Tarih : 26.07.2016
E-Mail : aliadalioglu33@gmail.com
Kalkışmacıların arkasındaki güçler!...
Sözün Özü
Kalkışmanın üzerinden 12 gün geçti..
Adamlar öyle bir kök salmışlar ki topla topla bitmiyor.
TSK’den tutun da en küçük devlet dairesine kadar herkesin gözünün içine baka baka konuşlanmışlar!
Polisi saymıyorum bile..
Mersin’de bile binlerce kişiyi yaşa dışı yollarla dinleyip, düzmece belgelerle yargı önüne çıkaranları çok iyi biliyoruz.
Ve de bunların Mersin’deki görünmez destekçilerini!
Tabi bunlar konuşlanırken, olayı izlemekle yetinip, göz yumanlar da en az onlar kadar suçlu!
Şüphesiz tüm bunlar temizlenmeli!
Ergenekon, Balyoz davalarında Bülent Arınç’ ın ,”Türkiye bağırsaklarını temizliyor!” sözlerinin ne kadar boş olduğunu gördük..
Demek ki ülke top yekün kabız olmuş!
Ne bağırsaklar temizlenmiş ne de mide!
Mersin’i de Türkiye genelinden ayırmak olmaz.
Tutuklanan yargı mensupları, askerler , polisler ve kamu görevlilerinin sayısı oldukça fazla.
Son olarak bir dönem AKP İl Başkanlığı yapan Mekin Merter Salt’ ın gözaltına alınması ise oldukça önemli…
Bu da gösteriyor ki bu iş, daha çok su götürecek!
Çünkü, bu tipler bukalemun gibidir!
Bunu ben söylemiyorum, Bay Başkan söyledi..
Hatta, ”Bunlara bukalemun demek bukalemuna haksızlık olur, onlardan beterler!” demişti..
Bay Başkan’ ın bu sözlerine katılmamak haksızlık olur…
OHAL’de ilan edildiğine göre , artık bunların inlerine rahat rahat girilebilir!
Tabi ki her şey yasalara uygun olmak koşuluyla!
Çünkü, onların yöntemlerini uygulamak ,“Türkiye’nin top yekün darbeye karşı dik duruşuna” zarar verir.
Unutmamalı ki sorunun tamamen çözülmesi için , işin sonuna kadar gidilmelidir.
Vücudu kurtarmak için kangren olmuş uzuv kesilir!
Mersin’de kapatılan okullar, yurtlar ve dernekler yapım aşamasından faaliyetine kadar iyi irdelenirse aysbergin suyun altındaki bölümü ortaya çıkar.
Hele hele son 15 yılda Mersin-Silifke arasındaki güzelim koylar ve hazine arazileri kimlerin eline geçtiğini , yerel yönetimlere baskı uygulanıp, imar yoğunluğu alınarak büyük rantlar elde edildiğini herkes biliyor ama kimse dillendiremiyordu!
Özellikle 17-25 Aralık olaylarından sonra saf değiştirenlerin yanı sıra 15 Temmuz’ dan sonra Demokrasi Mitinglerinde boy gösterip , yemek dağıtarak kendilerini aklamaya pardon cevahiri kurtarmaya çalışanlar gözden kaçırılmamalıdır!
Kimse kendini yurdum insanına dağıttığı bir kap yemekle aklayamaz!
Çünkü, zamanında yurdum insanının ahını öyle bir aldılar ki bu işi vebali ağır.
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste !“ diye boşuna söylememişler.
Çok ah aldılar ama halen bir çoğu yeni inlerinde!
Kalkışmacıların arkasındaki güçleri ortaya çıkarmak da devleti yönetenlerin görevi!