacağız. Bizim kendi branşında isim yapmış ağabeylerimiz, ablalarımız var onların tecrübelerinin gençlere aktarılması noktasında birçok etkinliklere, gecelere öncülük yapacağız. Aynı zamanda konferans salonlarında ayda bir kez ağabeylerin, ablaların genç ZMO’lularla bir araya gelmesi noktasında öncülük yapacağız. Bu konuda hiçbir sorumluluktan kaçmayacağız. Yaş almış ağabeylerimizin hala yararlanılacak bilgilerle dolu olduğunu, genç meslektaşlarımızın da ziraat fakültelerinden mezun olmakla her şeyi bilmediklerini, her şeyi piyasada öğreneceklerini bildiğimiz için o tecrübelerle, gençlerin buluşmasını önemsiyoruz.

SORU: Üyeleriniz sorunlarından ziyade talepleri neler?

N. BİRİM: Danışma meclisimiz bu konuya hizmet eden bir meclis olacak. Daha önceki dönemlerde başkanlık yapmış, yönetim kurulu üyeliği yapmış olan üyelerle bir danışma meclisi oluşturmayı düşünüyoruz. Danışma kurullarımızı 6 ayda bir yapmamız gerek. Geçmişte hizmet etmiş meslek büyüklerimizi bir araya getirerek danışma meclisi oluşturacağız. Bu danışma meclisinden çıkacak kararlar eminim ki şubemize doğru yolu gösterecektir.

 

“TÜRKİYE’DE 7 BİNE YAKIN BAYİ VAR, ENFLASYONU DÜŞÜNÜN”

SORU: Özellikle zirai ilaç bayilerinin maddi sıkıntılar yaşandığını söylediniz. Buradan nasıl bir çıkış ön görüyorsunuz?

N. BİRİM: İşin ticari boyutu çok farklı bir alanda. Dolayısıyla bakanlığın muhatap olacağı resmi bir kurum yok, zirai ilaç bayisi sahiplerinin de sorunlarını anlatabileceği bir çatı yok. Biz belki de ZMO olarak zirai ilaç birliği için öncü oluruz. Zirai İlaç Bayileri Komitesinden bu konuda bir karar çıkarsa biz onlara bu konuda öncülük yapmak için elimizden gelen ne varsa hepsini ortaya koymaya hazırız. Tahsilat sorunları var, yurtdışından gelen ürünlerin fiyatları bugün yüzde 300-400’lere vardı ama bayi sayıları arttığı için pasta dilimleri günden güne küçülüyor. İngiltere’de yanılmıyorsam 100’e yakın bir bayi var. Türkiye’de 7 bine yakın bayi var, enflasyonu düşünün. Bazı arkadaşlarımız bilmeden ‘Şuraya da ziraat fakültesi açalım, buraya da açalım’ diyor. Alt yapısı olmayan yerlere yapılıyor. Fiziki koşullar oluşturuluyor ama alt yapısı yoksa iyi bir öğretim kadrosu, laboratuarı yoksa oradan da donanımlı olmayan insanlar çıkıyor.

 

“KAMUYLA ÖZEL SEKTÖR EL ELE VERİRSE ÇÖZÜM ÜRETİLİR”

SORU: Pestisit kalıntıları haberlerini son yıllarda sık sık duyuyoruz. Suçları çoğunlukla ziraat mühendislerine atıyorlar, bu doğru mu?

N. BİRİM: Bu yanlış. Sonuçta ürünler yurtdışına gönderilirken kontrol ediliyor. Laboratuarda pestisit kalıntısı görülürse gönderilmemesi gerekiyor. Dolayısıyla cezalarımız yaptırım gücünden uzak. Sizin uyarınıza rağmen hasada yakın bir tarihte atılmaması gereken bir ilaç atıldıysa o ürünü sadece yurt dışına ihracat için değil, bizim vatandaşımızın da yememesi için imha edilmesi gerekiyor. imha bedelini bile üreticiden almanız gerekiyor. Zirai ilaç bayilerinde bunlar deftere geçiyor. O defterlerin de layıkıyla incelenmesi gerekiyor. Kamuyla özel sektör el ele verirse çözüm üretilir. Zirai ilaçların çok önemli bir bölümü yasaklandı zaten. Bu familyaya ait farklı bir ilaç verilebiliyor. Ama keşke her bir ürün için olsaydı bunlar zirai ilaç bayileri için büyük masraflar. İnsan sağlığı için bayilerimizin de tabi ki hassas davranılması gerekiyor.

 

“ZİRAİ İLAÇ OLMAZSA ZATEN DÜNYA AÇ KALIR”

SORU: Biz zirai ilaçlardan korkuyoruz, zehir olarak görüyoruz. Bu yanlış kullanımdan mı kaynaklı, yoksa doğrudan zehir mi?

