İlkay  ADALIOĞLU | JAPONYA HADİSESİ | Mersin Haberci Gazetesi



image
İlkay  ADALIOĞLU
17.07.2019


JAPONYA HADİSESİ

İzmir’de okumayı en çok istediğim okullardan biri İzmir Kız Lisesi idi. Bornova Suphi Koyuncuoğlu gibi köklü ve büyük okulda ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Mimari dokusundan, etkinliklerine, orda okuyan kızların gerek sosyal gerekse okul başarılarından dolayı İzmir Kız Lisesi, çoğumuzun kabul edilmek istediği okuldu. Gazeteci-yazar Ece Temelkuran bu okuldan mezundur. Babamın öğrencisiydi Ece, annesi Lale Temelkuran ise ortaokul yıllarında benim çok saygı duyduğum öğretmenimdi. İyi yerlerde okumayı hedefleyen, gelecekle ilgili planları olan erkekler Atatürk Lisesi’nde, kızlar ise İzmir Kız Lisesi’nde okumayı isterdi. Halen de öyledir eminim. Bu okulların bir geleneği, yüzlerce yıllık tarihlerinden getirdikleri vizyonları vardı. Tıpkı Japonya’dakiler gibi.

Japonya ile Türkiye’nin modernleşmesi aynı dönemde, 1800’lerde başlar. Japonya feodal ülkelerin en başında gelenlerden. 1800’lerde aileler çok tutucu olduğu için modernleşme yolunda Japonya’da kız çocukları zorla ailelerinden alınıp yatılı okullara verilmiş. Böylelikle temeli 1800’lere dayanan okullar doğmuş; tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi. 

Japonya sanki şeriatla yönetiliyormuş gibi, sanki kız-erkek eğitiminden ahlaki nedenlerle vazgeçilmiş gibi partili Cumhurbaşkanı, bu ülkeye ziyaretinde yetkililere salık verdi. “Bizim zamanımızda kız, erkek okulları ayrıydı. Şimdi yeniden bunları toparlamaya çalışacağız” dedi. Ve hemen ilerleyen günlerde bu sözlerin altı dolduruldu. Takip edebildiğim kadarıyla konuyla ilgili çalışmalar başlamış bile. 1800’lerin sorunu, okumayan kızlar olduğu için Japonya’da ve bizde bu temelde okullar açılmış. Şimdiki zamanın sıkıntısı bu değil ki. Bu cenahın modernleşme ve aydınlanma deyince akıllarına cinsellik, çıplaklık, uyuşturucu geliyor. Darbeyle birlikte 80’lerde özgürlük, sapkınlık  olarak halka bilinçli empoze edildiği için bunlar merdiven altı dergi ve çeşitli gazetelerde gördüklerini  özgürlük sanıyor. Üstelik AKP, tarihinin en güçsüz döneminde bunu yapıyor.

Bunlar Yeni Türkiye’yi anlatırken, kadını erkekten tamamen ayırıp, bunun adına da özgürlük, demokrasi diyorlar ya? Aklıma direkt şu geliyor: temel eğitim reformu yaptıkları dönemde, Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati iken, mecliste kadın ve erkeklerin ayrı oturması fikri ortaya atılıyor ve Mustafa Kemal şu tarihi cevabı veriyor “Hanımlarımızın iffetinden mi kuşkunuz var, yoksa kendi ahlakınızdan mı beyler?”




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 

 

  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 





  BİK İLANLAR





 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

sanalbasin.com üyesidir

URA MEDYA