24 Temmuz 1908, basında sansürün kaldırıldığı tarih ama geldiğimiz noktada bana hiçbir şey ifade etmiyor.

Birde bugün Basın Bayramı olarak da kutlanıyor; adı kutlama, içi boş bir gün.

Bugüne kadar işini hakkıyla yapanlar değil, “lokmacı, beleşçi basın” olarak tabir ettiğimiz kişiler hep en önde yer aldılar.

Bunlar kadar, bunlara pirim verenlerde hatalıdır.

Basın, saygın yerde değilse herkesin kabahati vardır.

***

Geçtiğimiz gün Mersin Büyükşehir Belediyesi çeşitli konularda çalıştaylar yaptı.

Bugüne kadar basınla ilgili hiçbir geçmişi olmayanların önünde “Basın” yazısını görmek şaşırtıcıydı.

Çalıştaylarda gerçek basın mensubundan çok, farklı meslek gruplarından olup, bizlerin yerinde oturanları görmek ibretlik bir tablo idi.

Bu yanlışa düşenlerin şimdi çıkıp bugüne dair açıklama yapması anlamlı olacak mı?

***

Mesleki saygınlık, kendini bilmez sözde basın mensupları ve onlara prim verenler ile meslek büyüklerimizin yaptığı yanlışlar yüzünden neredeyse bitti.

Bir meslek birliği var mı yok mu belli bile değil.

İçerisinde bu işi yapmayan onlara kişinin yer aldığı meslek örgütü kime çare olur?

Yıllardır bu yaraya neşter dahi vuramadılar.

Şimdi kalkmış olmayan bayramı mı kutlayalım?

Akşam yeriz bir yemek her şey hallolur; sabah ise her şey aynen devam eder.

Mersin Gazeteciler Cemiyeti bil şuan meşru değil!

Mahkemeler kongreyi iptal etmiş; buna rağmen yönetim hala görevde…

Dahası ziyaret yapıp, konuk kabul ediyorlar.

Mahkeme kararlarından sonra yaptıkları her iş yasal değildir.

Bundan rahatsızlık duyan yönetimdeki ağabeylerimiz ve arkadaşlarımızda aynı yanlışa ortak olmaktadırlar.

“Bu durum yanlış” deyip istifa etmediklerine göre onlarda bu durumdan sorumludur.

***

İşte böyle bir ortamda hangi basın, hangi bayramdan söz edelim.

Onun için “lokmacı basın” bayramını kutlamaya, onlara pirim verenlerde anlamsız mesajlar yayınlamaya devam etsinler.