N. BİRİM: Tamamen yanlış kullanımdan kaynaklanıyor. Evde kullandığımızı çamaşır suyu da bir zehir. Zirai ilaç olmazsa zaten dünya aç kalır. Organik tarım tabi daha iyi ama dünya nüfusuna yeterli bir alanda yapılamıyor. Çok fazla prosedürü var. Dolayısıyla konvansiyonel tarımı ilaçlamayla, hasat arasındaki süreye riayet ederek iyi bir şekilde götüreceğiz. Elimizdeki doneler ve imkanlar bunlar. Bir yazı okudum; önümüzdeki 40 yılda dünyanın açlıkla mücadele etmemesi için, geçmiş 10 bin yılda üretileni biz 40 yılda üretmeliyiz. Şimdiki nüfusu dikkate aldığımızda o kadar gıdayı üretmek zorundayız. Gıda bu kadar önemliyken, gıdayı üreten çiftçiler neden yoksul? Çiftçimizin doğru desteklenmesi edilmesi gerekiyor. Yapılan yanlış politikalar bugün kendini kooperatif olarak dayattı bu ülkeye. Kooperatifleri geçmişte bu ülkeye komünizm olarak anlattılar, çünkü bu ülkenin tarımının gelişmesini istemediler. Şimdi kooperatifler olmazsa olmazımız artık.

 

“TÜRKİYE’Yİ LOKAL BÖLGELERE AYIRIP, ÜRÜNLERE ONA GÖRE TEŞVİK VERİLMESİ GEREKİYOR”

SORU: Mersin narenciyenin başkenti olarak anılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

N. BİRİM: Mersin tarımında narenciye olmazsa olmaz. Portakalın, mandalinanın dalında kaldığı, para etmediği zamanları hatırlıyorum. Plansız, programsız bir dikim olduğunda bunu yaşıyoruz. Şimdi de kontrolsüz bir muz dikimi var. Devletin bunu koordine etmesi gerekiyor. Türkiye’yi lokal bölgelere ayırıp, ürünlere ona göre teşvik verilmesi gerekiyor. Kişinin inisiyatifine bırakmamak gerekiyor. Yenişehir’de betonların arasında kalan bir çavak türü portakal var. Onun yok olmaması lazım, onu korumaya aldık. Bir de Karahacılı’nın kendine özgü bir narı var. Biz ona bir coğrafi işaret alabilirsek alacağız. Mersin tarımıyla ilgili de bazı kapalı bahçeler tesis ediliyor. Yelpaze değişecek ve tarımcılarımızın bu konuda kendini hazırlaması gerekiyor. Biz Mersin’deki tarım fuarına da öncülük yapmak istiyoruz. ilk yıllarındaki heyecanı yeniden yakalayabilmemiz için o coşkuyu yeniden yakalamaya çalışacağız. Amacına uygun bir fuar için uğraşacağız.

 

“YEŞİL SEVGİSİNİ ÇOCUKLARA ANLATMALIYIZ”

SORU: Mersin tarımsal varlığının korunması adına ciddi bir dönem yaşıyoruz. Şu an 1/ 5 bin ölçekli nazım imar planları hayata geçirildi. Bu nokta da verimli tarım arazileri açılıyor mu, iş insanlarına kurban mı ediliyor gibi tartışmalar dönüyor. Son olarak da Mezitli’de ki 72 dönüm ormanlık alanımız narenciye bahçesi yapılmak için kesildi. Nasıl çıkmamız gerekiyor bu işin içinden?

N. BİRİM: İmara açılacak arazi eğer tarım arazisiyse bunu korumakla sorumluyuz. İkinci bir konu o imara açılan alanlarla ilgili yerel yöneticilerin hataları yok değil. Ama bu konu siyasi bir konu, biz siyaset üstüyüz. Ben daha çiçeği burnunda bir başkanken, bir gün sonrasında Baro başkanımızla birlikte Orman Bölge Müdürümüzü ziyaret etmeye gittik. Doğru bilgiyi doğru yerden alalım diye gittik. Müdürümüz bizi bilgilendirdi. Devletimizin bu konuda yaptırımı çok önemli, kesinlen ağaçlar yeniden kızılçam ormanına çevrilecek ve o bölge tel örgüyle yeniden çevrilecek. Yapanın yanına kar kalmayacağını insanlar bilmeli. 72 dönüm alanı siz kesmeye cesaret ettiyseniz, sizin daha öncede yaptığınız yerler kökünden gider. Devlet burada güzel bir mesaj verdi bence. Yeşil sevgisini bizim ilkokulda çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor. Bizim de bununla ilgili bir projemiz var. Ziraat mühendislerini okullara gönderip bu konularla ilgili ücretsiz de olsa bilgilendirme yapmak ve çocuklara doğa sevgisini aşılamak istiyoruz. Bu konuyu çok önemsiyoruz ve bu konuda ilk adımı biz atmak istiyoruz.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA