HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Anamur ilçesi Korucuk Mahallesinde açılması planlanan mermer ocağına karşı köylüler ve çevreciler eylem yaptı. Korucuk Mahallesi meydanında toplanan mahalle halkı ve çevreciler ellerinde mermer ocağı istemediklerini belirten pankartlarla açıklama yaparak tepkilerini dile getirdiler.
Burada bir konuşma yapan Korucuk Muhtarı Halit Şimşek, yerleşim alanına çok yakın bir tepede açılması planlanan mermer ocağının su kaynaklarına, tarıma ve insan sağlığına zarar vereceğini belirterek, “Burada narenciye, çilek ve muz üretiminin yanı sıra mevsimlik sebzeler yetiştiriyoruz. Mahallemizin geçim kaynağı tarımdır. Mermer ocağının açılırsa burada tarım yapamayacağız. Ayrıca toz mahalle halkımızın sağlığını da olumsuz etkileyecek. Ocağı açmak istedikleri bölgenin çok yakınında zeytin bahçeleri var. Onlar da zarar görecek. Derelerimiz kirlenecek. Mahallemizde mermer ocağı istemiyoruz” dedi.
“MERMER OCAĞI TÜRKİYE’NİN EN İYİ PORTAKALINA DARBE OLUR”
Ovabaşı Mahallesi Muhtarı Gani İmdat ise mermer ocağı kurulması planlan tepenin diğer tarafında bulunan Ovabaşı mahallesinin de olumsuz etkileneceğini ifade ederek, “Ovabaşı portakalı Türkiye’nin en kaliteli portakalıdır. Mermer ocağı açılırsa portakal üretimi biter. Mermer ocağının açılmasını istemiyoruz ve bu konuda mücadele edeceğiz” diye konuştu.
CHP Anamur İlçe Başkanı Durmuş Deniz de Korucuk ve Ovabaşı mahallelerinin verimli topraklara sahip olduğunu ifade ederek, “Bu iki mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız portakal, diğer narenciye ürünleri, çilek ve muz yetiştiriciliği yapıyorlar. Diğer taraftan avokado ve kivi yetiştiriciliği de yapılıyor. Ayrıca vatandaşlarımızın atalarından kalan zeytin ve harnup ağaçları da var. Bu verimli toprakların ve temiz suların kirlenmesini istemiyoruz. Mahallelilerimizin bu mücadelesine destek veriyoruz” dedi.
ÇED SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Anamur Temsilciliği adına basın açıklaması yapan Yaşar Sugözü ise açıklamasında şunları kaydetti: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin İl Müdürlüğü’nün resmi internet sayfasında 06.01.2020 tarihinde yayınlanan duyuruya göre, Korucuk Köyü’nde yapılması planlanan II-B grubu mermer ocağı projesi ile ilgili olarak Mersin Valiliğince ÇED gerekli değildir kararı verilmiştir. Bunun yanı sıra başka bir şirket tarafından açılması planlanan bir başka II B grubu mermer ocağına ilişkin olarak başlatılan ÇED süreci ise devam etmektedir.
“KÖYDE YAŞAM DAHİ BİTECEK”
Korucuk Köyü, verimli topraklarıyla ve her türlü meyve sebze üretimine uygun iklimiyle özel bir köydür. Hali hazırda Korucuk Köyü’nde yaklaşık 200 dönümlük bir arazide örtü altında çilek ve muz serası bulunmaktadır. Bunun yanı sıra önemli ölçüde zeytin, portakal ve limon gibi meyveler ile mevsiminde birçok sebzenin üretimi de yapılmaktadır. Ayrıca Korucuk Köyü, uygun iklimi korunaklı bir alan olması nedeniyle kış aylarında, arı kovanlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Arı kovanlarının olduğu bölge ile tarım üretiminin yapıldığı alanlar ve mevcuttaki zeytinlikler ruhsat sahasına oldukça yakındır. Çed gerekli değildir kararı verilen mermer ocağıyla bile Korucuk Köyü’nde tarımın ve arıcılığın bitmesi kaçınılmazken, bir de ikinci mermer ocağı açılması durumunda köyde yaşam dahi bitecektir.
TARİH GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Yine ruhsat sahasına yakın bölgede ve belki de ruhsat sahasının içinde oldukça önemli arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Son yıllarda neredeyse tüm II B mermer ocaklarının tescilli ya da tescilsiz arkeolojik kalıntıların yakınında ya da üstünde açılıyor olması bize göre tesadüf değildir. Korucuk Köyü’ne biri yetmezmiş gibi 2 mermer ocağının da açılması yönünde çalışmalar başlatılması, köy halkında mermerden çok, tarihi eser aranacağı kuşkusu yaratmıştır. Bu nedenle Müze Müdürlüğü’nü göreve davet ediyor ve bölgedeki arkeolojik eserlerin tescilinin yapılmasını istiyoruz.
“RANT İSTEKLERİNE UYGUN KARARLAR ALINMASI AKIL ALMAZ BİR DURUM”
Bu köyde, geçimini tarım ve hayvancılıkla temin eden mutlu, sağlıklı bir halk yaşamaktadır. Bu halkın mutluluğu ve sağlığının, doğa katliamcısı bir şirketin çıkarlarına tahvil edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bilim insanları tarafından da açıklandığı gibi, mermer ocağı işletimi, tarıma, su kaynaklarına, insan ve hayvan sağlığına olumsuz etkileri olan bir faaliyettir. Bu zararlı faaliyet sonucunda, sadece tarım ve hayvancılık değil, köy halkının da zarar göreceği, insanların sağlığını kaybedeceği açıkça ortadadır. Bu durum mermer ocağı açılan yerlerin insanında ve doğasında oluşan zararlar ile ispatlıdır. Buna rağmen, ülkemizdeki yetkili kurumlar tarafından, ülkeye döviz girdisi sağlanacak ve istihdam yaratılacak aldatmacası ile doğa ve insandan çok, ticari şirketlerin ya da kişilerin rant isteklerine uygun kararlar alınması akıl almaz bir durumdur.
“ANAYASAYA AYKIRI”
Anayasa’nın 56. Maddesinde ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir’ denmektedir.
Bir köye 2 tane birden mermer ocağı açılmasına izin vermek ve hatta ‘ÇED gerekli değildir’ diyerek mermer ocaklarının zararlı etkilerini tartışmaya bile kapatmak, en başta Anayasa’nın bu maddesine aykırıdır. Bizler vatandaş olarak 56. madde ile tarafımıza yüklenmiş ödevi yerine getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz ve tüm hak arama yollarını kullanacağız. Ancak öncelikle Mersin Valiliği’nin bu yanlış kararını geri almasını diliyoruz.”
Eylemin ardından imza toplandı ve MERÇED desteğiyle hukuk mücadelesi başlatılması kararlaştırıldı”.