Ayşe Gül YILGÖR | ERKEKLERİ DE KADINLAR YETİŞTİRMEDİ Mİ? | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 
image
Ayşe Gül YILGÖR

Tarih : 4.04.2018  E-Mail : yılgor@hotmail.com


ERKEKLERİ DE KADINLAR YETİŞTİRMEDİ Mİ?

Toplumsal cinsiyet ayrımı ve bu ayrımın kadınlık ve erkeklik rollerini nasıl etkilediğini  bir çok toplantıda, panelde konuştuk. Toplum tarafından belirlenen  değerler, davranışlar ve normlar bütünselliğinin, kadınların potansiyellerini kullanmalarına ve kendilerini gerçekleştirebilmelerine engel olduğunu, ev işlerinin, yaşlı ve çocuk bakımının kadınlara zimmetlenmesini doğallaştırdığını belirttik. Buna karşılık erkeklerin yaratıcılıklarını ortaya koymalarına, sosyalleşmelerine ve prestij sahibi olmalarına olanak sağlayacak iş ve faaliyetlerde bulunmalarını sağladığını vurguladık. Demokratikleşmenin esas olarak aile içinden başlaması  gereğine işaret ettik. 

Bu toplantıların istisnasız tümünde katılımcılardan biri şu soruyu sordu. Peki, eşitsizliğin bir parçası olan, bunu farkında olmayan, kimi zaman da fark etmesine rağmen ayrıcalıklarından vazgeçmek için adım atmaktan kaçınan BU ERKEKLERİ DE KADINLAR YETİŞTİRMEDİ Mİ? 
Belki de toplumsal cinsiyet rollerindeki değişimi zor ve karmaşık hale getiren boyutlardan biri, bu sorunun cevabında gizli.
Evet, erkekleri kadınlar yetiştiriyor. Erkekliği anneleri öğretiyor ilk olarak. Kadınlarla eşit olmadıklarını, daha fazla hakka sahip olduklarını, ev işlerine, çocuk ve yaşlı bakımına ait asli sorumluluklarının olmadığını, pantolonunu kız kardeşinin ütüleyeceğini, babası gibi sofra kurarken eşine “yardım” edeceğini, “mühendis”, “doktor” olması gerektiğini, “güzel kızlarla gezip-tozacağını”, erkeğin “güçlü” olması gerektiğini, vb. 
Erkek egemenliğinin bir toplumsal yapı haline gelmesinde ilk tuğlayı kadınlar anne olarak  koyuyor, sonra diğer kadınlar eş, kız arkadaş, kız kardeş olarak pekiştiriyor…
Kadınlar eğer kendilerine öğretilen, dayatılan rollerdeki eşitsizliği tanımlamazlarsa, bu rol dağılımının fiziksel özellikler ve doğal yeteneklere bağlı olmadığını fark etmezlerse toplumsal cinsiyete dayalı ayrım sistemleşir. Erkek egemenliği kuşaktan kuşağa aktarılır ve adeta “doğal”laşır. İşte anneler de bu sistemin yeniden üreticisi durumuna gelir. Annesinden gördüğünü uygular ve kızına da aktarır. 
Biyolojik olarak kadın olmak; kadınlığın, kadınların haklarının ve yeteneklerinin genişliğinin, sorumluluklarına sınırlar konulabileceğinin, erkeklere göre ikincil olmadığının, iyi bir eş ve anne olmanın yeterli olmadığının bilinmesi/fark edilmesi anlamına gelmiyor. Bu, ancak toplumsal olarak tanımlanan kadınlık ve erkeklik rollerinin sorgulanması; değiştirilebilir olduğunun düşünülmesi ve bu değişime istekli olunması ile sağlanabilir. Sadece istemek de yeterli olmayacaktır, bunun için çaba göstermek ve mücadele etmek de gerekecektir. 
Geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayan anneler öyle önemli değişimlere katkıda bulunacaktır ki… Öncelikle kendi ailesi daha demokratikleşecektir, eşi ile daha denk bir ilişki, kız ve erkek çocukları arasında denk bir ilişki… Bireylerin ve ailenin bu gününü daha sağlıklı ve mutlu bir hale getirmez mi?  
Ayrıca kadının ve erkeğin biyolojik farklılıklarına rağmen, eşit haklara sahip bireyler olduğu düşüncesi ile yetişen/yaşayan genç kadın ve erkekler, gelecekte kendi hayatlarında,  karşı cins ile ilişkilerinde ve toplumsal yaşamda daha özgür, demokratik ve mutlu bir geleceği kurmazlar mı? Bu durumda geleceği anneleri, öğretilen erkeklik durumundan arındırılmış erkekler yetiştirmezler mi?  Bana çok olası geliyor. Siz ne dersiniz?  




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 



  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA