24 Haziran’da seçim var.
Bize de artık bir seçim yazısı yazmak farz oldu…
Her ne kadar Bay Başkan, televizyonlarda bangır bangır, “Dünyanın gelişmiş ülkelerinde erken seçim diye bir kavram yoktur. Bu geri kalmışlığın alametidir!” bağırsa da işin öyle olmadığı anlaşıldı.
AKP’nin arka bahçesi MHP’nin Başkanı Bahçeli’nin Salı günü grup toplantısında gündeme getirdiği erken seçim, Bay Başkan tarafından da onaylandı.
Bir tek 26 Ağustos tarihi değiştirilerek.
Demek ki işler o kadar iyi değil.
Ekonomide “güllük gülüstanlık” dönem sona erdi.
Dış politikada gelinen noktayı yazmaya gerek yok, her gün yaşayarak görüyoruz.
Bu nedenle adına ne derseniz deyin, 24 Haziran’da Türkiye sandığa gidecek.
MHP Lideri Bahçeli’yi anlamak zor.
Belli ki fazla geçmişe takıldığı yok..
2002’de yine erken seçim bombasını patlatan Oydu.
Ama, bomba elinde patladı ve ortakları ile birlikte barajı aşamayarak TBMM dışında kaldı.
Benim bildiğim erken seçim genellikle koalisyon ortaklarının anlaşamaması sonucu olur.
Biz de ise 15 yıldır tek parti yönetimi var, ama erken seçim kararı alındı.
Bu da ittifak da sıkıntı olduğunun göstergesi olsa gerek.
Bahçeli bu kez rahat, nasılsa bomba elinde patlamayacak..!
AKP ile seçim ittifakı yapıldığına göre sorun yok demek.
Hani bir atasözü vardır, “Baskın basanındır..!” diye…
2002’de öyle olmadığı anlaşıldı.
Bu kez de yanı şey olur mu bekleyip göreceğiz.
Nasıl olsa yakında Bahçeli ve diğer liderler er meydanına, pardon seçim meydanına çıkarak bol keseden atacaklar.
İnsanın atına binip, Viyana’yı kuşatmaya gidesi geliyor.
Hele hele Bahçeli’nin o sağ elini kaldırarak yiğitçe(!) bağırması yok mu insanın tüylerini diken diken ediyor!
Bakmayın siz Bahçeli’nin Bay Başkan’ın karşısında yaramazlık yapmış çocuklar gibi oturduğuna!
Ve de gözlerinin içine bakamadığına.
Önemli olan Bay Başkan’ın gözüne bakamamak değil, halkın gözünün içine bakabilmektir.
Velhasıl, “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!” dedikleri gibi bir durumdayız.
Görünen o ki bugünden sonra yalan rüzgarları esmeye devam edecek.
15 yıldır ülkeyi yönetenler, başarısızlıklarının faturasını, 20 hatta 80 yıl önce ülkeyi yönetenlere çıkarmaya çalışacak.
Onlar için olumsuzlukların baş sorumluları belli zaten.
Cumhuriyeti kuran Atatürk ve İsmet Paşa..!
Tabi ki yurdum insanı yerse.
Nasıl olsa , onlarda amaca ulaşmak için her yol mübah!
Söyledikleri doğruymuş, yalanmış fark etmez.
Önümüzdeki 64 gün meydanlarda ve ekranlarda şenlik var.
Ortada bir gerçek var ki Türkiye dönüşü olmayan bir yola girdi!
24 Haziran’da bu yolun sonu ya AYDINLIK olacak ya da karanlık.
Her şey senin elinde yurdum insanı!
İster Ortaçağ karanlığında yaşamaya devam edersin, istersen AYDINLIĞA yelken açarsın.
Ve de her zaman, “Baskın basanındır..!” sözlerinin doğru olmadığını kanıtlarsın.
Rahmetli Barış Manço’nun sevdiğim bir şarkısı vardı.
“İşte hendek, işte deve ya atlarsın ya düşersin” diye devam eden..
Bilmem anımsadınız mı?