Komisyon üyeleri, Akdeniz Belediyesi Encümen salonunda bir araya gelerek konuyu masaya yatırdı.
Haber Merkezi
Akdeniz ilçesi sınırları içinde bulunan Kazanlı’da, 1983 yılından beri faaliyet gösteren Şişe Cam Grubu'na bağlı Soda-Kromsan Sanayi AŞ'nin, fabrika sahasının içinde depoladığı yüz binlerce ton atığın tehlikeli olduğu ve zehirli "Krom+6 Bileşiği" taşıdığı konusu, kent gündemini yıllardır işgal ediyor. Aynı şekilde Karaduvar civarında bulunan Toros Gübre fabrikasından kaynaklı şikayetler de uzun süredir kent gündemine geliyor. Mersin'de, bu ve benzeri sanayi tesislerinin, insan yaşamı ve doğal çevre üzerinde tahribat yarattığı tartışmaları üzerine bir komisyon kuruldu. Komisyon, bütün yönleriyle bu konuların araştırılması amacıyla çalışacak.
Akdeniz Belediyesi encümen salonunda bir araya gelen komisyon üyeleri, bu konuları ve tartışmaları değerlendirdi. Toplantıya, Akdeniz Belediyesi Başkan Yardımcıları Bedrettin Gündeş ile Ülfiye Özcan; Aslan Yaşar, (Çevre Mühendisi-Akdeniz Belediyesi), Filiz Çebi, (Çevre Mühendisi-Mersin Büyükşehir Belediyesi), Olcay Gülçiçek, (MEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü), Aydeniz Demir, (MEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü), Zeynep Görkem Doğaroğlu, ((MEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü), Bilal Türer, (Mersin Kimya Mühendisleri Odası) katıldı.
“AMACIMIZ MERSİNLİLERE SAĞLIKLI BİLGİ AKTARILMASINI SAĞLAMAK”
Akdeniz Belediyesi Başkan Yardımcısı Bedrettin Gündeş, Mersin halkının sağlığını, doğal yaşamı ve çevreyi tehdit eden Soda Krom Sanayi, Toros Gübre gibi fabrikaların yarattığı kirlilik ve oluşan tehlikeli atıkların, kent gündemini yıllardır işgal ettiğini söyledi. Gündeş, "Mersin halkı, 'Kentimizdeki bu tür fabrikaların atıklarına ne oluyor? Nereye götürülüyor veya gömülüyor? Nasıl bir hava soluyoruz? Çocuklarımız nasıl etkileniyor?' gibi sorular soruyor. Bu durum çok tartışılmasına rağmen bir sonuç elde edilemedi. Biz de belediye olarak, sınırlarımız içinde kalan bu problemlerin kamuoyuna sağlıklı bir şekilde aktarılmasıyla ilgili bu konuyu gündemleştirmeye karar verdik ve toplantılar almaya başladık" dedi.
“EĞER ORTADA PROBLEM VARSA, MERSİNLİLER OLARAK HUKUKİ MÜCADELE VERELİM”
Üniversite, Odalar, belediyeler ve katılımcı kurumlar olarak bu konuyu tartışıp masaya yatıracaklarını anlatan Bedrettin Gündeş, "Evet, buralarda ÇED raporları almış sanayi yatırımları var. Fakat bu tesisler eğer insanlara, çevreye, kente zarar vermiyorlarsa, biz de kamuoyuna; 'Evet bu tesislerde atıklar var ama çevreye, insana, doğaya zararı yok' diyelim. Fakat eğer gerçekten böyle bir zarar varsa, çocuklarımızın sağlığını etkileyecekse, doğaya zarar verecekse, ekolojiye tahrip edecekse, bizler de bu kentte yaşayan bireyler olarak, ekolojiye vereceğimiz değer anlamında, kamuoyuna diyelim ki, 'Burada böyle bir problem var... Bunun hem hukuki hem de insani mücadelesini verelim" şeklinde konuştu.
