GİZEM EKİCİ

Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) deprem bölgesine kurulmak istenen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) tepki göstermeye devam ediyor.

Mersin NKP, yapımı hala devam eden Akkuyu Nükleer Santralinin yapımının acilen durdurulması için yine bir açıklama düzenledi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleştirilen açıklamaya; CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, ve platform üyesi ivil toplum örgütlerinin temsilcileir katıldı.

NÜKLEER GÜZELLEMEYE TEPKİ

Toplantıda NKP adına konuşan Aycan Özkan, “Rosatom Nükleere güzelleme yapmaya devam ediyor hala. Hatırlayalım: Dünyanın en kirli körfezlerinden biri olan Finlandiya Körfezi’nde balık tutma yarışması yapılmıştı. Mersinden giden amatör balıkçılara balık yakalama gayretlerinden dolayı ‘Balık yakalama gayreti gösterme’ ödülü verilmişti. Ayrıca balıkçılara Finlandiya Körfezi’ndeki Leningrad (NGS) gezme fırsatı sunmuşlardı. NGS’yi gezen balıkçılar oradan ‘içleri rahat’ olarak ayrılmışlar. Çünkü orada ki 'uzmanlar' tarafından objektif(!) olarak bilgilendirilmişlerdi. Bu bilgilendirme o kadar objektifti ki balıkçılarımız bundan sonra denize açıldıklarında yanlarında nükleer çubuk götürürler muhtemelen. Ayrıca çiftçilerimiz de nükleer gübre kullanırlarsa şaşırmayalım” diye konuştu.

“DOĞA TALANI SÖYLENTİ Mİ, ÖNYARGI MI?”

Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Aleksei Frolov’uın yine sahneye çıktığını söyleyen Özkan, “Bölge halkının nükleere karşı tutumlarını söylenti ve önyargılara bağlayıp akıllardaki tüm soruları 2020 yılında gidereceklerini belirtmiş. O vakit Frolov şahsında ROSATOM’a 2020 yılında ‘giderecekleri’ ilk soruyu soralım: Daha Nükleer Santral kurulmadan, şantiye alanı için kesilen binlerce ağacın, kirletilen dönümlerce arazinin, yaşam alanları yok edilen canlıların, dolayısıyla talan edilen tüm bu ekolojinin olduğu gerçeği önyargı ve söylenti midir?” diye sordu.

“İKİ-ÜÇ KATI İLE BİZLERE SATACAKLARINI BİLİYORUZ”

Bölge halkının doğayı savunmasının önyargı ve söylenti denilerek manipüle edilemeyeceğini söyleyen Özkan, “ROSATOM’cular ve onların işbirlikçileri unutmasınlar ve bilsinler ki bu ülkede bilim insanları var. Ve yine bilsinler ki yaratmak istedikleri algıyı kendilerinin yaptırdığı anketlere yansıdığı gibi Mersin halkının yüzde doksanı yutmuyor. Nükleer Santrallerin asıl kurulum amacı toplumun elektrik enerjisi ihtiyacını gidermek değil, uluslarüstü sermayeye rant yaratmak, zenginleştirilmiş radyoaktif maddeyi nükleer silaha dönüştürmektir. Bu o kadar gerçek ki ülkemizin enerji ihtiyacı olmamasına rağmen kurulmaya çalışılıyor. Üretilen elektrik enerjisini de şu an geçerli olan tüketim fiyatının iki-üç katı ile bizlere satacaklarını biliyoruz. Bu ülkede yaşayan emekçilerin, çalışanların, emeklilerin vergileri ile kurulmak istenen Nükleer Santral bu topraklara ve akdeniz havzasına ölüm ve yıkım getirecekken, doğamız, çevremiz talan edilirken ülkemizin ve dünyanın başına bela olan uluslar üstü sermayeye rant sağlayacaktır” dedi.

“BİR SONRAKİ FELAKETİ BEKLİYORLAR”

Haftalardır ülke gündeminde olan depremlere de değinen Özkan, “Ülkesini, halkını düşünen, halkının yanında olan bilim insanları hemen her gün,  ülkemizin deprem kuşağında olduğunu yineleyip bu konuda önlem alınması gerektiğini haykırıyorlar. Bu ülkeyi yönetenler ise işi kaderciliğe bağlayıp, deprem olduğu yerlerde kendilerini fotoğraf kareleri ile gösteriyorlar. Her felaket sonrası aynı beylik lafları tekrarlayıp, bir sonraki felaketi bekliyorlar.

