HEDİYE EROĞLU
Siyaset bilimci, Barış Akademisyeni Ulaş Bayraktar, Mersin Üniversitesi'ndeki görevine mahkeme kararıyla iade edildi.
Babası 1980’de PKK ile yaşanan çatışmada şehit olan ve Güneydoğu’daki sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan 1128 akademisyenden birisi olan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar, 2017 yılında 689 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. İhraç edilen 484 akademisyenden birisi olan Doç. Dr. Bayraktar, görevine son verilmesine ilişkin tepkisini sosyal medya hesabından gösterdi. Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi öğretim üyesi Doç. Dr. Ulaş Bayraktar “Nefretimi kazanamayacaksınız” dedi.
KÜLTÜRHANE İLE AKADEMİ HALKLA BULUŞTU
Ancak bu süreçte KHK içeriğiyle gelen karara dair dava açma yasağı ve pasaport iptalleri ile de mücadele etmek zorunda kalan Bayraktar yılmadı.
Kendisi gibi barış imzacısı olan Ayşe Gül Yılgör, aktivist Nalan Turgutlu ve Galip Deniz Altınay’la birlikte Mersin’in alternatif akademisi Kültürhane’yi kurdu. Akademiyi kafede halkla buluşturan ihraç edilmiş profesörler, doçentler Kültürhane’de açtıkları kütüphane ve buluşmalarla öğrencilerin de önemli limanlarından biri haline geldi.
Ulaş Bayraktar, bu buluşmaları bir adım daha ileriye taşıyarak çeşitli yayın ve projelerle yerel, ulusal ve uluslararası çalışmalara imza attı.
“SON KARARDA SEÇİM SONUCU ETKİLİ OLACAK”
KHK ile ihracata itirazı yerel mahkemede kabul edilen ancak davası hala istinafta olan Bayraktar, bu nedenle tam olarak da bir başarı kazanılmadığını söyledi. “Bunu bir zafer gibi görmüyorum” diyen Bayraktar, son kararda seçim sonucunun etkili olacağını düşündüğünü belirterek, “Dava farklı sonuçlanabilir. Sonuçlanmasa da sevinemiyoruz çünkü yüzlerce arkadaşımız red kararı aldı. Ne yazık ki şuan bu karar adaletin tesisine dair en ufak bir hissiyat yaratmıyor. ‘Adalet yerini buldu’ dememiz için red kararı verilenler için de bir adalet sağlanması gerekir.
“HERKES KAZANANA KADAR GERİ DÖNMÜŞ GİBİ HİSSETMEYECEĞİM”
73 ay sonra üniversitedeki görevime döndüm ama tüm Barış İçin Akademisyenleri / Academics for Peace'ler gasp edilmiş haklarını geri kazanana kadar geri dönmüş gibi hissetmeyeceğim. Bir sürü insan yaşamına son verirken ben şanslılardandım. Maalesef sevinecek bir şey yok. Zaten geri döndüğümüzde de ne bulacağız? Üniversite mi akademi mi kaldı? Mücadelemiz tüm akademisyenlerin geri dönüşü ile zafer olacaktır. Ancak o zaman sevinebileceğiz” dedi.