Festival oldu bitti. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Ancak eksiklikleri görüp yazmak boynumuzun borcu ki, seneye daha güzeli, daha iyisi yapılabilsin…

Sadece översek, bu kentin yararına olmaz!

Önce Narenciye Festivali’nin neden 4 yıldır yapılamadığını bir hatırlayalım…
4 yıl önce Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Burhanettin Kocamaz’ın söylemleri hala hafızalarda...
Bütçeye en büyük desteği veren belediyelerin organizasyonda daha fazla söz sahibi olması gerektiğini belirtti. 
Hatta ve hatta Başkan Kocamaz, ‘tokmak başkasının, davul başkasının elinde olmaz’ ifadelerini kullandı.
Bu tartışma beraberinde Ticaret Borsası ve Festival İcra Komitesi Başkanı Abdullah Özdemir ile Başkan Kocamaz’ı karşı karşıya getirdi. 
Devamında ise Özdemir bütçeyi belediyelerden sağlayıp, organizasyonu kendilerinin yapmasında ısrarcı oldu. Başkan Kocamaz da festivale desteğini geri çekti…

Peki ne oldu da, 4 yıl sonra uzlaşabildiler?
Bu uzlaşmada kanımca en büyük etken yeril seçimlerin yaklaşması oldu. Yoksa kent kamuoyunun Başkan Kocamaz’a öyle gözle görülür bir baskısı olmadığı gibi Abdullah Özdemir de festivalin yaşatılması için kamuoyuna öncülük yapıp, böyle bir baskı ortamı yaratmak için en azından görünür bir çaba içerisine girmedi.
Tabi kapalı kapılar ardında ne olduğunu bilemeyiz…

Gelelim bugüne…
Bu yıl 6.sı yapılan festival tam bir panayır şeklinde geçti!
İlk yıllarını hatırlarsak festival çok daha önceden hazırlığın yapıldığı, derli toplu, profesyonel bir organizasyon olarak karşımıza çıkmaktaydı…
Alelacele yapılmasına karar verilen festival için bu yıl neredeyse hiç hazırlık olmadan harekete geçildi. 
Festival lansman toplantısında dahi festival programı hazır olmadığı için kamuoyu ile paylaşılmadı!
Kervan yolda düzülür misali el yordamıyla ve önceki yıllarda yapılan festivalin mirası ile yola çıkıldı.
Komşu ülkelerden gösteri grupları davet edildi edilmesine ancak bunlar profesyonel düzeyde olmadı. ‘30 ülkeden 700 gösteri sanatçısı’ nidaları ile övünenler bu grupların uluslararası statülerine bir açıp baksınlar!
Ancak halk bununla da yetindi! Meydanı doldurdu! Ancak halkın 7/24 boş bırakmadığı festival alanını, organizasyonu yapanlar, taşın altına elini koyanlar boş bıraktı!
İlk gün festival alanında hava gayet güzel olmasına rağmen ki, Türkiye bu mevsimde kar-yağmur-fırtına ile boğuşuyor, konser veya benzeri bir etkinlik olmaması dikkat çekti. 
Hadi diyelim ki konser veya akşam için özel bir organizasyon düşünülmedi!
Stant açan belediyeler neden boş geçti akşamları?
Örneğin Mersin Büyükşehir Belediyesi, Toroslar Belediyesi, Mezitli Belediyesi ve Yenişehir Belediyesi’nin stantlarında in cin top oynuyordu!
Sadece Akdeniz Belediyesi’nin standında hareketlilik vardı ki, onları tebrik ediyorum. Hem müzik yayını hem limonata ikramı ile alanı dolduran halkı yalnız bırakmadılar…
Diğer belediyelerin stantları neden boştu? Üstelik de seçim arifesinde… 
Hadi belediyeler kamu kurum kuruluşları; sabah mesaiye geldiler, mesai bitti gittiler diyelim…
Organizasyonun sahibi olan kurum kuruluşlar neden akşam için hazırlık yapmadı?
Festival alanında açılan stantlar neden ücretsiz verildi firmalara?
En azından festival bütçesine katkı amaçlı sponsorluk usulü ile bir gelir-katkı ağlanamaz mıydı?
Mersin’in büyük firmaları neden orada değildi?
Neden festival alanının ‘seyyar satıcı’ cennetine dönüşmesine izin verildi?
Akşamın 19:30’unda neden meydan alabildiğine çöpten ibaretti?
Belediyelerin temizlik ekipleri bu bölgeye kaydırılarak en azından gün boyu yapılacak çalışmalar ile kirlilik en aza indirilemez miydi?
Ayrıca ikinci gün akşam festival komitesi, yaygın medya mensupları ile, lansman toplantısında olduğu gibi yine 5 yıldızlı otelde bir araya gelmeyi tercih ederek, narenciye lezzetlerinin tanıtımını yaptı. 
İyi de güzel kardeşim bu işi meydanda yapsaydınız da halkı da işin içine katsaydınız!
Halkta görseydi o çok ünlü simaları da etkilenseydi! 
Narenciye lezzetlerini halk da tanısaydı… Narenciye bölgesinde doğup büyümüş olan ve burada yaşamaya devam ederek hayatı boyunca Türkiye’nin birçok bölgesindeki bir insandan daha fazla narenciye tüketecek olan bizler de keşfetseydik o lezzetleri!
Neden sadece ‘yaygın medya yüzleri’ tattı bu lezzeti!
Reklam için mi? 
Reklam için ise burada çok önemli bir ayrıntı göz ardı edildi, o da bölge basını! 
Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya, Kayseri, Konya, Karaman’dan gazeteciler, kent önderlerini davet edecektiniz! Ki bazıları kendi imkanları geldi ama ev sahipliği yapan olmadı.
Önce bölgemizde biz bu işin hakkından geldiğimizi gösterecektik!
Onlarla bir olacaktık ki ulusala taşıyalım bu işi!
Öte yandan en iyi reklamı halk yapar!
Önce halk ile buluşacaksın!
Halkın bilmediğini ‘yaygın medya’ ile ne kadar parlatırsan parlat, kısa bir süre yanar sonra sönersin!

Dedim ya tüm bu sorular ve eleştir bir dahaki festivalin daha iyi olması için…