İnsanın yalnızca yarısı kendisidir, diğer yarısı da kendisini nasıl ifade ettiğidir. Emerson’a ait bu söz, biçimini alan her şey için geçerli; özellikle kentler için. Biricik ifade etme aracı olarak sanat, bir insanda veya yerde eksikse orada yarım kalmış bir biçimden, yanlış kurulmuş bir biçemden söz etmemiz kaçınılmazdır. İlkel ve medeni ayırımını da burada kurmak zorundayız.
Kültivasyon ya da diğer bir deyişle kültürleştirmeden bahsetmiyorum. İnsanın gelişimiyle kentlerin gelişimini bağdaştırıyorum. Çünkü bir şeyin yarısı aslında diğer yarısını da belirleyen temel unsurdur. Yani tek başına geliştireceğiniz belagat, sizi laf ebesinden başka bir şeye dönüştürmez. Bakınız dünyanın en gelişmiş şehri Doha gibi görünürken üretimi de, sanatı da, başka şehirlerde ararız.
Mersin Uluslararası Müzik Festivali, Güher-Süher Pekinel kardeşlerle 10 Nisan’da perdelerini açıyor. 18 yıldır böylesi bir festivali yürütüyor olmanın sayısız nedenlerinden birisi, Mersinlilerin kendi yarısını tamamlamak için bir ifade biçimi arıyor olmasıdır.
Kurulduğu ilk yıllardan bu yana şehrin mahiyeti üzerine bir dizi tartışmalar yapıldı. Tarım ya da sanayi, ticaret ya da turizm kenti olmanın pragmatik yanları üzerinde düşünceler geliştirildi. Olgunun kendisi olan tarafı ise bu toz duman içinde gözden kaçırıldı. Sorunun içine girmektense kaçamak bir cevap vermeyi yeğlerim: Bir şey neyse o dur. İşte kendisi olanın beraberinde ifadesini de geliştirdiği bir durum karşılıyor bizleri.
Bugün, şehrimizle birlikte Nevit Kodallı, Selman Ada, Ahmet Yeşil, Özdemir İnce, Celal Soycan, buraya sığmayacak kadar çok yazarlar, şairler, Mersin’in sesini dünya duyacak, dünyanın sesi Mersin’de duyulacak diyen ve 18 yıldır sürdürülen Merfest, Güzel Sanatlar Lisesi, Devlet Konservatuvarı, MDOB, AKOB, İçel Sanat Kulübü, Polifonik Korolar Derneği, MTSO Kent Edebiyatı Ödülü’nden bahsediyorsak kendimizi de anlamaya başladığımızın göstergeleri açığa çıkıyordur. Plastik sanatlardan yazın dünyamıza, yüzlerce ressam, şair, yazar, müzisyen Mersin’de yaşamaya devam ediyor.
Tüm bu değerli kurum ve isimler, kentimizi tamamlamak üzere sahipleneceğimiz en önemli ifade biçimleridir.
Pek çok şehri kıskandıracak insan hazinesiyle Mersin, geleceğini bugünden kuruyor.