Mersin’in en tatlı dükkanı | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

Mersin’in en tatlı dükkanı


 

Bir kadın iş insanı tarafından Mersin’e kazandırılan Mel Chocolatier isimli çikolata dükkânı, birbirinden güzel çikolataları üretmekle kalmıyor, aynı zamanda yöresel tatlıcı mekânlarına boğulmuş bir kentte alternatif mekân özelliği olarak büyük ilgi görüyor.

Mehmet Nabi Batuk

Aslen Mersinli olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen iş insanı Şebnem Hocaoğlu tarafından kurulan Mersin’in ilk çikolata dükkanı Mel Chocolatier, aynı zamanda yöresel tatlıcı dükkanlarına boğulmuş bir kentte alternatif bir mekan olma özelliği taşıyor.

2014 yılı Mayıs ayında kurulan çikolatacı dükkanında aynı zamanda Adanalı bir çikolata ustası tarafından Mersin’in ilk çikolata ustaları da yetiştirildi. Mağazada ayrıca şehit ve gazi çocukları için çikolatalar ücretsiz.

Mağazanın sahibi ise kentte yaptığı sosyal sorumluluk projeleri ile tanınan eski Mezitli Belediye Başkanı Nuri Hocaoğlu’nun da eşi olan iş insanı Şebnem Hocaoğlu. Aynı zamanda Mersin’de kurulan ilk çikolata üretimi yapan mağazasının da sahibi olan Şebnem Hocaoğlu ile kentteki alternatif mekanlar, kentin yemek ve damak kültürü, turizm konularını konuştuk.

“KENDİM BİR ŞEYLER YAPMAK İSTEDİM”

SORU: Mersin’de açılan ilk çikolata dükkânının kuruluş hikâyesinden biraz bahseder misiniz?

Ş. HOCAOĞLU: Daha önceleri ailemle birlikte çiçek yetiştiriciliği ve organik yumurta üreticiliği yapmıştım. Sonrasında kendim bir şeyler yapmak istedim. Uzun bir süre düşündüm. Mersin’de çikolata üreten bir yer yoktu. Sonra Mersin’e el yapımı, gerçek, kaliteli bir çikolata mekânı kazandırmak istedim. Sonra böyle bir dükkân organizasyonuna giriştim. Yaklaşık 3 yıl öncede çikolata mağazamızı açtık.

“MERSİN, ÇİKOLATA ÜRETİMİ İÇİN ZOR BİR ŞEHİR”

SORU: İlkler her zaman zor ve eksik olur. Siz Mersin ilk çikolatacısını açarken herhangi bir zorluk ile karşılaştınız mı?

Ş. HOCAOĞLU: Mersin bilhassa çikolatacılık için çok zor bir şehir. Çünkü özellikle yaz aylarında sıcak ve nemli hava çikolatanın tadının ve şeklinin kötü etkilenmesine neden oluyor. Biz mağazanın kuruluşu sürecine nem ve rutubet açısından dezavantajlı olarak başladık. Mağazamızı elimizden geldiğince bu özelliklere göre ek çalışmalar ve ekipmanlar ile yeniden uyarlamak durumunda kaldık. Örneğin çikolata ürünlerimiz için özel bir dolap yaptırmamız gerekti. Çikolatacılık hiç göründüğü gibi olmadığını görerek mağazamızı açtık.

SORU: ilk açılışın ardından yaklaşık 3 yıllık bir süre geçti. Müşterilerinizin ürünlerinize ilişkin bu sürede tepkileri nasıl oldu?

Ş. HOCAOĞLU: Çikolata üretimine başladığımızda çok olumlu tepkiler aldık. Çocukların tepkileri çok hoş oluyordu. Benimde çok hoşuma gidiyordu. Annelerine babalarına bak orada çikolatacı var diyorlardı. Genel anlamda çok olumlu tepkiler aldım. Tavsiyeler üzerine şehir dışından gelen müşterilerimiz oluyordu. Talebin yoğun olması bizi de memnun ediyordu.

“İYİ BİR ÇİKOLATANIN PARLAK OLMASI ÇOK ÖNEMLİDİR”

SORU: Peki, sizin çikolatalarınızın kalitesini belirleyen en önemli etken nedir?

Ş. HOCAOĞLU: Dünyanın her yerinde çikolata üretiminde en zor olan şey uygun üretim ortamının sağlanmasıdır. Bilhassa sezon geçişlerinde bizim için çok sıkıntılı oluyor. Çünkü kaliteli bir çikolata üretimini sağlamanız gittikçe zor oluyor. Bizimde fireler verdiğimiz oluyor. Çünkü Çikolata üretimi çok hassas bir süreçten ibarettir. Eğer doğru sıcaklıktaki bir ortamı hazırlayamazsanız hemen çikolata beyazlaşıyor. Tadında ve şeklinde bozulma olmuyor ancak görüntü olarak hiç iyi olmuyor. İyi bir çikolatanın parlak olması çok önemlidir. Çikolata kullandığımız hammaddemiz Belçika’dan dünyanın sayılı çikolata markalarından birinden geliyor. Bu kaliteli çikolata hammaddesini işlerken içerisine hiçbir farklı madde koymuyoruz. Sadece special dediğimiz dolgulu ürünlerimizde çikolatanın içine faklı lezzetlerdeki organik dolgular kullanıyoruz. Dolgulu çikolata haricindeki tüm ürünlerimizde müşterilerimiz saf çikolata yiyorlar. Zaten müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler çok iyi oluyor. Çikolata sevmeyen insanlardan bile iyi olduğuna dair geri bildirimler alıyoruz.

