Haber Merkezi

Tarsus belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısında Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, “Bir yerde küflenmiş ekmek kırıntısına layık görülenlere bile eşit bir gelecek vaat ettim. Tek istediğim bu kentte adaletin, dürüstlüğün, anlayışın ve ahlakın hâkim kılınması” dedi.

Tarsus Belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantı belediye meclis salonunda gerçekleşti. Görüşülen maddeler arasında vergi borcundan dolayı haczedilen gayrimenkullerin değer tespiti için oluşturulan Satış komisyonuna meclis üyelerinden Faruk Dalkılıç ile Sedat Aykanat seçildi.

Tarsus Sarı Ulak Zeytini Platformunun Ulusal ve Uluslararası düzeyde reklam ve tanıtım amacıyla belediye bütçesinden 20 bin TL karşılanması teklifi görüşüldü.

Görüşülen bir diğer madde ise 2020 Yılı içerisinde gerçekleştirilecek; kültür, sanat, turizm, tanıtım ve spor faaliyetleri, belirli gün ve haftaların kutlanması ve anılması, sosyal projeler, çalıştaylar, kongreler, seminerler vb. organizasyonlar ile ilgili Belediye Kanunu’nun 14, 15, 38, 60, 74, 75 ve 77. maddeleri ile diğer kanunlardaki hükümlere istinaden, Tarsus Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanına giren konularda yurtiçi ve yurtdışı kamu, özel kişi, sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlarla birlikte yapılacak olan ortak hizmetler ve gerçekleştirilecek projelerle ilgili sözleşme, anlaşma ve protokol imzalamak üzere Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan’a yetki verilmesi maddesi görüşüldü. 12 CHP’li meclis üyesi ise yetki isteyen Bozdoğan’a ret oyu verdi. CHP’lilerin ret oyu vermesine rağmen AKP ve MHP’li meclis üyeleri Bozdoğan’a destek çıkarak maddenin oy çokluğuyla kabul edilmesini sağladılar.

SORUN HER GEÇEN GÜN BÜYÜYOR!

Bozdoğan’ın partisiyle büyük problemler yaşadığını, partisine hangi projeler için yetki istediğini anlatmak istemediğini öne süren CHP’ye yakın kaynaklar, sorunun her geçen gün büyüdüğüne dikkat çektiler.

Komisyondan gelen maddelerinde görüşüldüğü toplantının dilek ve temenni bölümünde Belediye başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, “ Süreç olarak belediye başkanlığında onuncu aya geldik. Sistemin oturması açısından bir takım yönetmeliklerin de ciddi bir şekilde 151 yıllık belediyede işler hale getirilmesi için büyük bir çaba gösterdik. Bu çaba deniz kıyısındaki kayalar gibi dimdik durmasını ve sabırlı olmasını gerektiriyor. Arkadaşlarımla birlikte gerçekten bu sabrı gösteriyoruz. Sıkıntılarımız yok değil. Elbette var. 366 bin nüfusa sahip bir kentte yaşıyoruz. Böyle bir kentte yaşadığınızda her zaman yakınmayacaksınız,  çiçeğin dikeni var diye buna da üzülmeyeceksiniz. Biz her zaman dikenin de çiçeği var diye seviniyoruz. Bu belki bizim bir felsefemiz ve hep devam edecek” dedi.

Şeffaf belediyecilik anlayışına vurgu yapan Başkan Bozdoğan; “Bilgi sahibi olduğumuzda da fikir sahibi oluruz. Benim meclis üyesi arkadaşlarımdan ricam; müdür arkadaşlarımızdan ne var ne yok sorusunu her zaman sorabilirler ve her zamana da bilgi alabilirler. Biz meclis toplantıları yapmadan önce halkımızın da bilgilendirilmesi amacıyla muhtarlarımızla her ay düzenli toplantı yapıyoruz. O toplantıda bütün olgumuz Tarsus olgusu. Bu kent için düşüncelerimizi de anlatıyoruz. Bu kent mutlaka il olmak zorunda. Tarsus’ta yaşayanlardan başka hiç kimsenin Tarsus’a faydası olmaz. Bu kenti halkla birlikte elbirliğiyle bir yerlere getirmek zorundayız. Öğrenmek için büyük çaba gösteriyoruz. O öğrenme ki arınmayı daha sağlıklı kılar. İmar betondaki bütün satışları meclis üyesi arkadaşlarım dilerse tek tek gider öğrenir. Benim gözüm asla parada pulda, malda mülkte değildir. Bu kentte yaşayanların hepsi de çok iyi bilir” ifadelerini kullandı.

“İNSAFI OLMAYANIN DA ADALETİ OLMAZ”

Başkan Bozdoğan son olarak sözlerini şu şekilde tamamladı; “ En önemli söylemek istediğim; hani bir yerde küflenmiş ekmek kırıntısına layık görülenlere bile eşit bir gelecek vaat ettim. Bunun için de gecemi gündüze katmam gerektiğini çok iyi biliyorum. Hani bir söz vardır; ruhu olmayanın, ideallerin vicdanı olmaz. Vicdanı olmayanın da insafı olmaz. İnsafı olmayanın da adaleti olmaz. Tek istediğim bu kentte adaletin dürüstlüğün, anlayışın ve ahlakın hâkim kılınması”.