Çiftçiyi bitirme politikası tüm hızıyla sürürken bir yanda da kıyılarımızı balık çiftlikleri ile yok edecek adımları daha hızlı atıyoruz!

Şimdi biz üretim desteklenmeli, üretemezsek yok oluruz derken neden balık çitliklerinde üretime bu kadar karşı çıkıyoruz? Bu bir çelişki değil mi?

Buradan bakıldığında evet bu bir çelişki!

Ancak balık çiftliklerine karşı olunmasının en büyük sebebi doğrudan üretime karşı çıkmak değil, üretim şartları ve koşullarının denizi yok etmesi ve denetim mekanizmasının olmaması!

Deniz florasını, canlı yaşamını doğrudan tehdit eden, kurala, nizama, intizama uymadan kafasına göre üretim yapmak isteyen balık çiftlikleri bugün Muğla kıyılarını bitirdi! Şimdi gözleri Mersin’de.

Mersin bu kabusun gelişini 2000’li yıllarda gördü ve ‘dur’ demeyi başardı! Ancak bugün aynı bilinç yok! Mersin’in batı sahillerinde yapılmak istenen 20’ye yakın balık çiftliği için çalışmalar aralıksız sürüyor!

Hatta ve hatta balık çitliklerine karşı yapılan keşfe, söz konusu şirketlere danışmanlık yapan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşletme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayaş, bilirkişi olarak katıldı!

Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) açtığı dava kapsamında mahkemeye bilirkişi itirazında bulunsa da bu talep kabul görmedi!

Asli sorumluluğu bilimin ışığında insanlığı, dünyayı, doğayı korumak ve geliştirmek olan bir akademisyenin, kar hırsıyla gözü dönmüş şirketlerle hareket etmesi anlaşılır değil!

İşte zaten memleketin sorunu da bu değil mi? Hemen hemen her alanda karşımıza çıkan bu yapı ülkemizin geriye gidişinin temelini oluşturmakta! Bu sorunu bir yenebilsek, ahlaki yapımızı korumak için çok değil birazcık çabalasak her şey çok farklı olur…

***

Mersin’in batı sahilleri bir yandan balık çiftlikleri diğer yandan ise Akkuyu Nükleer Santrali ve beraberinde gelen kirli sanayi yatırımları ile kuşatılıyor! Tarımsal üretime ilgi azalıyor, araziler bu kirli sanayi yatırımlarına kurban ediliyor!

Yapmayın! Kıymayın! Geleceğimizi yok ediyorsunuz!

Tarımsal üretim olmadan, gıda tedarik zincirinin başındaki varlık ortadan kalktığında yani yiyecek ekmeğiniz olmadığında hiçbir sanayi yatırımı bizi kurtaramaz! Evet üretelim ama nitelikli, doğayı ve çevreyi koruyarak, insanlığını tehdit etmeyerek, canlı yaşamını hiçe saymayarak üretelim!