Tarih : 24.07.2016
E-Mail : facebook.com/Yüksel Ekici
HADİ GEL DE KUTLA!..
Dün basından sansürün kaldırılışının 108. Yıldönümü idi.
Bir çoğumuz kutlamadı.
Memleket ohaldeyken neyin kutlaması yapılacaktı zaten.
Basının kanaat önderleri kahvaltı sofralarında, lokantacı kapılarında gezerken, sansürü önce kendi içerisinde gerçek gazetecileri sahtelerinden ayıramaz bir yapılaşma oluşturulurken, sahtekarların “gazetecilik etiği” üzerine klavye tıngırdattığı ve de alkışlandığı bir ortamda kutlanacak bir şey bulamadı benim gibiler.
Bu günleri atlatabilir, hür ve sansür edilemez bir yapıda, gerçek gazetecilere saygı duyulan bir iklim yaratabilirsek kutlamalara yine başlayabiliriz belki.
Saygı duyulan, kalemini, köşesini vatanın selameti için, insan hak ve hürriyetleri için, tam demokratik bir cumhuriyet için kullanabilen bir nesil yetiştirebilirsek bayramı veya kutlamayı hak edebiliriz.
Bu iklimi yaratabilmek için umudunuz var mı derseniz eğer;
Yürekten söylüyorum ki yok.
Yozlaşma, çıkar ilişkileri, yalakalık, yandaşlık gibi mikropların bu yapıdan atılmasını siz ne kadar olabilir görüyorsanız ben de o kadar geleceğe güven duyabiliyorum.
Kaldı ki sadece basın sektörü bu halde değil.
Genel olarak hiç iyi durumda değiliz.
Darbeye karşı durmayı, demokrasiye sahip çıkmayı, o gücü, o kararlığı bile iki günde sağından solundan delip farklı noktalara taşımaya başlamadık mı?.
Demokrasi nöbetlerinde fikirler, etik değerler havada uçuşacağına artık ciğer dürümleri, lokma tatlıları, sen, ben tartışmasında insanlar.
Kimin kim olduğunu sorgulamakta bile zorlanmıyormuyuz?.
“Zor günler” bazıları için ikbal kazanma, yaratma günlerine dönüştürülürken umutlu olmak zor be arkadaşlar.
Yeter ki Türkiye düzelsin.
Bizim sektörde kendiliğinden düzelecektir.
İnşallah!.
Sevdiğim Laflar:
“ACI ACIYI, SU SANCIYI KESER..”