Seçimdi, ekonomiydi, Dolardı, dolmazdı, bizler "cambaza bakarken" balık çiftlikleri lobisi boş durmuyor.
Gazetelere yansıyan haberlere göre nihai ÇED raporları sürecinde sona yaklaşılmış durumda.
Yani bunun anlamı şu;
Biz seçim derdinde iken Mersin yine topu ağlarında görecek.
Rantiye bu.
Hiç bir fırsatı kaçırmaz.
Golünü atar, parasını sayar.
Bir de içeride işbirlikçileri varsa değmeyin keyfine.
İşbirlikçi konusunda zaten sıkıntı yok.
Hainimiz, puştumuz, zübüklerimiz sıra sıra el pençe divanda beklemekte.
Bize düşen konuyu israrla takip etmek, gündemde tutmak.
Aday adayı olan siyasilere israrla sormamız, israrla cevap beklememiz gerek.
"Sen bu işin neresindesin sayın aday" sorusunu sormak hepimizin görevidir.
Bu işin sorumluluğu sadece gazetecilere yüklenmemeli.
Toplumun tüm kesimlerinin görevidir bu.
"Mersin'e başkan olmak istiyorsun ama sayın aday;"
Nükleer santral.
Balık Çiftlikleri.
HES'ler.
Çimento Fabrikaları.
Dere yatakları.
Taş ve maden ocakları.
Doğal hayatı koruma.
Suriyeli sorunsalı.
İşsizlik.
Trafik.
Bunların neresindesin.
Kimin tarafındasın.
Mücadele edecekmisin, yoksa "aman efendim, tamam efendim mi diyeceksin."
Mersin yakılıp, yıkılıp adeta talan edilirken ne yapacaksın?.
Soralım.
Cevap arayalım.
Oy'umuzu ona göre verelim.
Seçim var.
Gücümüzü göstermenin tam zamanı.
Sonra oturup dizlerimizi dövmeyelim.
**
Sevdiğim Laflar:
"YÜZ YÜZDEN UTANIR.."