Önümüzde Mersin Gazeteciler Cemiyetinin (MGC) olağanüstü seçimi var.

Doğal olarak medya çalışanlarının akılları fikirleri bu seçimlerde.

Aday çok maşallah.

Sayıları da her gün artıyor.

Artsın; özüme  bir zararı da yok, yan etkisi de.

Ürün ne kadar çok olursa; pazar o kadar şenlikli olur fikrinden gidenlerdenim.

Keyifli, şenlikli bir seçim yaşanacak diye düşünüyorum.

MGC seçimleri benim için futbolda kaleci deyimiyle tehlikeli yan top sayılır.

Bu nedenle karışmak niyetinde değildim.

Niyetimde hala bir değişiklik yok ama MGC'nin çıkardığı Cemiyet Gazetesinin son sayısını görünce yüreğim kabardı doğrusu.

Yani iki çift laf etmezsem daralacağım.

Daha önce yazmıştım;

24 Temmuz'da Atatürk'ün huzuruna çıkıp çelenk koymaya "yönetim kurulu" bile gelmemiş deyip eleştirmiştim mevcut yönetimi.

Aynı durum çıkardıkları gazete içinde geçerli.

Yani beni yine doğruluyorlar.

Adları var, kendileri yok.

Yayın kuruluna bakıyorsunuz "deve dişi" gibi gazeteciler var.

Ama biri hariç hiç birinin iki satırda olsa yazısı yok.

Bir tane Cemiyet üyesinin yazısı, haberi yok.

İlaç olsun diye bir tane özel haber yok.

Gazetecilerin gazetesinde bir tane mesleki haber yok.

Camia ile ilgili bilgilendirici bir tek satır yok.

Üyelerin gazeteden haberi yok aslında.

Başkan bile iki satır yazma nezaketi göstermemiş.

Bir kişi yazmış sadece demiştim ya yukarıda.

Kıymetli, eğitici, öğretici, aydınlatıcı, gelecek kuşaklara örnek olacak bir köşe yazısı döktürmüş bu kardeşimiz ki; ancak bu kadar olur.

Gazeteciliğin ne olduğundan, nasıl yapılması gerektiğinden girmiş, kopyala yapıştır gazeteciliğin bünyeye verdiği hasarları anlatarak Karamancılar Konağından dönmüş, Vahap Seçer Başkana güzellemeden çıkmış.

Sorumlularından biri olduğu tamamı kopyala yapıştır olan Cemiyet Gazetesini ise inceleme fırsatı bulamamış demek ki.

Cemiyet kesesinden güzelleme örneğini de görmüş oluyoruz kısacası.

Bu nedenle MGC yönetiminin tamamını kutluyorum.

Hep var olsunlar.

Hiç bir yere gitmesinler.

Bizlere güzellemelerden güzelleme beğendirsinler.

Bu gidiş iyi.

**

Sevdiğim Laflar:

"HANGİ GÜN VARDIR Kİ, AKŞAMI OLMASIN.."