Hükümetin nükleer programı Mersin’de masaya yatırıldı
Haber Merkezi
Mersin Nükleer Karşıtı Platformu'nun Çernobil Nükleer Felaketi'nin 31. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 'Yaşananlardan ders çıkartıyoruz' isimli panelde AKP Hükümetinin Mersin ve Sinop'ta uygulamaya çalıştığı nükleer programı masaya yatırıldı.
Panelde; Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Erkan Demir; Nükleer felaket ve nedenleri, Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan; Çernobil Nükleer Felaketinin sağlık üzerine etkileri, Nükleersiz.org Proje Koordinatörü ve Yeşil Gazete iklim ve Enerji Editörü Pınar Demircan Nükleer felaketler üzerinde nükleer zincir ve Nükleer Enerji Mühendisi Andrey Ozharovskiy Akkuyu Nükleer Santral Projesindeki riskler ve sorunlar başlıklarında sunum yaptı.
Yeşil Gazete iklim ve Enerji Editörü Pınar Demircan, yaptığı sunumda Çernobil Felaketi'nin ardından 25 yıl sonra Japonya'da yaşanan Fukuşima Nükleer felaketine dikkat çekti. Santrallerin; nükleer programın halkalarından sadece biri olduğunu söyleyen Pınar Demircan, nükleer zinciri nükleer silah yapımına kadar uzandığının altını çizdi.
“NÜKLEER ATIKLARDAN SİLAHLAR ÜRETİLİYOR”
Nükleer Enerji Mühendisi Andrey Ozharovsky ise "Kendi ülkemde anti-nükleer aktivist olarak görev alıyorum. İki ülke olarak iyi komşuluk ilişkileri içinde olmamız gerektiğine inanıyorum ama bu nükleer mevzusu bizim ilişkilerimizi etkileyebilir. Çernobil’e 200 kilometre mesafede olan köyler var ve bunlar felaketten sonra yeniden düzenlenmek zorunda kaldılar. Felaket 30 kilometrede değil, 200 kilometrede etkili oldu. SSCB yetkilileri itiraf ediyorlardı: Yüzde 100 güvenli nükleer reaktör yoktur. İki atık var. Biri reaktörün, biri de yakıtın atığı. Kanunlara göre Rusya başka ülkelerden atık almıyor. Böyle bir kanun var. Bir diğer sorun yakıt atığı ve yakıt atıklarını alıyorlar ve bunlardan plütonyum ve uranyum çıkarıyorlar. Bunları çıkardıktan sonra atığı aldıkları ülkeye geri gönderiyorlar. Bu maddeler de nükleer silah yapımında kullanıyorlar" dedi.
“RUSYA AKKUYU'DAKİ ATIKLARI ALMAYACAK”
Sunumunun büyük bir bölümünde nükleer atıklar üzerinde duran Ozharowsky, "Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaşanacak. Kendinize ait, çok yüksek maliyetli bir atık deposu yapmak zorundasınız. Dünyada böyle bir atık deposu yok. Sadece Finlandiya şu böyle bir depo inşa ediyor ve yarım milyar yıl saklanacak bir depo yapacaklarını söylüyorlar. 500 metrelik bir boruyla aşağıya inecek ve atık deposuna ulaşacak. Jeologlar bunun mümkün olmadığını söylüyorlar. Oraya inerken etrafındaki materyale zarar vereceğini söylüyorlar. Böyle bir delme işlemi yapılıp yapılmayacağı da bilinmiyor. O nedenle bu atıklar bir şekilde toprağın altına gömülecek. Bu sorun ilerde bir çatışmaya sorun ne olacak. Bu atıklar ne olacak, devletler mi ilgilenecek, şirketler mi ilgilenecek bunlar belli değil. Rusya bu atıkları almayacak ve bizim yaptığımız anlaşmada böyle bir madde yoktu diyecek. Yapılan anlaşma hükümetler arası anlaşma ve reaktörle ilgili. Atıklarla ilgili ayrı bir anlaşma yapılması gerekiyor, şimdiden konuşmak gerekiyor ama ortada bir şey yok. Normalde lisans almadan önce atıklarla ilgili uzun vadeli bir plan sunmaları gerekiyor ama Akkuyu’da böyle olmadı. Türkiye en başından kandırıldı. Nükleer lobisinde yer alan insanlar bunu hep yapıyorlar" diye konuştu.
ROSATOM BOMBA ÜRETMEK İÇİN KURULAN BİR ŞİRKET
Rosatom şirketinin soğuk savaş yıllarında, savaş stratejileriyle bomba üretmek amacıyla kurulan bir şirket olduğunu hatırlatan Adrey Ozharowsky, "Dünyanın başka bir yerinde ben böyle bir örnek görmedim. Rosatom hem kendini şirket olarak gösteriyor hem de devlet organı olarak yasaların çıkarılmasına etki ediyor. Nükleer enerjisinin askeri, tıbbi ve enerji üretimiyle ilgili alanlarında çalışıyor ve kamu denetimine tabi değil. Türkiye dahil birçok ülkeye nükleer enerjiyi öneriyorlar. Bu tabi birçok riskler yaratıyor sadece nükleer riskleri değil, siyasi riskler de yaratıyor. Devletlerarası ilişkileri etkiliyor. Çok kırılgan bir alan yaratıyor. Atık yönetimleri ülkelerin zayıf noktaları haline geliyor" dedi.