Başkan Yardımcısı Gündeş, komisyon toplantısında, konunun uzmanlarıyla konuyu tartışıp bir yol haritası çizeceklerini kaydederek, "Bilim insanı olarak, ekolojiyi korumaya çalışan çevreciler, insanlar olarak hiç kimsenin etkisi altında kalmadan, her şeyden arınmış olarak, burada 'Ne yapabiliriz?' Bunu tartışmamız, konuşmamız lazım. İnsanı, doğayı, kentimizi ve geleceğimizi düşünerek, objektif bir bakışla bizi sonuca götürecek bir yol haritası çizelim. Bu nedenle bugün bir aradayız. Akdeniz Belediyesi olarak bu anlamda üzerimize düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazırız" diye konuştu.
“ELİMİZDE, ATIKLARIN SAĞLIKLI DÖNÜŞTÜRÜLDÜĞÜNE DAİR KESİN VERİ VE BİLGİ YOK”
Toplantıya, Mersin Kimya Mühendisleri Odası'ndan katılan Kimya Mühendisi Bilal Türer'in konuşması dikkat çekti. Kromsan atıklarıyla ilgili geçmişten beri pek çok şikayet olduğunu söyleyen Türer, "Ben 1993 yılında Mersin'de müdür yardımcısı olarak göreve başladım, Çevre Bakanlığı'nın farklı birimlerinde müdürlük yaptım. Gerçekten, Krom+6 bileşiklerinin Krom+3'e döndürülmesi ve çevreye etkisinin minimuma indirilerek standart hale getirilmesi için bir takım çalışmalar yapıldı. Bu konuda geçmiş yıllarda Karaduvar ve Kazanlı'dan, civardaki çiftçilerden, balık ölümleri ve deniz kirliliği ile ilgili pek çok şikayet geldi. Bu atıkları daha sonra ÇED raporuyla Tarsus'ta bir alan yaptılar ve bu atıkları oraya vermeye başladılar. Orada çalışan arkadaşlarla zaman zaman bir araya geliyorum. Onlara sordum; 'Ne yaptınız? dedim. En son duyduğum - tabi aradan 15-20 yıl geçti- 'Krom+3'e döndürüyoruz' dediler. 'Ne kadar sağlıklı döndürüyorsunuz? Ve elinizde önemli miktarda birikmiş stok vardı' dedim. 'O stokları yavaş yavaş eritiyoruz' dediler. Tabi bu söylenen doğru mu değil mi onu bilemiyoruz" diye konuştu.
“BÖLGEDEKİ ÇİFTÇİLER KENDİ YETİŞTİRDİKLERİ TARIMSAL ÜRÜNLERİ YEMİYORDU”
Türer, Kromsan atıkları ile ilgili olarak konuyu yerinde görmek, yapılan işlemleri incelemek ve gerekiyorsa numune alıp bağımsız analiz yaptırmak gerektiğini de kaydettiği konuşmasında, "İnanın, bölgedeki çiftçiler, 'kendi ürettiğimiz bazı ürünleri biz yemiyoruz' diyorlar. Ürünlerin tipini, fiziksel durumunu gösterdiler, 'biz almıyoruz' dediler. 'Neden almıyorsunuz?' dedik. Kromsan'ın baca tozlarından etrafa yayılan atıklardan dolayı' demişlerdi o zamanlar. Tesisin oradan kaldırılması da gündeme geldi ama zor bir konu. Tabi istihdam konusu var, ülkenin ihtiyaçları gündeme geliyor. Ancak, 'atıklarla ilgili bir takım önlemler alabiliriz' dediler. Tabi son süreçte neler olduğunu tam olarak bilemiyorum. Ama arkadaşlar zaman zaman kontrollerini yapıyorlardır. Fakat bağımsız bir kuruluşun raporu, kamuoyu nezdinde çok daha etkili olur" ifadelerini kullandı.
Komisyon toplantısı, Kromsan ve benzeri tesislerin yarattığı atıklarla ilgili olarak komisyon üyelerinin, bundan sonra izlenebilecek yol haritasının belirlenmesi, kontrol ve izleme mekanizması oluşturulması, bağımsız kuruluşlarca fabrika atıklarının incelenip analiz edilmesi yönündeki görüş ve önerilerini dile getirmeleriyle devam etti.