Hediye Eroğlu
Mersin’de kentin en değerli konumunda yer alan Yenişehir İlçesi’ndeki İnsu Mahallesi sakinleri, bölgeye yönelik çevre tahribatı yaratacak artan saldırılara karşı çevre mücadelelerini bir üst seviyeye taşıdı. İki yıl önce köylerine açılmak istenen taş ocağını ÇED toplantısın engelleyerek yaptırmayan köylüler, doğa tahribatına karşı mücadele yolunda İnsu ve Çevresi Kırsal Kalkınma Ve Doğayı Koruma Derneği’ni kurarak örgütlendi.
Gerek yasal izinleri tamamlayan dernek, İnsu Mahalle Meydanı’nda yer alan binasını hizmet açmak için 23 Ekim ünü saat 13:00’te bir tören düzenleyecek.
MERKEZE 17 KM UZAKLIKTAKİ DOĞA CENNETİ
Dernek Başkanı Abdullah Kesen, 6 Nisan 2020 tarihinde İnsu’da yapılmak istenen taş ocağı kırma ve eleme tesisine karşı örgütlendiklerini söyleyerek, “İnsu Mahallemiz Mersin İli Yenişehir İlçesi sınırlarında merkeze 17 km (15 dakika) gibi kısa sürede 832 rakımlı kırsal bir mahalledir. Mahallemizin en büyük geçim kaynaklarının başında tarım ve hayvancılık gelmektedir.
Son 5 yılda insanlarımızın kırsal mahalle veya köy hayatını benimsemesi den dolayı yazlıkçı diye adlandırdığımız yaylacı vatandaşlarımızın rağbet gösterdiği, aynı zamanda Mersin’i kuş bakışı gören muhteşem manzarası ile bir hayli nüfus artışı yaşanmaktadır.
Mahallemiz mersinin eski yerleşim yerlerinden olmakla birlikte güney batısında Başnalar Kalesi Bulunmaktadır.
Tarımla ilgili olarak zeytin bahçeleri üzüm bağları ceviz bahçeleri defne ağaçları epey fazladır” dedi.
“İNSU BAŞLANGIÇTI”
Amaçlarının; İnsu Mahallesinde yaklaşık 95 hektarlık bir alanda yapılmak istenen taş ocağına karşı mücadele olduğunu söyleyen Kesen, “Hem mahalle sakinlerimiz hem de sivil toplum kuruluşları ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde taş ocağı ile ilgili çevresel etki değerlendirme yani ÇED toplantısı yapılamamıştır.
Aslında İnsu Mahallesi sadece bir başlangıçtı. İnsu'dan sonra Turunçlu, Değirmençay, Emirler, Kocahamzalı, Çavak, Çukurkeşlik ve Karahacılı mahallelerimizde de taş ocağı yapmak için hala girişimler mevcut.
Bundan 1 ay önce Çukurkeşlik ve 45 gün önce Değirmençay Mahallelerimizde de taş ocağı yapılmak istenmiş ancak halk ÇED Toplantılarını yaptırmamıştır. Bu tavrımızın her zaman arkasında duracağımızı herkesin bilmesini isteriz. Mahalle Muhtarımız Sadettin Kök'ün destekleri yardımları bu süreci yönetmek konusunda bizlere büyük kolaylıklar sağlamıştır.
“YEŞİLİN HER TONUNUN RANT İÇİN KURBAN EDİLMESİNE KARŞIYIZ”
Bu bölgelerin asıl seçilme amaçları artan nakliye maliyetleridir. Biz ülkemizin, bölgemizin, şehrimizin katma değerinin artmasını tabiî ki de istiyoruz. Ancak şehir merkezinde arkanızı denize dönüp dağlara baktığınızda görecek olduğunuz yeşilin her tonunun rant için kurban edilmesine karşıyız.
Üretim, istihdam olmalı ama şehrin akciğerlerini kısa vadede yok ederek, bizlere emanet edilen havayı, suyu bizde aynı düsturla bizden sonraki nesillere aktarmayı kendimize şiar edinmeliyiz. Bölgelerin bakirliğini koruması adına her türlü girişim ve mücadele verilmiş ve verilmeye de devam edecektir.
İnsu mahallemizde kurduğumuz derneğimizin sadece taş ocaklarına karşı bir duruş sergilemekten ziyade o bölge halkının sosyo ekonomik kalkınması içinde bir takım faaliyetler ve girişimlerimizi kapsayacaktır. Bununla ilgilide ilerleyen günlerde bu bölgelere gönül vermiş vatandaşlarımıza ve halkımıza bir sunumumuz olacaktır.
“KIRSAL MAHALLELERİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYACAĞIZ”
Malumunuz 2009 yerel seçimlerinden sonra beldeler köyler mahalle oldu bu sebeple de muhtarlıkların tüzel kişilik yetileri daraltıldı, hatta yok edildi. Derneğimiz sadece İnsu İçin değil Mersin merkezde bulunan; Yenişehir, Mezitli, Toroslar ve Akdeniz'deki kırsal mahallelerinin sorunlarına çözüm üretmek ve mücadelelerine destek verebilmek için var gücü ile koordineli ve alanında uzman kişilerle izlenecek yol haritalarına dair görüşmeler yapmaktadır.
İnsu’da yapılmak istenen taş ocağı sadece o bölge halkına vereceği zararın yanı sıra bölgedeki endemik bitki örtüsüne yeraltı su havzalarınada vereceği zarar ölçülebilecek boyutta değildir. Bölgedeki mevcut içme suyu hatlarının göreceği zararda bu katliamın ayrı bir yüz karasıdır. Bölgedeki tarımı hayvancılığı kırsal ve yayla turizmini de olumsuz etkilerini de unutmamak gerekir. Aynı zamanda taş ocağı yapılmak istenen bölgede kaya üzerlerinde bulunan taş oyma işlemleri de bölgeye darbe vuracaktır. Buna karşı mücadelede bölge halkını bir arada olmaya çağırıyoruz” dedi.