HEDİYE EROĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği "Belediyelere yeni bir statü gerekiyor" açıklamasının ardından, yerel yönetimlere yönelik kapsamlı düzenleme hazırlığı yapıldığı öne sürüldü. Belediye bütçelerine valilik denetiminden imar kısıtlamasına ve sosyal yardımlara dek pek çok konu gündeme geldi.

Kadın Koalisyonu” adı altında toplanan kadın dayanışma örgütleri, iktidarın belediyelerin yapısıyla yeniden oynama girişimlerine karşı bir basın açıklaması yaptı. Koalisyonun Mersin bileşeni olan Günebakan Kadın Derneği de, düzenlemeye tepki gösterdi.

“BELEDİYELERE ‘ÇEKİDÜZEN’ VERECEKLERMİŞ, VALİLERİ, KAYMAKAMLARI DA BU İŞE KOŞACAKLARMIŞ”

Koalisyonun konuya ilgili açıklamasını Mersin kamuoyuyla paylaşan Günebakan Kadın Derneği açıklamasında; “Belediyelere ‘çekidüzen’ vereceklermiş, valileri, kaymakamları da bu işe koşacaklarmış. Bunun anlamı açık: Yereli yerel olmaktan çıkarmak. Yerelin kendi dinamikleriyle işlemesi, yerelin kendi kendini yönetmesi, Türkiye’de kaybolup gitmiş demokratik kültürü inşa etmeye çalışması, güç’e doymayan merkezi iktidar için büyük bir tehdit ve ‘başına buyrukluk’ sayılıyor belli ki!  Böylece kayyım uygulaması istisna haline gelecekmiş! Kayyıma ne hacet, elini kolunu bağlıyorsunuz zaten baştan!

“BİZ KADINLAR İÇİN BUNUN ANLAMI, BELEDİYENİN, GÜNDELİK HAYATLARIMIZDAN DAHA DERİN BİÇİMDE KOPARILMASI”

Belediyelere de merkezi iktidara da çeki düzen verecek olan halktır; halkın katılımından korkanlar ne yerele ne merkeze çekidüzen veremez, sadece kendi kayırmacı siyasetlerinin aparatı olan bürokrasiye batmış işlemez sistemler yaratırlar.

Biz kadınlar için bunun anlamı, belediyenin, gündelik hayatlarımızdan daha derin biçimde koparılması, asgari olanakların da elimizden alınmasıdır. Tüm yetki ve kaynaklar merkezi yönetime aktarılarak kadınların, belediyeler ve kentlerden aldıkları sosyal, psikolojik ve hukuki desteğin, çocuklar için açılan gündüz bakımevleri ve kreşlerin, öğrencilere hizmet veren yurtların, yoksullar için ucuz ve sağlıklı gıda sağlayan lokantaların, cinsiyet eşitliği birimlerinin, gençler ve yaşlılar için canla başla mücadele ederek açtırdığımız danışma birimlerinin, şiddet tehdidi altında olan kadınlar için kurulan kadın danışma merkezleri ve sığınakların siyasal iktidarın keyfine terk edileceği açıktır! Üstelik toplumsal cinsiyet demeyi suç sayan bir iktidarın keyfine!

Kadınların, belediyeler ve kentlerde yıllardır verdikleri varoluş mücadelesi görünmez kılınmaya çalışılıyor. Kadınların soluduğu nefes, hiçbir iktidarın seçim ve yatırım oyuncağı değildir! Kamu yararı, yerelin merkezden ve uzaktan değil, yerelden, yerelle birlikte yönetilmesi demektir!

KAYYIM POLİTİKALARININ KALICILAŞMASINA HAYIR!

Tüm bunlar kayyım uygulamalarının istisna haline gelmesi değil, belediyelerde olağan ve sürekli kayyım döneminin başlamasıdır! Kadınlar adına konuşan değil, kadınların konuştuğu bir belediye ve kent yönetimi için uzun ve zorlu bir mücadele verdik. Bu mücadelemiz yok sayılamaz. Yerel yönetimleri, yerel dinamikler ve katılımı dışlayarak düzenleyemezsiniz! Bugüne değin vali ve kaymakamlar tarafından yereli dışlayarak uygulanan kayyım politikasının, kadınların belediyelerde görünmez kılınmasına, cinsiyet eşitliği birimlerinin kapatılmasına nasıl yol açtığını unutmuyoruz!

Kentin ve belediyelerin yani yerel hayatın, yerelin uzağında ve siyasal iktidarın gölgesi altında çalışacak yetkisiz, etkisiz ve kaynaksız içi boşaltılmış kurumlara dönüştürülmesine itiraz ediyoruz! Kentlerimize de belediyelerimize de sahip çıkacağız” ifadelerine yer verdi.