Nükleer karşıtları açıklamada, Fukuşima’dan ders alınıp, ülkemiz için zorunluluk olmayan nükleer santral sevdasından vazgeçilip, projelerin derhal iptal edilmesini istedi.
Mersin NKP, Japonya’nın Fukişima isimli bölgede 6 yıl önce meydana gelen depremin ardından patlayan Nükleer Santralin yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yayınladı.
Japonya`da 11 Mart 2011`de Fukişima nükleer santralinde meydana gelen nükleer felaketin üzerinden 6 yıl geçerken Türkiye’nin ilk Nükleer Santral’inin inşa edildiği Mersin’de Nükleer Karşıtı Platformu üyeleri yazılı açıklama yayınladı. Mersin NKP Dönem Sözcüsü Erkan Demir’in imzası ile yapılan açıklamada Fukuşima’da yaşanan felaket sonrası nükleer santralin yer aldığı 30 km çapındaki alana girişin yasaklandığı ve hala bu yasağın devam ettiği hatırlatıldı. Açıklamada ayrıca radyoaktif kirliliğe maruz kalan 160 binden fazla kişinin 6 yıldır geçici konutlarda yaşamını acı çekerek sürdürdüğü belirtildi.
“HER GÜN 400 TON RADYOAKTİF SU ÜRETİLİYOR”
Felaket sonrası kapatılan Nükleer santralde bulunan 6 reaktörün yakıt çubuklarının aralıksız olarak soğutma işlemine hala devam edildiğinin belirtildiği açıklamada “Soğutma işlemi nedeniyle her gün 400 ton radyoaktif su üretiliyor. Üretilen radyoaktif suyun büyük kısmı okyanusa boşaltılıyor ya da sızıyor. Radyasyon artarak kontrolsüz bir şekilde doğaya yayılmaya devam ediyor. Tüm önlemlere ve yapılan çalışmalara rağmen Radyasyonu engellemek Japonya için neredeyse imkansız. Açığa çıkan zarar geçen süre ile tahmin edilemez bir düzeyde ve sürekli artmakta, ne nükleer şirket, ne de Japonya Hükümeti ekonomik zararları üstlenebilecek güçte değil. Yasaklı alanlar yaşanılmaz düzeyde artan radyasyonu barındırmaya devam etmekte. Japonya hükümetinin binlerce insana tazminat ödemek yerine radyasyonlu ölüm bölgelerine insanların geri göndermenin arayışları geçen sürede artan radyasyon düzeyleri yüzünden karşılık bulamamıştır” cümleleri kullanıldı.
“KÖRLEŞMİŞ VE KİRLENMİŞ BU ENERJİ POLİTİKASINI ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ”
Japonya’da yaşanan bu felaketin hala yaralarının sarılamadığı ve kentin uğradığı hasarların 6 yıl geçmesine hala giderilemediğinin vurgulandığı açıklamada AKP Hükümeti’nin enerji politikaları eleştirildi. Yazılı açıklamada konuyla ilgili olarak şu cümleler kullanıldı: “Felaketten dersini alan Dünya ülkelerinin aksine AKP enerji politikalarını yeni nükleer felaketlere davetiye çıkarmak üzere özenle sürdürüyor. 2017 yılındayız ve AKP 15 yıllık iktidarıyla topluma nükleer santralleri dayatarak anlaşılmaz bir akıl tutulması ile Mersin, Sinop ve İğne ada'ya nükleer santraller kurmak istiyor. Yaşanan bunca felakete rağmen ülkemizi yönetenlerin ölüm, yıkım ve acıdan başka bir şey getirmeyen nükleer santral kurma ısrarına dayanan körleşmiş ve kirlenmiş bu enerji politikasını anlamakta zorlanıyoruz. Hükümetlerin baskılarına, siyasi çıkar uğraşlarına rağmen Akkuyuda haklı olduğumuz dava sürecindeki mücadeleyi tüm alanlarda sürdüreceğiz, biz halkız ve ölüme karşı yaşamı savunuyoruz, Nükleer Santral kurma macerasını bitirinceye kadar bu mücadele devam edecektir.”
“AKKUYU’NUN, FUKUŞİMA
OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Dünya tarihinin en büyük nükleer santral felaketlerinden biri olan Fukuşima Nükleer Santrali’nin yıl dönümünde açıklama yapan MERÇED, ülkemiz için zorunluluk olmayan nükleer santral projelerinin derhal iptal edilmesini istedi.
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, dünya tarihinin en büyük nükleer santral felaketlerinden biri olan Fukuşima Nükleer Santrali’nin yıl dönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Aslan, Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9 şiddetindeki depremden sonra yaşanan felaketten ders alınması gerektiğinin altını çizdi. Deprem uzmanlarının, Fukuşima depremden etkilenmez dedikleri için bölgeye nükleer santrallerin kurulduğunu ve Japonya da bulunan tüm nükleer santrallerin 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak, güvenlik tedbirlerinde en son teknolojiler uygulanarak inşa edildiğini kaydeden Aslan, “Japonya da ki tüm nükleer santraller Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun tüm kurallarına göre çalıştırılıyordu ve devlet tarafından da denetleniyorlardı. Japonya da Halka nükleer santrallerin çok güvenli olduğu söylenmişti. Ayrıca nükleer santrallerin bulunduğu tüm bölgelerde de kaza sırasında uygulanacak acil eylem planları da mevcuttu. Ama Nükleer santrallerle ilgili tüm bu argümanlar 11 Mart 2011 de meydana gelen 9 şiddetindeki depremden sonra iflas etti” dedi.
“HÜKÜMET FUKUŞİMA’DAN DERS ALMALI”
Japonya’nın Fukuşima felaketinden sonra çalışan 54 nükleer santralinin hepsini kapatmak zorunda kaldığını anımsatan Aslan, Japonya’da meydana gelen depremin, nükleer santrallerin güvensiz, insan ve doğa yaşamını tehdit eden, kirli teknolojiler olduğunu bir kez daha kanıtladığını dile getirdi. Rusların tamamen sahip olacağı ve onların denetiminde olacak dünyada denenmemiş olan VVER1200 nükleer reaktör modeli ile hareketli Ecemiş fay hattına yakın kurulumu planlanan Akkuyu Nükleer santrali taşıyacağı riskler açısından, ülkemiz ve Dünya için ilerde büyük bir felaket kaynağı olacağını öne süren Aslan, “Japonya da yaşanan nükleer tehditlerden hükümetin ders almasını, Ülkemiz için zorunluluk olmayan nükleer santral projelerinin derhal iptal edilmesini talep ediyoruz. Akkuyu’nun Fukuşima olmasına izin vermeyeceğiz. Herkesin yaşam hakkı için Nükleer Santrallere karı mücadele etmesini bekliyoruz” diye konuştu. (bülten)