Yetkililer, deprem kuşağında olan Mersin’de kurulacak Nükleer Santralin nasıl felaketlere ve yıkımlara yol açacağını bilmiyorlar mı? Tabi ki biliyorlar!” diye tepki verdi.

“SERMAYEDARIN DEĞİL, HALKIN VE EKOLOJİNİN YARARI GÖZETİLMELİ”

Doğanın Nükleer Santralin tehlikelerine dikkat çeken bilim insanlarının haklı çıktığını söyleyen Özkan, “Tıpkı geçtiğimiz günlerde Elazığ’da yaşanan depremi, aylar öncesinden bilimsel verilerle ortaya koyan Prof. Dr. Naci Görür’ü ne yazık ki haklı çıkardığı gibi. Buradan Elazığ ve diğer bölgelerde depremden dolayı hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz ve bölge halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi. Özkan son olarak, “En kısa zamanda ülkemize ve Akdeniz havzasına yıkım ve felaketten başka bir şey getirmeyecek olan Nükleer Santral inşasından ve doğayı, çevreyi daha da kirletecek, yaşamı yok edecek projelerden vazgeçilmesini, bir avuç sermayedarın değil, halkın ve ekolojinin yararının gözetilmesini buradan bir kez daha vurguluyoruz” dedi.

“AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİN KURULMASI İÇİN ŞU ANDA SEÇİLEN YER DEPREM FAY HATTININ ÜZERİNDE”

Nükleer ve depremin siyaset üstü olduğunu söyleyen CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Deprem sizin siyasi görüşünüze bakmaz, bir nükleer kaza sizin siyasi görüşünüzü sormaz, merak etmez. Hepimiz deprem karşısında korunmasızız. 1999’dan beri deprem vergileri toplanıyor. 2004 yılında AKP hükümeti özel iletişim vergisi adı altında kalıcı hale getirdi ve 65 milyar TL ve 34 milyar TL para toplandı. Bu nereye harcandığını sorguluyoruz ama cevap alamıyoruz. Deprem deyince depremi engelleyemiyoruz ama depremin vereceği zararları önlemek elimizde” diye konuştu. Akdeniz’de art arda depremler yaşandığını söyleyen Antmen, “Herkes bunu görüyor. Ama Ankara bunu görmüyor. 4 şiddetinde başlayan depremler bu hafta 5.8’e kadar çıktı. Akkuyu Nükleer Santralinin kurulması için şu anda seçilen yer deprem fay hattının üzerinde. Afrika Kıtası’nın sıkıştırmasıyla yılda 1,5 cm bu fay hattı yaklaşıyor ve Akkuyu Nükleer Santrali ilerde fay hattının üzerinde kurulmuş olacak. Eğer kurabilirlerse, buraya 30 milyar dolar harcayıp burayı işletmeye açabilirlerse” dedi.

“DOĞU AKDENİZ CEHENNEME DÖNECEK”

Antmen sözlerini şöyle sürdürdü; “Yarın bir deprem olduğunda Akkuyu Nükleer Santrali bundan etkilendiğinde Mersin başta olmak üzere Doğu Akdeniz cehenneme dönecek. Hiç kimsenin bize bu cehennemi yaşatmaya, hatta bu korkuyu bile yaşatmaya hakkı yoktur. Biz NKP bileşenleri olarak, Mersinliler olarak bir an önce Nükleer sevdasından vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yarın çok geç olacak. Burada nükleer santral yapıldıktan sonra bir deprem oldu, bir kaza oldu veya bir nükleer sızıntı olursa kimse ‘Pardon’ diyerek bu işin sorumluluğundan kurtulamaz. Yaşanacak olanları sorumlusu da bugün bu nükleer santrali destekleyenlerdir. Halkın tepkisine rağmen ısrarla emperyalist güçlere Akkuyu’yu sunanlardır. Ben hala siyasi iktidarı akla ve bilime davet ediyorum, nükleer santral sevdasından halk için, vatandaş için vazgeçsinler”.