Sevgili arkadaşım Kemal Han’ı tanıyanlar bilir…

Eski gazeteci, yeni balcı!

İnsanların eskiden ne iş yaptığı önemli değildir.

Onun için, ne iş yaptığınız değil, nasıl yaptığınız önemlidir.

Bir şeyi doğru yapıyorsanız, nerede yaptığınızın da önemi yoktur.

O da sonuçta ekmeğinin peşine düştü.

***

Kemal Han, heyecanla narenciye balı ürettiğini söyleyeli çok olmadı.

Yaklaşık 3 kiloda satın almıştım.

Bizler hep çiçek ve çam balına alıştığımız için narenciye balı bana farklı gelmişti.

Nitekim tadı da farklıydı.

O alıştığımız, bildiğimiz ballar gibi değildi.

Aroması çok güzeldi.

Tadı daha hafif, ama o narenciyeye has özellikleri ile de farklıydı.

***

Geçtiğimiz hafta Mersin de Narenciye Festivali yapıldı.

Kemal Han da narenciye çiçeklerinden elde ettiği balı tanıtmak istemiş!

Sonuçta bu çiğköfte festivali değil!

Narenciye temalı olunca, balının da olması gayet normal olurdu.

Ama ne yazık ki bu tanıtım için olumlu yanıt alamamış.

Ne konuşuldu, ne oldu tabi bilemiyorum.

Ancak alandaki stantlara şöyle bir baktım; hamburger, çiğköfte bile vardı.

Ama narenciye ile yapılan ürünler yoktu!

Yadırgadım.

Eğer narenciye demek Mersin demekse, neden üretici mutlu değil buna bakmalıyız.

Narenciyenin para etmemesi asıl meselemiz olmalı.

Hamburgerin olduğu festivalde neden narenciye balı yok?