Türkiye Demokratik bir ülkedir.

Demokrasi’yle yönetilir!

Veya biz öyle sanıyoruz!

Bakmayın, demokrasi düzeyi sıralamasında 176 ülke arasında 110. olduğumuza.

Bu, Türkiye düşmanlarının uydurmasıdır..

Arkamızda daha 66 ülke var.

18 Yaşını dolduran seçme ve seçilme hakkına sahiptir.

Yeter ki, seçme ve seçilme hakkını engelleyici cezası olmasın.

Zaten, bu tür cezası olanlar seçime giremez ve oy kullanamaz.

Son yıllarda demokraside biraz sapma mı oldu nedir?

Bir KAYYUM modası çıktı.

Özellikle de HDP’li belediye başkanlarının yerine kayyum atanmaya başladı.

Kayyumların belediyeleri nasıl yönettiklerini seçim sonrası gazetelerden öğrendik!

Neyse o devletin bileceği iş.

İsterse Kayyum’u da denetler.

Ancak, son atamalar bana ilginç geldi.

Seçim biteli 4 ay olmuş.

Adam daha çiçeği burnunda Belediye Başkanı.

İçişleri Bakanlığı hop belediye başkanını görevden alıyor.

Yerine de o ilin valisini kayyum olarak atıyor.

Son örneğini Diyarbakır, Mardin ve Van’da gördük.

Suçlama belli; terör örgütüne yardım, vs…

Sırada hangi belediyeler var?

Onları ben bilmem, Bay Başkan bilir!

Aday olmak için belli koşullar gerek.

Bu adamlar o koşullara uygun ki aday olup seçime girmiş.

Sonrasında da seçimi kazanarak illerine belediye başkanı olmuş.

Dört ayda terörist olacak halleri yok.

Ki, bunların dosyası devletin arşivlerinde mevcuttur.

Özellikle de MİT ve İçişleri Bakanlığı çok iyi bilir bunları.

Suçluysa bu insanların adaylığına neden izin verilir?

Kaldı ki Türkiye’nin de altında imzası bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereğince “Masumiyet Karinesi” evrensel bir yargı doktrinidir ve temel bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu kavrama göre, “Suçu kesinleşmemiş bir bireyin masumiyet karinesine göre “masum” sayılması değil “suçlu sayılmaması” şeklinde bir anlam yüklenmesi daha doğru olacaktır. Zira sanık ne masumdur ne de suçludur. Sadece ve sadece şüphelidir. Onun suçlu veya suçsuz olduğu ancak ve ancak son karar ile belli olur” denilmektedir.    

Sözün ÖZÜ;

Görünen o ki, İstanbul Seçimi sonrası bazılarının pusulası şaştı!

Pusulası şaşanın doğru yapması biraz zordur!

Buna bir de AKP’den kopanların parti kurma hazırlıkları eklenince, ülkeyi yönetenlerin veya yönettiklerini sananların keyifleri iyice kaçmıştır.

Bunun içindir ki böylesine önemli kentlerin belediye başkanlarının görevden alarak, yerine kayyum atamak bilmece-bulmaca değildir.

Bu atamaların sonrası piyangodan, pardon Saraydan veya TBMM’den “ERKEN SEÇİM” kararı çıkarsa kimse şaşırmasın!

18 yılda palazlananların, rakipleri palazlanmadan işlerini bitirmek istemesi gayet doğal!

Yan gelip yatmak yok!

Herkes hazırlıklı olsun ve gardını alsın!

Ve de ayağını ERKEN SEÇİME göre uzatsın!