Mersin’de, biri 9 diğeri 6 yaşında iki kız kardeş, genellikle 55-60 yaşından sonra görülen ‘sarı nokta’ hastalığına yakalandı. 9 yaşındaki Nisa Nur, iki yıl içinde görme yetisinin yüzde 90’dan fazlasını kaybederken, hastalık 6 yaşındaki Sara’da da bir ay önce ortaya çıktı. Anne Semiye Can, “Kızlarımın görmesini istiyorum. Doktorlar sesimizi duysun. Türkiye olsun, yurt dışı olsun yeter ki, kızlarım iyi olsun” dedi.
Mersin’in merkez Toroslar ilçesinde yaşayan Can ailesi, iki yıldır küçük kızlarının hastalığıyla mücadele ediyor. Bugüne kadar başvurmadık hastane bırakmayan aile, kızlarından biri görme yetisini kaybeden, diğerinde de yeni başlayan ‘sarı nokta’ hastalığının çaresini arıyor. Gelişmiş ülkelerde 65 yaş üstü bireylerde merkezi görme kaybının en önemli nedeni olarak bilinen ve makula dejenerasyonu olarak da tanımlanan hastalığın tedavisiyle ilgili destek isteyen Anne Semiye Can, kızlarının durumuyla ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı.
“KIZIM 7 YAŞINDAYKEN FARK ETTİK, DOKTORLAR DA ŞOK OLDU”
9 yaşındaki kızı Nisa Nur’un şu anda sarı nokta hastası olduğunu belirten Anne Semiye Can, hastalığın, kızının 7 yaşındayken ortaya çıktığını söyledi. İki yıl önce kızının iyi göremediğini fark ettiklerini ifade eden anne Can, “Bunun üzerine hastaneye gittik. İlk etapta teşhis konulamadı. Üçüncü kez bir özel hastaneye gittiğimizde teşhisi konuldu ve ‘sarı nokta hastalığı ve tavukkarası var’ denildi. Bizi Tıp Fakültesi Hastanesine yönlendirdiler. Biz daha sonra, şehir şehir, hastane hastane gezdik. Doktorların hepsi aynı teşhisi koydu ama ‘tedavisi yok’ denildi. Zaten bu yaşta ortaya çıktığı için doktorlar da şok oluyorlardı. Doktorlar, şu anda tedavisi olmadığını ve beklememiz gerektiğini söylediler” diye konuştu.
“KIZIMIN GÖRMESİNİ İSTİYORUM”
İlkokula giden Nisa Nur’un durumunun şimdi daha kötü olduğunu dile getiren Anne Can, “İki yıl önce küçük şeyleri göremiyordu. Ben bilerek yaptığını düşündüm ama değilmiş. Kalem önünde, kalemi göremiyordu, yazıları okuyamıyordu, eğri yazıyordu. Oradan fark ettim. Öğretmeni de tahtayı göremediğini söyledi. Şimdi durumu daha kötü, daha çok ilerledi. Kızım şu anda yüzde 5 ve yüzde 3 görüyor. Kızımın görmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“KÜÇÜK KIZIM DA BİR AY ÖNCE AYNI HASTALIĞA YAKALANDI. MANEVİ DESTEK İSTİYORUM”
Küçük kızı Sara’nın da bir ay önce aynı hastalığa yakalandığını belirten Can, “Küçük kızımda öğretmeni fark etti ve uzaktan tahtayı göremediğini söyleyerek, doktora götürmemizi istedi. Doktor, Nisa Nur için söylediklerinin aynısını küçük kızım için de söyledi. Daha yeni olduğu için illaki bunun bir tedavisi olmalı, durdurulmalı. Ben maddi açıdan değil, manevi açıdan herkesten yardım istiyorum. Bize genetik dediler ama ailemizde araştırdık, bu hastalık hiç kimsede yok. Zaten bu hastalık 65 yaş üstünde varmış. Doktorlar, kızlarımı görünce şaşırıyorlar. Ellerinden de bir şey gelmiyor. Yaşları biraz daha büyük olsaydı tedavisi var, küçüklere uygulanmıyor. Şu an tek isteğim; doktorlar sesimizi duysun. Türkiye olsun, yurt dışı olsun yeter ki, kızlarım iyi olsun. Dün kızıma en çok ne istediğini sordum, bana ‘Okumak istiyorum. Yazıları, tahtayı görmek, herkes gibi okuyup yazmak istiyorum’ dedi. Okula gidiyor ama ne okuyabiliyor ne yazabiliyor, sadece ders dinliyor. Eve gelince ben ona yardımcı oluyorum. Kızımın yeniden yazıları görmesini istiyorum” şeklinde konuştu.(iha)