Nalan Turgutlu BİLGİN | DÜŞLERİNE LAYIK OL! | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 
image
Nalan Turgutlu BİLGİN

Tarih : 26.12.2018  E-Mail : nalanturgutlu@gmail.com


DÜŞLERİNE LAYIK OL!

Sevgili Ömer Türkeş’in hanedeki söyleşisinde alıntıladığından beri an be an aklımda dolaşıp, zihnimi kurcalıyor bu cümle… Ne de güzel demiş Octavio Paz, ne de öz ifade etmiş.  Hani bazı cümleler tek başına bir ders, bir kitap, bir hayat niteliğindedir ya, bu da onlardan biri işte…
Başımıza gelen olayları, geçtiğimiz yolları, o yolların ne getireceğini öngöremesek de, o yollarda yaşadıklarımız, davranışlarımız ve tutumlarımız bizi biz yapan özelliklerdir en nihayetinde. İnsan evladının yaradılışı nam-ı diğer fıtratı itibariyle kötü olduğunu düşünenlerdenim ben. İnsan olma gayesini de bu mevcut kötülükle baş etme çabası, daha iyi bir şey olmak için verilen mücadele olarak görürüm. Cürmümüzün, yüreğimizin yettiği kadar çabalarız. Çabaladığımız kadar da insanız. Bu bir olma bitme mevzusu değil, olması gerekene niyet edip etmeme durumu… Yaşam sürdükçe bu çaba da sürecekmiş gibi gelir bana… “oldum bittim” değil, “acaba ne olacağım, ne kadarına gücüm yetecek?” mevzusu daha çok.  Bu yüzden olsa gerek çok da öznel bir mevzu bu çaba aynı zamanda… Bir öncelik mevzusu ayrıca… Öyle ya; sınırlı varlıklarız sonuçta, aynı anda her yanımızı derinlemesine düzeltme çabası sonuç vermiyor; anca “MIŞ” gibi oluyor, mevzular içselleştirilmeden havada kalıyor. 
Öncelikleri belirleyip, sıraya koyup tek tek üzerine gitmek gerekiyor belki de. Sınav tarihine göre ders çalışma programı oluşturmak gibi… Hoş bazı sınav tarihi geç olan dersler, konunun ağırlığı itibariyle daha erken ve yoğun bir odaklanma ve çaba isteyebilir…  Bazı derslere yatkınlığınız daha fazladır, özel ilgi duyar, daha çabuk kavrarsınız, bazı dersler ise ne yaparsanız yapın yakalayamaz sizi, ilginizi çekemez, hep bir zorlar… Odaklanmayı bırakın, o dersin olması, o dersi görmek zorunda olmak bile irrite eder sizi, mecburi ve dayatma gelir, konuya dair herhangi bir şey dinlemek tahammülünüzü zorlar… Zihniniz o konunun abartıldığı, gereksiz olduğu, bunu neden dinlemek, öğrenmek zorunda olduğunuz konusunu sorgular durur… 
Tam da bu sebeplerden dolayı son derece öznel hangi konuda ne kadar çabalayacağınız. İddianız kadar öznel. Siz kadar öznel. İyi bir insan olmak, ayrımcılık yapmamak, kin ve nefret söylemleri üretmemek gibi bir iddianız varsa mesela; her gün, her durum yeni bir meydan okumadır aslında. Cinsiyetçi, ırkçı, mezhepçi, türcü davranışlar sergilememek, bu tarz söylemler üretmemek öncelikle bir niyet, sonrasında bir çaba ister. Ve bu son derece yorucu bir durumdur. Hâlbuki hiç böyle bir iddianız yoksa yaşamak son derece kolay bir şeydir. Falanca kişi ekmeğinden edilmiş, falanca kişi tutuklanmış, filancası toprağa, hayvana, suya, işçiye, kadına, çocuğa zulmetmiş çok da önemli değildir. Çevrenizde olan biten her şey olağandır ve sizinle bir alakası yoktur, dokunmaz bile size. Bütün olan bitenler sadece tüketilen birer haberdir en fazla. Bir sebebi, nedeni vardır illa ki…  
Sanırım bilmek sorumluluk gerektirmiyor, bir iddianızın olması sorumluluk gerektiriyor. Sosyalistim diyorsanız mesela: eşit, hakkaniyetli, adil bir dünya yaratma iddianızın olması gereklilikleri yapmanız konusunda sorumluluk gerektiriyor. 
Düşündükleriniz sorumluluk gerektiriyor. Düşmemek için, devam edebilmeniz için düşledikleriniz. Düşmeden düşlenmiyor mu, ya da düşleyebildiğimiz için mi düşmüyoruz orası meçhul.  Ama sadece düşlemek yetmiyor. Düşlerine layık olup sorumluluk almak gerekiyor, çabalamak gerekiyor. Muhtemeldir ki şu hayatta hiç bir zaman tam düşlediğimiz kişi olamayacağız, yaşam denilen şu yolda hayal kırgınlığına uğrattıklarımız hep olacak (kendimiz hariç değil)… Bu durum bizi illa ki üzecek, illa ki yaralayacak, ama tam da böyle anlarda kendimizi bir yanımıza oturtup (karşımıza değil); kendimizle bir dertleşip, kendimizi yoklama, anlama sürecinden geçmemiz gerekir. 
Peki, ama ben yeterince çabaladım mı? Sorumluluk aldım mı? Düşlerimde düşlediğime yakışacak, yaklaşacak şekilde davrandım mı? diye bir sormak gerekir… 




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 



  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA