“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR”


 

Mersin’de KHK eylemi yapan KESK üyeleri bazı arkadaşlarının vefat ettikten sonra komisyon kararı ile gidemeyecekleri görevlerine iade edildiğine dikkat çekerek “Geciken adalet adalet değildir. Arkadaşlarımız öldükten sonra değil ölmeden görevlerine iade edilmeli ” dedi.

Hediye Eroğlu

 

Mersin’de Kamu Emekçileri Sendikası üyeleri her hafta sonu olduğu gibi bu hafta sonu da Özgür Çocuk Parkında KHK eylemi yaptı. “Reddinizi reddediyoruz, KHK’lar gidecek biz kalacağız”, Bu kaçıncı pardon, geciken adalet adalet değildir” pankartının açıldığı eylemde hayatını kaybeden KHK’lılar için saygı duruşunda bulunuldu. Basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası Mersin Şube BaşkanıMurat Doğan yaptı.

“Çalışma hakkının her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade ettiğini belirten Doğan, “Anayasamızın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanmış ve güvence altına alınmıştır. Uluslararası mevzuat açısından da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23. ve 24. maddelerinde, Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartında, ILO temel sözleşmelerinde ve ülkemizin de taraf olduğu daha birçok uluslararası hukuk metinlerinde açık ve net ifadelerle düzenlenmiştir” dedi.

AKP hükümeti OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldığını ve ihraç ettiğini anlatan Doğan, “Bilindiği üzere; KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu.

 

“KOMİSYON ÜYELERİ ÇİFT MAAŞ ALMAYA DEVAM EDİYOR”

OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmişti. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını doldurdu.  Sürenin son gününde yine bir Cumhurbaşkanı kararı ile komisyonun görev süresi bir yıl daha uzatıldı. Bu kararla Komisyon üyeleri çift maaş almaya, haklarında karar verilmeyi bekleyenlerin uğradığı zulümün ise devamına karar verilmiş olundu. Bu kararı protesto ediyor ve komisyonun derhal lağvedilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4 bin 239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurduğunu anlatan Doğan, “Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala bin 493 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan bin 606’sı ret, bin 140’ı kabul edilmiştir. Ne acıdır ki, aralarında Yapı Yol Sen Mersin Şube Yöneticisi Abdulvahap Alptekin ve Eğitim Sen Tekirdağ Şube Sekreteri Kazım Ünlü vefat ettikten sonra, hafta içinde komisyon kararıyla “gidmeyecekleri” görevlerine iade edilmişlerdir. Bu arkadaşlarımızla birlikte tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 17 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra “gidemeyecekleri” işlerine iade edilmişlerdir.  Hepsini saygıyla anıyoruz. Bir kez daha haykırıyoruz ki, geciken adalet adalet değildir. KHK lar gidecek Biz kalacağız” diye konuştu.

 

“100’DEN FAZLA KİŞİ ÇIKMAZDAN KURTULAMAYARAK İNTİHAR ETTİ”

Aralarında Eğitim Sen Adana Şubesi üyesi, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden, Barış İçin Akademisyenler imzacısı, “görülen lüzum üzerine” denilerek dönemin bitmesine üç hafta kala görevine son verilen Dr. Mehmet Fatih Tıraş ve Diyarbakır Çocuk Hastanesi'nde çalışırken KHK'yle görevinden ihraç edilen SES üyesi Fatma Demirel’in de olduğu 100’den fazla insanın ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar ettiğini hatırlatan Doğan, “RET edilen başvurulardan 344’ü Barış Akademisyenlerine ait olup, 50 dosya ise karara bağlanmayı beklemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Barış Akademisyenlerine ilişkin OHAL Komisyonu’nun iktidarın talimatı ile aldığı anlaşılan ret kararları açıkça suçtur. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayan Komisyon, iktidarın suçuna ortak olmuştur. Bir kez daha belirtmek isteriz ki, Barış Akademisyenleri yüz akımızdır ve emekçilerin de temel talebi olan barışı sahiplenmeye, düşünce özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Komisyonun ret’lerini reddediyoruz! Onlar gidecek, biz geri döneceğiz”ifadelerini kullandı.

 

“HUKUK NORMLARININ İŞLETİLDİĞİNE DAİR UMUT YOK”

Komisyonun verdiği ret kararlarına itirazlar için iktidar tarafından özel olarak oluşturulan idare mahkemelerinin şu ana kadar verdiği kararlarda da hukuk normlarının işletildiğine dair umut vermediğini anlatan Doğan şunları söyledi: İktidarın OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri de 7145 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle devam ettirilen ihraçlardır. Uygulama en çok da iktidarın sendikal hak ve özgürlükler karşıtı politikalarını eleştiren, tutum alan KESK’lileri hedef almaktadır. Geçici 35. Madde eliyle şu ana kadar 98 KESK’li bakanlıklar oluru ile ihraç edilmişlerdir. Son olarak Eğitim-Sen Diyarbakır üyelerinden 21’i bu şekilde işlerinden edilmiş, okul ve öğrencilerinden uzaklaştırılmışlardır.  Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu anti demokratik uygulamalara karşı fiili, meşru ve demokratik direnişimizi ve hukuki mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek sürdüreceğiz.

 

“OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLSİN”

Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir.  Özel yetkilendirilmiş idare mahkemelerinde devam eden dosyalar ve bu mahkemelerin ret etmesi üzerine istinaf’a veya Danıştay’a giden dosyalar geri çekilmelidir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.”



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA