HEDİYEE ROĞLU
Toros Tarım işçileri, Tekfen Holding ile Petrol-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Mersin’in Akdeniz ve Adana’nın Ceyhan ilçelerindeki fabrikalarda başlayan grev, 4. gününde Emek Partisi’nin dayanışma ziyaretiyle güç buldu.
Emek Partisi Mersin İl Örgütü yöneticileri ve üyeleri, grevdeki işçileri grev çadırında ziyaret etti. İşçiler, partilileri “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları ve alkışlarla karşıladı. Emek Partililer evlerinde hazırladıkları yemekleri getirerek işçilerle aynı sofrada buluştu.
“40 BİN TL, MERSİN’DE İNSANCA YAŞAMAYA YETER Mİ?”
Ziyarette konuşan Emek Partisi Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak, Toros Tarım işçilerinin onurlu mücadelesini selamladıklarını belirterek şunları söyledi: “Bu onurlu mücadelenizde sizlerle dayanışma içerisindeyiz, grevinizi selamlıyoruz. Bugün Toros Gübre işçileri grevde. Portakal Plastik işçileri de grevde. Onlar yüzde 108 zam talep ediyor, patron yüzde 52,5 zam dayatıyor. Toros işçileri yüzde 137 zam talep ediyor, patron yine yüzde 52 dayatıyor. DYO’da ortalama işçi ücreti 38 bin TL. Bu rakam, yoksulluk sınırının yarısı bile değil. Peki DYO’nun son üç aylık kârı ne kadar? Tam 9,8 milyar lira. İşçiler çalışıyor, patronlar kazanıyor.
Tekfen Holding, satış gelirlerinin yüzde 62’sini tarımsal sanayiden, yani gübreden elde ediyor. 2024 yılında sadece bu alandan 335 milyon TL net kâr elde ettiğini kendi açıkladı. Portakal Plastik işçisi kabul etmiyor, DYO işçisi kabul etmiyor. O zaman soruyoruz: Toros Gübre işçisi sefalet ücretini kabul edecek mi?
“AÇLIK SINIRI 25 BİNİ, YOKSULLUK SINIRI 78 BİNİ GEÇMİŞ DURUMDA”
Neymiş? Asgari ücret 22 bin TL olduğu koşullarda 40 bin TL iyi maaşmış. Peki, buradan Toros Gübre patronuna soruyoruz: Ev kiralarının 20-30 bin TL olduğu, dolmuş ücretinin 30 TL, elektrik faturasının 1.000-2.000 TL arasında olduğu Mersin’de 40 bin TL insanca yaşamaya yeter mi? Biberin tatlısının bile 80-100 TL olduğu bir şehirde, 40-45 bin TL insanca bir yaşam ücreti olabilir mi?
Açlık sınırı 25 bini, yoksulluk sınırı 78 bini geçmiş durumda. Bu koşullarda dayatılan yüzde 52 zam ve önerilen maaşlar kabul edilemez. İşçi üretecek, sen o gübreyi yurtiçine ve yurtdışına satıp kârına kâr katacaksın, ama işçiye emeğinin karşılığını vermeyeceksin. Bu fabrikalar patron olmadan çalışır mı? Evet, çalışır. Ama işçi olmadan ne bacası tüter, ne makineler döner, ne üretim olur.
“BU MÜCADELE EMEKLE SERMAYE ARASINDADIR. PATRONLARLA İŞÇİLER ARASINDA”
Patronlar ‘ben size ekmek veriyorum’ diyor. Biz ise onlara sadece ekmek değil, servet kazandırıyoruz. Biz varsak onlar var. Biz çalışırsak onlar kazanır. Biz durursak, onların kasalarına para taşıyan bantlar durur, makineler durur, dişliler durur. Biz durursak, hayat durur. İşçi sınıfının mücadele tarihi bu örneklerle doludur.
Bu mücadele emekle sermaye arasındadır. Patronlarla işçiler arasındadır. Çünkü patronlar bir yanda, işçiler bir yanda. 18 Nisan’da bu şehirde, ‘İkinci Yüzyılda Çalışma Hayatı Politikaları’ toplantısı yapıldı. Çalışma Bakanı geldi, patronları dinledi. Patronlar; kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, işe iade davaları, işçi alacaklarında zaman aşımının bir yıla indirilmesi gibi taleplerde bulundu. Peki Çalışma Bakanı ne dedi? ‘İşverenlerin önündeki engelleri kaldırmak bizim önceliğimizdir’ dedi.
İktidarın tavrı belli. Diğer sermaye partilerinin tavrı da belli. Bakmayın gelip buralarda göstermelik ziyaretler yapmalarına. Hepsinin hamuru aynıdır. Çünkü onların yöneticileri ya sermayedar, ya patron temsilcisi, ya da sermaye işbirlikçisidir.
O yüzden Emek Partisi’nin ziyareti ile diğer partilerin ziyaretini aynı görmeyin. Genel başkanı, il başkanı işçi olan bir partiyle sermayenin adamlarının partisi bir tutulamaz.”
“BU GREV BİR GÜN DEĞİL, GEREKİRSE 5 AY SÜRECEK”
Petrol-İş Toros Tarım Şube Başkanı Erdem İyim ise Emek Partisi’nin ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdi: “Emek Partisi grevin ilk gününden itibaren neredeyse her gün yanımızda. Bu destek bize güç veriyor.”
İyim, grev sürecinde işverenin işçilerin servis ve yemek haklarını iptal ettiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: “İşveren, grevdeki arkadaşlarımızı servislere almıyor, yemek haklarını iptal ediyor. Ama biz yılmayız. Sendikamızın bütçesi var, bu süreçte onu kullanacağız. Patronlar tüm ücretleri asgari ücret seviyesine çekmek istiyor. Bunu kabul etmiyoruz. Kimyasal ortamda ağır koşullarda çalışan işçilere bu ücretler reva görülemez.”
“HEPİMİZİN DERDİ AYNI: GEÇİNMEK. EV, ARABA ALMA HAYALİ KALMADI, BİZ SADECE GEÇİNMEK İSTİYORUZ”
Başkan İyim, Türkiye genelinde devam eden grevlere de dikkat çekti: “Bugün Gebze’de Portakal Plastik, DYO fabrikası; İzmir’de DYO’nun diğer birimi ve Aliağa’da Temel Conta’da; Mersin’de Akgübre’de; Adana ve Mersin’de Toros Tarım fabrikalarında grev var. Hepimizin derdi aynı: Geçinmek. Ev, araba alma hayali kalmadı, biz sadece geçinmek istiyoruz.”
Son olarak kararlılık vurgusu yapan İyim şöyle dedi: “Bu grev bir gün değil, bir ay, üç ay, beş ay da sürebilir. Ama biz geçinebileceğimiz bir ücret alana kadar buradayız. Bu grev insanca bir yaşam ve çalışma koşulları içindir. Direne direne kazanacağız!”