“MERSİN NARENCİYESİ BELÇİKA ÇİKOLATASI İLE BULUŞUYOR”

SORU: Ürünleriniz arasında Mersin’e özgü bir şeyler var mıdır?

Ş. HOCAOĞLU: Değişik şekillerdeki çikolatalarımızın yanında Limonlu, portakallı çikolatalar üretiyoruz. Ramazan Ayı’nda Hurmalı çikolata yapıyoruz. Bu gibi elimizden geldiğince farklı lezzetler yaratmaya çalışıyoruz.

SORU: Kentimizde seri üretimle fabrikasyon üretimi ile üretilen çikolatalar satılıyor. Bakkallarda ve marketlerde vatandaşlar bu tarz çikolatalara rağbet gösteriyorlar. Sizin bu tarz çikolata tüketimine ilişkin değerlendirmeleriniz ne olur?

Ş. HOCAOĞLU: Bizim halkımız çikolatayı pek tanımıyor. Çikolatalara baktığımızda hepsinin aynı kâğıtlarda olduğunu görürsünüz. Çok kaliteli bir çikolata da aynı kağıtta satılıyor, çok kötü hazırlanmış bir çikolatada aynı kağıtta satılıyor. Çikolata diyemeyeceğimiz, çeşitli uygunsuz yağlar, frenlinler, uygun olmayan fındık ve türevleri çikolata içine konuyor. Halkın bunun birazda farkında olması gerekiyor. Sağlık açısından bir çikolatada koruyucu madde ve faklı yağlar kullanılmaması gerekiyor. Biz yaptığımız çikolatalarda hiçbir etken koruyucu madde, farklı bir yağ, kullanmıyoruz

“TARIMI VE TARİHİ KORUMALIYIZ”

SORU: Siz kendi çalışmalarınız ile yöresel tatlıcı mekanlarına boğulmuş bir kentte alternatif bir mekan kazandırdınız. Genel anlamda Mersin’in yemek kültürüne ilişkin nasıl değerlendirmeleriniz var?

Ş. HOCAOĞLU: Mersin içinde barındırdığı güzellikleri ve farklılıkları göstermek konusunda biraz geri kalıyor. İdareciler, sivil toplum örgütlerinin, ticaret odalarının başında olan insanlar; yıllardır bunu dile getiriyorlar ancak kentte çok fazla bir ilerleme kaydedilemiyor. Biraz Mersin kimliksiz kaldı diye düşünüyorum. Çünkü kent ne tam bir turizm kenti, ne sanayi ne de tam olarak bir tarım kenti olabildi. Özellikle tarım konusunda tüm elverişli koşullara sahip olmasına karşın ileri gidilmesi gelişmesi gerekirken sürekli geri gittiğimizi düşünüyorum. Biraz daha çaba göstermemiz gerektiğine inanıyorum.

“KENT TARİHİNİ KORUMAK VE TANITMAK KONUSUNDA BAŞARISIZIZ”

SORU: İlgili yöneticilere önerileriniz ne olur?

Ş. HOCAOĞLU: İdarecilerimiz, ilgili yöneticilerimiz ellerinden gelini yapıyorlar ancak, bir çarpık yapılaşma sorunu, çok farklı şehirlerden göç alan bir kentte yaşıyor olmamız, şimdi dışarıdan Suriyeli vatandaşlarımızın adaptasyon sorunlarının hepsini toparlarsak bu kenti tüm bu sorunlara karşı toparlamanın biraz zor olacağına inanıyorum. Onun dışında kentin tarihini korumak konusunda çok geride olan bir kentiz. Özellikle eski kent merkezinde önemli tarihi eserlerimiz var. Bu eserleri korumak ve tanıtmak konusunda da çok başarısızız. Özelikle bu tanıtım problemini yıllar öncesinde de eşim Mezitli Belediye başkanı iken mümkün olduğunca kendi çabaları ile Soli Pompeipolis gibi önemli merkezlerdeki kazı çalışmalarını yapmaya çalıştı. O dönem içerisinde benimde kendisine söylediğim; öncelikle bu tarihi mekanları ortaya çıkartıp, tanıtıp sonra bu değerleri korumamız gerektiğidir. Sonra burayı gezmeye gelenlerin ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyor. Bu bir zincir aslında bunların tam olarak düzenli yapılması gerekiyor ama bu konularda biraz eksik olduğumuzu düşünüyorum.



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA