Çakır: “Tarımda çok önemli yerlere gelebiliriz, topraklarımız çok verimli, kıymetli su yapısı ve toprak örtüsü var ama hem suyumuzu hem de toprağımızı zehirliyoruz. Yeni nüfus tarımdan uzaklaşıyor. Ülke olarak tarımı bırakıyoruz.”
SONER AYDIN
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından her ay düzenli olarak gerçekleştirilen basın buluşmasının Mayıs ayı toplantısı gerçekleştirildi. Tarım, turizm ve ulaştırmada önemli konuların gündeme geldiği toplantıda tarımda yaşanan sorunlar öne çıktı. Özellikle tarımda kullanılan yanlış ilaçlama ve genç nüfusun tarımdan uzaklaşması dikkat çekerken, yanlış zirai ilaç kullanımı nedeniyle tarım ürünlerinin ihraç edilemez hale geldiği vurgulandı.
“ÇİFTÇİ YETERLİ BİLGİYE SAHİP DEĞİL”
Tarımda zirai ilaç kullanımı ile ilgili MTSO Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen ‘Avrupa Birliği’nde Gıda Güvenliği ve İzlenebilirlik’ Konferansında çıkan sonuçları basınla paylaşan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Sefa Çakır, yanlış zirai ilaç kullanımı nedeniyle insan sağlığının zarar gördüğünü ve tarım topraklarının çoraklaştığını aktardı. Çiftçinin zirai ilaç kullanımı noktasında yeterli bilgiye sahip olmadığını kaydeden Çakır, “Yanlış ilaç kullanımı nedeniyle çok acı şeyler var ve maalesef bunları bilmiyoruz. Dünyada yılda 3 milyon insan ilaç atarken zehirleniyor. Bunun 200 bin kişisi ilaç atarken zehirlenerek hayatını kaybediyor. Ülkemizde ilaç kullanımına dikkat edilmiyor. Çok fazla hatalı sistemler kullanılıyor. İlaç atılan makinelerin standartları var. Tarımda kullanılan makineler yüzde 30 fazla ilaç atıyor ve hem üreticiye hem de tüketiciye zarar veriyor. Maalesef bunların üzerine istediğimiz hızda gidemiyoruz. Kansere harcanan paranın yüzde 50’si tarımda izlenebilirlik ve kalıntı durumuna harcasalar bu sorunu çok büyük ölçüde çözebileceğiz” dedi.
“GENÇ NÜFUS TARIMDAN UZAKLAŞIYOR”
Son yıllarda genç nüfusun tarımdan uzaklaştığını ve yaş ortalamasının giderek arttığını sözlerine ekleyen Çakır, “Tarım yapanlar yaşlanıyor, gençler tarım yapmamaya başlıyor, tarımı çok önemsemiyorlar. Bir verimlilik sorunumuz var. Tarım da inovasyon yapamıyoruz. Hala eski sistemlerle tarım yapıyoruz. Tarımda katma değeri yükse ürünlere yönelmemiz lazım. Bizim hedefi tarım ilacı ve gübre. Yeterli çalışma ile çok ciddi yerlere gelebiliriz. Ülkeler su sorunu yaşıyor ve gelecekte bu büyük sorun haline gelecek. Bu nüfus artışı ile bize 3 tane dünya lazım. Önümüzdeki yıllarda gıda ve su çok kıymetli hale gelecek. Bunun için de gıdamıza, toprağımıza ve suyumuza çok iyi bakmamız lazım. Hatalı ilaç kullanımı nedeniyle toprağımızı çoraklaştırıyoruz. İnsanlar artık ilaç kullanmadan üretime dönüyorlar ve dünya organik üretime dönüyor. Çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi lazım. Tarımda çok önemli yerlere gelebiliriz, topraklarımız çok verimli, kıymetli su yapısı ve toprak örtüsü var ama bu zehirliyoruz hem de yeni nüfus bunlardan uzaklaşıyor. Gerekli çalışmaları yapıyoruz ama üzerinde durmamız gerekiyor. Dünya nüfusu yaşlanıyor ve bu yaşlı nüfus ürün alırken titiz davranıyor. Sağlıklı, organik ürünlere yöneliyorlar. Ürünlerimizde hala ilaç kalıntısı var. Doğal yollarla tarım yapmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
“MARKALAŞMAYI YARATMAMIZ GEREKİYOR”
Ülkemizde yaşanan markalaşma sorununa da değinen Çakır, “Üretimleri daha kaliteli paketlerde ve sağlıklı bir şekilde pazarlamalıyız. Markalaşma bu noktada çok önemli. Türkiye çok önemli bir zeytinyağı üreticisi, dünyada söz sahibi ama kimse Türkiye’yi zeytinyağı üreticisi olarak bilmiyor. Çünkü markalaşmıyoruz. Zeytinyağımızı varillerle İtalya’ya gönderiyoruz, İtalya bizim ürettiğimiz zeytinyağını küçük ambalajlara koyuyor ve bunu da İtalyan zeytinyağı diye satıyor. Zor işi biz yapıyoruz, parayı onlar kazanıyor. Örneğin, yoğurdu biz bulduk diyoruz ama Yunanistan bunu markalaştırıp satıyor” şeklinde konuştu.
“TARIM ÜRÜNLERİNİ GÖNÜL RAHATLIĞIYLA TÜKETEMİYORUZ”
MTOS Başkanı Şerafettin Aşut da tarımda yaşanan yanlış zirai ilaçlamadan şikayet etti. Konunun sadece üreticiyle ve ihracatçıyla ilgili olmadığını kaydeden Aşut, “Konu sağlığımızla ilgili. Tarım ürünlerini gönül rahatlığıyla tüketemiyoruz. Bunun en önemli sebebi de bilinçsizce kullanılan tarım ilaçları. Daha çok üretmek adına doğanın döngüsünü bozuyoruz. Ve ortaya; Kirlenen topraklar, ihraç edilemeyen kalıntılı ürünler ve sağlığı bozulan insanlar çıkıyor. Mersin, iyi tarım uygulamaları ile buna son vermeye başladı, Pazartesi günü düzenlediğimiz toplantı da bu konudaki farkındalığımızın en belirgin örneğidir. Bildiğiniz üzere bundan önce yaptığımız çalışmalar da mevcuttu. Solarizasyon metodu ile biberde büyük başarılar elde ettik. Bunu çileğe de uygulamaya başladık. Mersin artık kimyasal kullanmadan verimli üretim yapmayı öğreniyor. İnşallah Mersin bu konuyu daha çok gündeme getirerek, üreticiyi eğitimlerle bilinçlendirerek ve işi takip ederek sağlıklı tarım üretiminin yapıldığı bir yere dönüşecektir.”